Gönderen Konu: Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..  (Okunma sayýsý 4433 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdýþý crt

  • Moderatör
  • *
  • Ýleti: 8.438
  • Cinsiyet: Bayan
    • http://www.enpama.com/
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« : 26 Haziran 2011, 11:08:04 Paz »








**************************
 Tükürürüm böyle sanata
 
14 Nisan 2011
Aslýnda kimsenin sanatla falan bir alakasý yok. Bu yüzden baktýðýnýzda sanatýn yerinde saymasýný býrakýn, geri hatta geri geri gittiðini görüyorsunuz. Dünyada sanatýn geliþmesinde, geliþip günümüze kadar gelmesinde burjuvazinin ne kadar sorumluluðunun ve öneminin olduðunu görüyoruz.
Bizde ise burjuvazi, tamamen ticaretiyle haþýr neþirdir. Ötesinde ilgisini spor çeker hatta doðrudan futbol. Bir dönem Arjantin Baþkaný’nýn “Futbol olmasaydý, ülkeyi bu kadar rahat yönetemezdim” demesi bundandýr.
Sanatý bir eðitim olarak, ruh gýdasý olarak kabul edecek olursak, iyi eðitilmiþ bilinçli insanlarýn eðriyi doðruyu bilmesi, bilinçli olmasý ülkeyi yönetenlerin iþine gelmez. 200 koyunlu bir çobanýn koyunlarý yönetmesi, koyunlarýn gerzekliði nedeniyle kolaydýr. 200 koyun yerine 200 kedi olsaydý, acaba nasýl yönetirdi? Neden bizimki gibi ülkelerde eðitim “dardýr” ve eðitim sistemi üzerinde geriye doðru oyunlar oynanýr? Aydýnlanmýþ insanýn ülkeyi yönetenlerin eksiklerini ve ayýplarýný görmesi, yönetici takýmýnýn iþine gelmez. Onlara koyun gerekmektedir. Bir aydýn deðil, ömrümüzün yarýsýný yalnýþ eðitim alarak geçirdik. Beynimizi, günlük yaþamda iþe yaramayacak bilgilerle doldurduk. Bence bugün kültürlü olduðunu düþündüðümüz kiþiler, kendi kültürlerini kendileri oluþturmuþtur.
Sanat hem kültürün hem ruhun hem de bilincin gýdasýdýr. Kaç kiþi opera, bale, klasik müzik, caz, sanat sinemasý, sanat tiyatrosu dinler ya da izler?
“Hiç!” kiþi.
Sebep; böyle bir kültürün, böyle bir alýþkanlýðýn topluma bilinçli bir þekilde verilmemiþ olmasýndandýr. Burjuva, düzeysiz þarký ve türkülerle eðlence ihtiyacýný giderir. Burjuvazinin bir tek resim sanatýna ilgisi olduðunu görüyoruz. Nedeniyse, gene ticarettir. Birinci amaç, tablolarý ucuz alýp bekleterek deðerlendirdikten sonra daha pahalýya satabilmektir.
Bugün üst sanat dediðimiz opera ve baleye bir bakýverelim. Hiç þüphesiz birbirinden deðerli sanatçýlarýn salonlarý ellerinden alýnmýþ, orada burada gösteri yapan bir topluluk çýkýyor karþýmýza. Ýzleyicileri de “Yok” denilecek kadar az. Bir kýsým gösteriþ olsun diye ilgi gösteriyor bu sanata. Nasýl izleyeceklerini, dinleyeceklerini hatta nerede alkýþlanacaðýný dahi bilemiyor. Ülke yöneticileri bu üst sanata, “söz ettiðimiz” azýnlýk kadar dahi ilgi gösteremiyor. Baþbakan ya da arkadaþlarý için opera ya da bale izlemek bir “zul”. Kaldý ki baleye de çýplaklýk ve seks çaðrýþýmý gözüyle bakýyorlar. Aslýnda bakmýyorlar. Görmemek için baþlarýný yere eðiyorlar.
Sinemaya baktýðýmýzda, düzeysiz hatta avam filmlerin belli bir seyirci kitlesi tarafýndan seyredildiði görülüyor. Ucuz ilkel komedinin, belden aþaðýnýn, küfrün prim yaptýðý filmler ilgi görüyor. Gerçek anlamda göðsümüzü kabartarak takip ettiðimiz sanatsal filmlerin seyircisi ise üçü-beþi geçmiyor ne yazýk ki.
Ýstediðiniz kadar seviyeyi aþaðý çekebilirsiniz. Avam olmak serbest. Yeter ki içinde sizi  aydýnlatacak, geliþtirecek, eleþtirisel fikirler olmasýn. Zira devlet tarafýndan fikir suçlusu ilan edilebilirsiniz. Siz, “kalitesizlikle” toplumu istedðiniz kadar zehirleyebilirsiniz. Onlar sadece sigaranýn zararlarýyla göstermelik bir biçimde ilgililer. Ýçme özgürlüðünüzü engelleyerek sizi düþünmüþ gibi yaparlar. Televizyon dizileri ise eleþtirdiðimiz eski Türk Filmlerinin kalite ve anlayýþýný sürdürüyor. Ýzleyicisi ise her sýnýftan,  ellerindeki mendille gözyaþlarýný silerek bu yapýmlarý izleyen kiþiler. Baktýðýmýzda deðiþen tek þeyin, ellerindeki mendiller olduðunu görüyoruz. Bu mendiller eskiden “bez” idi.Þimdi kaðýt. Halkýn müzik diye aðýt dinlediðini biliyoruz. “Böyle sanatý” ise “þöyle” ödüllendiriyorlar.
