-Sevimli bir çocuðun hikayesi: Rüyasýnda Güneþ’in, Ay’ýn ve 11 yýldýzýn etrafýnda dönerek kendisine secde ettiðini gördü. Rüyasýnýn heyecanýna kapýldý ve hayallerini aramaya baþladý. Gün geldi, kýskanç kardeþleri tarafýndan ölsün veya kaybolsun diye kuyuya atýldý. Esir düþtü ve satýldý. Hayatýnýn uzun yýllarý zindanlarda geçti. Gün geldi, büyük bir saltanatýn baþýna geçti. Ýnsanlarýn kurtuluþuna vesile oldu. Adý insanlýk tarihine geçti: O Hz. Yusuf’tu (as).
-Temiz kalpli bir annenin hikayesi: Allah adýnýn kalbinde çaðlayan gibi kaynadýðý bir vakitte dua etti: Ýbadethane hizmetlerine adamak niyetiyle Allah’tan bir erkek evlat istedi. Ýçtenliði kabul edildi ve çok geçmeden bir kýz çocuðu doðdu. Þaþýrdý. Kýz çocuklarýnýn ibadethanelerde hizmet edemediði bir dönem. Kadýnýn adý Hanne, kýzýnýn adý Meryem’di. Hz. Ýsa’nýn (as) annesi olan Hz. Meryem…
-Genç, azimli, çalýþkan, ahlaklý ve yiðit bir delikanlýnýn hikayesi: Ýlme ve âlimlere hayranlýk duyardý. Bir gece Þeyh Edebalý’nýn misafiri oldu. Rüyasýnda, Edebalý’nýn koynundan çýkan bir Ay’ýn kendi koynuna girdiðini, göðsünden büyük bir çýnarýn yeþerdiðini gördü. Çýnar büyüdü, dallarý gökleri, kökleri dünyaya kuþattý. Ýnsanlar o aðacýn gölgesinde toplandýlar. Genç, rüyasýnýn heyecanýyla ideallerine adandý, bir devlet kurdu ve kurduðu devlet 6 asýr boyunca dünyaya hükmetti. O genç Osman Bey’di.
-Terk edilen bir çocuðun hikayesi: Akraba elinde savrulmuþ, nihayet devlet desteðiyle eðitimini sürdürmeyi baþarmýþtý. Kolejden mezun olup da baþkentten ayrýlacaðý gün gözyaþlarý içerisinde baþýný çevirip þu sözlerle þehre baktý: “Ben buraya bir daha baþkan olarak döneceðim.” Yýllar sonra oraya, baþkan Bill Clinton olarak döndü.
Ýyilikte veya kötülükte; ticarette, bilimde, sanatta veya siyasette iz býrakan insanlarýn özgeçmiþlerini inceleseniz, böylesi sayýsýz örnek bulabilirsiniz. Baþarýyý biçimlendiren büyük bir sýr görüyorsunuz bu hikâyelerin ardýnda.
Eskiden bana baþarýnýn asýl sýrrý sorulduðunda, tek bir sýrrý olmadýðýný söylerdim. Baþarýnýn binlerce baðýmsýz küçük yeteneðin birleþmesinden doðduðunu düþünürdüm. Ýstemenin Esrarý’ný yazýncaya kadar, tüm baþarý unsurlarýný tek bir kanunda, ilkede, kuralda birleþtirememiþtim: Günümüz kuantum teorilerine göre, doðadaki tüm yasalar tek bir yasadan çýkýyor. Ayný mantýk sosyal hayatta da geçerli aslýnda: Tüm baþarý sýrlarý tek bir sýrdan doðar: Allah’tan içtenlikle istemek. Kalpte bir yýldýzýn hayalini oluþturmak, dua etmek ve hayatý o yýldýzýn etrafýnda þekillendirmek uðrunda çýrpýnmak.
Kiþisel geliþim sektöründe en þöhretli isimlerden biri ABD’li Anthony Robbins’dir. Kitaplarýnda önerdiði teknikler birçok okuyucunun kalbine bile ulaþamaz. Oysa, kendisini fakir bir otel görevlisi pozisyonundan ünlü bir yazar konumuna taþýyan öncelikli sýr, kitaplarýnda anlattýðý o teknikler deðildir.
Bu büyük sýrrýn farkýnda olaydý, onu kitaplarýndan birinde iki paragraf halinde geçiþtirmezdi: Gecenin birinde tek odalý evinde oturup düþünür. Kilolarýna bakar, çaresizliðini düþünür, hýçkýrarak aðlar, dualar eder saatlerce. Hayatýndaki güçlü deðiþimi baþlatan iþte bu bir gecenin tüm beynini ve kalbini yeniden yapýlandýran etkileyici ve sarsýcý dualarýdýr.
Elbette kimse çalýþmadan anlamlý bir baþarý beklememelidir. Fakat, görülüyor ki baþarýlý çalýþmak çok istekli olmaya baðlýdýr. Hayatýmýzý daha anlamlý ve verimli kýlmak istiyorsak, hýrs ve bencillik içermeyen, olumlu ve kutsal arzulara, heyecanlara ihtiyacýmýz var. Bulanýk hayallere deðil, gerçekçi ve adanýlabilir net hedeflere muhtacýz. Asýl sýr düþünürlerin þu iki sözünde saklý: "Nereye gideceðini bilmeyen gemiye hiç bir rüzgâr fayda vermez." "Duygularýnýzýn þiddetini bilseydim, gelecekte atacaðýnýz adýmlarýn büyüklüðünü söyleyebilirdim."
Star Gazetesinin 02/11/2007 tarihli Mola Ekinde yayýnlaþmýþtýr.
Dr. Muhammed Bozdað