Cem Yýlmaz daha oyuncu bile deðilken “en iyi oyuncu” diye çýkýyor karþýmýza. Kendisi,
 “Sosyal içerik saçmalýk”,
“Aziz Nesin’i bilmek, okumak zorunda mýyým?”,
“Nasreddin Hoca da kimmiþ?” diyen kiþidir.
Halk türkücülüðünden ani dönüþle senarist, sinema yönetmeni ve oyuncu olan Mahsun Kýrmýzýgül’ün, yalnýþ propoganda ve aklama adýna, doðrulardan uzak olan son filmi “en iyi film” ödülünü alýrken, filmin en baþarýsýz oyuncusu Mahsun ise “en iyi erkek oyuncu” olarak ödüllendiriliyor. Biraz önce sözünü ettiðim seviyesiz avam filmlerin zorlama oyuncularý da “en iyi erkek oyuncu” ve “en iyi kadýn oyuncu” ödüllerini alýyorlar. Yani kalitesizlik ödüllendiriliyor. “Kalite” ödül almaz bizimki gibi  geri kalmýþ ülkelerde. Yani “ne kadar ekmek, o kadar köfte”. Folklorumuza, bizi geçin dünya hayranlýk duyuyor. Halk türkülerimiz muhteþem. Þair ve ozanlarýmýz týpký kilimlerimiz, halýlarýmýz kadar paha biçilemez. Ama bütün bu deðerli þeyler, tarihi eserlerimiz gibi ciddiye alýnmaz nedense. Kendisine miras kalmýþ tarihi eserlerin gözünü oyan, kolunu koparan halk, aslýnda suçlu deðildir. Onun öðrenip biçimlenme hakkýný elinden alan partiler ve ülke yöneticileri gerçek suçludur. Bu çok deðerli eserler el altýndan yurt dýþýna satýlýr, kaçýlýrýlýr vesaire.
Yurt dýþýnda müzeleri gezerken ne þekilde gittiðini bile bilmediðimiz bu eserlerle sýk sýk karþýlaþýrsýnýz. Bu durumu dile getiren bizim gibilerin yeri ise “baþ üzeri” deðildir. Bazýlarýmýz hala dýþarýdaysak, seçim arifesine þükretmeliyiz. En azýndan akýbetimiz seçim sonrasýna ertelenmiþ demektir. Bizi yöneten vasýfsýz yöneticilere “Dur” diyebilmenin yolu eðitimdir, sanattýr, kültürdür. Burjuva hükümetten deðil, halktan korkmalýdýr. Bizi yönetenlerin çoban deðil de vasýflý yönetici olmasý bizim elimizdedir. Ellerimizin deðerini bilelim. Onlarý doðru kullanalým.
Satýrlarýma, ünlü Türk büyüðü, üstün zeka, duyarlý insan Okan Bayülgen’in programýndaki bir sahneyle son vermek istiyorum. Okan telefonla programýna katýlan birkaç genç insana haddini bildirip onlarý savuþturduktan sonra, konuðu olan Ýlker Ýnanoðlu’na dönüyor. “Hayatta yaptýðýnýz en saçma sapan, aptalca þeylerden birini söyleyebilir misiniz?” diyor. Ýlker’de “Bu programa katýlmak” diye yanýtlýyor. Ünlü Türk büyüðü Okan’da reklam arasý vermek zorunda kalýyor.
Yaygýn kullanýlan bir cümle var:
Her konuda olduðu gibi bu konuda da bilgisizler ilgisiz, ilgililer bilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz.
Bizde ise burjuvazi, tamamen ticaretiyle haþýr neþirdir. Ötesinde ilgisini spor çeker hatta doðrudan futbol. Bir dönem Arjantin Baþkaný’nýn “Futbol olmasaydý, ülkeyi bu kadar rahat yönetemezdim” demesi bundandýr.   Sanatý bir eðitim olarak, ruh gýdasý olarak kabul edecek olursak, iyi eðitilmiþ bilinçli insanlarýn eðriyi doðruyu bilmesi, bilinçli olmasý ülkeyi yönetenlerin iþine gelmez. 200 koyunlu bir çobanýn koyunlarý yönetmesi, koyunlarýn gerzekliði nedeniyle kolaydýr. 200 koyun yerine 200 kedi olsaydý, acaba nasýl yönetirdi? Neden bizimki gibi ülkelerde eðitim “dardýr” ve eðitim sistemi üzerinde geriye doðru oyunlar oynanýr? Aydýnlanmýþ insanýn ülkeyi yönetenlerin eksiklerini ve ayýplarýný görmesi, yönetici takýmýnýn iþine gelmez. Onlara koyun gerekmektedir. Bir aydýn deðil, ömrümüzün yarýsýný yalnýþ eðitim alarak geçirdik. Beynimizi, günlük yaþamda iþe yaramayacak bilgilerle doldurduk. Bence bugün kültürlü olduðunu düþündüðümüz kiþiler, kendi kültürlerini kendileri oluþturmuþtur.   
Sanat hem kültürün hem ruhun hem de bilincin gýdasýdýr. Kaç kiþi opera, bale, klasik müzik, caz, sanat sinemasý, sanat tiyatrosu dinler ya da izler?  ”Hiç!” kiþi.   Sebep; böyle bir kültürün, böyle bir alýþkanlýðýn topluma bilinçli bir þekilde verilmemiþ olmasýndandýr. Burjuva, düzeysiz þarký ve türkülerle eðlence ihtiyacýný giderir. Burjuvazinin bir tek resim sanatýna ilgisi olduðunu görüyoruz.

Nedeniyse, gene ticarettir. Birinci amaç, tablolarý ucuz alýp bekleterek deðerlendirdikten sonra daha pahalýya satabilmektir.  Bugün üst sanat dediðimiz opera ve baleye bir bakýverelim. Hiç þüphesiz birbirinden deðerli sanatçýlarýn salonlarý ellerinden alýnmýþ, orada burada gösteri yapan bir topluluk çýkýyor karþýmýza. Ýzleyicileri de “Yok” denilecek kadar az. Bir kýsým gösteriþ olsun diye ilgi gösteriyor bu sanata. Nasýl izleyeceklerini, dinleyeceklerini hatta nerede alkýþlanacaðýný dahi bilemiyor. Ülke yöneticileri bu üst sanata, “söz ettiðimiz” azýnlýk kadar dahi ilgi gösteremiyor. Baþbakan ya da arkadaþlarý için opera ya da bale izlemek bir “zul”. Kaldý ki baleye de çýplaklýk ve seks çaðrýþýmý gözüyle bakýyorlar. Aslýnda bakmýyorlar. Görmemek için baþlarýný yere eðiyorlar.   Sinemaya baktýðýmýzda, düzeysiz hatta avam filmlerin belli bir seyirci kitlesi tarafýndan seyredildiði görülüyor. Ucuz ilkel komedinin, belden aþaðýnýn, küfrün prim yaptýðý filmler ilgi görüyor. Gerçek anlamda göðsümüzü kabartarak takip ettiðimiz sanatsal filmlerin seyircisi ise üçü-beþi geçmiyor ne yazýk ki.  Ýstediðiniz kadar seviyeyi aþaðý çekebilirsiniz. Avam olmak serbest. Yeter ki içinde sizi  aydýnlatacak, geliþtirecek,

eleþtirisel fikirler olmasýn. Zira devlet tarafýndan fikir suçlusu ilan edilebilirsiniz. Siz, “kalitesizlikle” toplumu istedðiniz kadar zehirleyebilirsiniz. Onlar sadece sigaranýn zararlarýyla göstermelik bir biçimde ilgililer. Ýçme özgürlüðünüzü engelleyerek sizi düþünmüþ gibi yaparlar. Televizyon dizileri ise eleþtirdiðimiz eski Türk Filmlerinin kalite ve anlayýþýný sürdürüyor. Ýzleyicisi ise her sýnýftan,  ellerindeki mendille gözyaþlarýný silerek bu yapýmlarý izleyen kiþiler. Baktýðýmýzda deðiþen tek þeyin, ellerindeki mendiller olduðunu görüyoruz. Bu mendiller eskiden “bez” idi.Þimdi kaðýt. Halkýn müzik diye aðýt dinlediðini biliyoruz. “Böyle sanatý” ise “þöyle” ödüllendiriyorlar. Cem Yýlmaz daha oyuncu bile deðilken “en iyi oyuncu” diye çýkýyor karþýmýza. Kendisi, “Sosyal içerik saçmalýk”, “Aziz Nesin’i bilmek, okumak zorunda mýyým?”, “Nasreddin Hoca da kimmiþ?” diyen kiþidir. Halk türkücülüðünden ani dönüþle senarist, sinema yönetmeni ve oyuncu olan Mahsun Kýrmýzýgül’ün, yalnýþ propoganda ve aklama adýna, doðrulardan uzak olan son filmi “en iyi film” ödülünü alýrken, filmin en baþarýsýz oyuncusu Mahsun ise “en iyi erkek oyuncu” olarak ödüllendiriliyor. Biraz önce sözünü ettiðim seviyesiz avam filmlerin zorlama oyuncularý da “en iyi erkek oyuncu” ve “en iyi kadýn oyuncu” ödüllerini alýyorlar. Yani kalitesizlik ödüllendiriliyor. “Kalite” ödül almaz bizimki gibi  geri kalmýþ ülkelerde. Yani “ne kadar ekmek, o kadar köfte”.

Folklorumuza, bizi geçin dünya hayranlýk duyuyor. Halk türkülerimiz muhteþem. Þair ve ozanlarýmýz týpký kilimlerimiz, halýlarýmýz kadar paha biçilemez. Ama bütün bu deðerli þeyler, tarihi eserlerimiz gibi ciddiye alýnmaz nedense. Kendisine miras kalmýþ tarihi eserlerin gözünü oyan, kolunu koparan halk, aslýnda suçlu deðildir. Onun öðrenip biçimlenme hakkýný elinden alan partiler ve ülke yöneticileri gerçek suçludur. Bu çok deðerli eserler el altýndan yurt dýþýna satýlýr, kaçýlýrýlýr vesaire.  Yurt dýþýnda müzeleri gezerken ne þekilde gittiðini bile bilmediðimiz bu eserlerle sýk sýk karþýlaþýrsýnýz. Bu durumu dile getiren bizim gibilerin yeri ise “baþ üzeri” deðildir. Bazýlarýmýz hala dýþarýdaysak, seçim arifesine þükretmeliyiz. En azýndan akýbetimiz seçim sonrasýna ertelenmiþ demektir. Bizi yöneten vasýfsýz yöneticilere “Dur” diyebilmenin yolu eðitimdir, sanattýr, kültürdür. Burjuva hükümetten deðil, halktan korkmalýdýr. Bizi yönetenlerin çoban deðil de vasýflý yönetici olmasý bizim elimizdedir. Ellerimizin deðerini bilelim. Onlarý doðru kullanalým.  Satýrlarýma, ünlü Türk büyüðü, üstün zeka, duyarlý insan Okan Bayülgen’in programýndaki bir sahneyle son vermek istiyorum.
 Okan telefonla programýna katýlan birkaç genç insana haddini bildirip onlarý savuþturduktan sonra, konuðu olan Ýlker Ýnanoðlu’na dönüyor. “Hayatta yaptýðýnýz en saçma sapan, aptalca þeylerden birini söyleyebilir misiniz?” diyor. Ýlker’de “Bu programa katýlmak” diye yanýtlýyor. Ünlü Türk büyüðü Okan’da reklam arasý vermek zorunda kalýyor.  Yaygýn kullanýlan bir cümle var: Her konuda olduðu gibi bu konuda da bilgisizler ilgisiz, ilgililer bilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz.


-Levent Kýrca-




Çevrimdýþý crt

  • Moderatör
  • *
  • Ýleti: 8.438
  • Cinsiyet: Bayan
    • http://www.enpama.com/
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #1 : 26 Haziran 2011, 11:25:22 Paz »
Sevgili gençler:)
Yazýyý (sýkýlmadan)kesinlikle okumanýzý öneriyorum...Çünkü çok önemli...
Sen-ben hepimiz...Gereksiz gayretler sarfederek sanatýn S'si le dahi ilgisi olmayan öyle kiþileri ihya ettikki ...
Üniversite mezunu gençler asgari ücretle çalýþmaya razý olmuþ, iþ bulamaz per periþan boþta gezerken ,þimardý bunlarýn hepsi parayla oynuyor...
Bu televizyon kanallarýnda boy gösteren bu seviyesizlikleri gördükçe ve düþündükçe kahroluyorum.!
Lütfen biraz daha seçici olun ve prim vermeyin böylelerine.!

Çevrimdýþý crt

  • Moderatör
  • *
  • Ýleti: 8.438
  • Cinsiyet: Bayan
    • http://www.enpama.com/
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #2 : 26 Haziran 2011, 11:45:13 Paz »
 

Okan telefonla programýna katýlan birkaç genç insana haddini bildirip onlarý savuþturduktan sonra, konuðu olan Ýlker Ýnanoðlu’na dönüyor.
 “Hayatta yaptýðýnýz en saçma sapan, aptalca þeylerden birini söyleyebilir misiniz?” diyor. Ýlker’de “Bu programa katýlmak” diye yanýtlýyor. Ünlü Türk büyüðü Okan’da reklam arasý vermek zorunda kalýyor.  



Sanat ile ilgili konularda yaptýðým en aptalca saçma þey...

Cem Yýlmaz'ýn 'GORA'
Þahan Gökbakan'ýn 'Recep Ývedik'
Mahsun Kýrmýzýgül'ün ' New York'ta Beþ Minare' filmini sinemada izlememdi...
Hala üzülüyorum bilet parama yazýk oldu.!


Çevrimdýþý Baldassare

  • Yeni Geliþimci
  • ***
  • Ýleti: 203
  • Cinsiyet: Bay
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #3 : 26 Haziran 2011, 20:56:43 Paz »
Tükürürüm böyle sanata

Teþekkür ederim...

Çevrimdýþý deli

  • MesuT
  • Ýþi Kavrayan Geliþimci
  • *****
  • Ýleti: 1.318
  • Cinsiyet: Bay
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #4 : 27 Haziran 2011, 12:14:53 Pzt »
Usta..

Çevrimdýþý robreya

  • Giriþimci
  • **
  • Ýleti: 9
  • Cinsiyet: Bay
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #5 : 22 Aralýk 2011, 20:34:30 Prþ »
LEVENT KIRCA KENDÝ SURATINA TÜKÜRSÜN BEN KENDÝMÝ BÝLDÝM BÝLELÝ SARJOÞ TÝPLEMESÝNDEN ÝLERÝ GEÇEMEDÝ ;D

Çevrimdýþý crt

  • Moderatör
  • *
  • Ýleti: 8.438
  • Cinsiyet: Bayan
    • http://www.enpama.com/
Levent Kýrca Yazdý: Tükürürüm böyle sanata ..
« Yanýtla #6 : 22 Aralýk 2011, 23:10:29 Prþ »
LEVENT KIRCA KENDÝ SURATINA TÜKÜRSÜN BEN KENDÝMÝ BÝLDÝM BÝLELÝ SARJOÞ TÝPLEMESÝNDEN ÝLERÝ GEÇEMEDÝ ;D

Diyorsun..
 Oysa sarhoþ tiplemeleri bu toplumun birer acý gerçeðidir...
Ve deðerli sanatçýda bu tiplemeleri gayet baþarýlý canlandýrmýþtýr...

sponsorlu baglantilar
 

Related Topics

  Konu / Baþlatan Yanýt Son Ýleti
47 Yanýt
18652 Gösterim
Son Ýleti 13 Þubat 2013, 12:58:12 Çrþ
Gönderen: özgüя þαнιη
14 Yanýt
10710 Gösterim
Son Ýleti 16 Nisan 2012, 11:19:01 Pzt
Gönderen: kadirdeligoz
9 Yanýt
5165 Gösterim
Son Ýleti 29 Temmuz 2012, 11:30:04 Paz
Gönderen: Nurettin
36 Yanýt
8244 Gösterim
Son Ýleti 14 Aðustos 2010, 20:51:02 Cts
Gönderen: suheda:)
13 Yanýt
3453 Gösterim
Son Ýleti 04 Aðustos 2009, 17:04:26 Sal
Gönderen: M
13 Yanýt
4310 Gösterim
Son Ýleti 22 Aralýk 2011, 20:37:38 Prþ
Gönderen: robreya
0 Yanýt
2477 Gösterim
Son Ýleti 10 Nisan 2011, 15:17:03 Paz
Gönderen: nil_92

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31