Anasayfa / Beyin Gücü / Kör Noktalar ve Psikoloji

Kör Noktalar ve Psikoloji

Kör bakış (İng. Blindsight) diye bir hastalık duymuş muydunuz? Bu hastalığı gözünüzle değil beyninizle görmek olarak tanımlayabiliriz. Kör bakış veya körgörü diye anılan ve beynin görsel korteksinin zarar görmesiyle oluşan bir patolojik rahatsızlıkta çok çarpıcı bir körlük durumu ile karşılaşıyoruz. Bu hasarı taşıyan hastalar önlerindeki nesneyle ilgili bilinçli bir görsel deneyim yaşamıyor, yani göremiyorlar ama çok ilginç bir davranış göstererek o nesneye hiç şaşırmadan uzanıp tutabiliyorlar. Bu hastanın önüne bir çekiç koyar ve “Önündeki çekici görüyor musun?” diye sorarsanız, hasta şöyle cevap veriyor: “Hayır, görmüyorum.” Gerçekten görmüyor da. Fakat uzanıp o çekici eline almasını isterseniz, bu eylemi sanki çekici görüyormuş gibi kusursuz bir şekilde yerine getiriyor. Kör bakış (körgörü) rahatsızlığı olan hasta, çekici görmekle ilgili bilinçli bir deneyim yaşamasa bile, retinadan beyne giden korteks-altı yollar sağlam ve bu da davranışları yönlendirmek için yeterli.

kör noktalar ve psikoloji

Hepimizin kör noktaları var. Psikoloji uzmanlarının bir gündemi de hastalarının kör noktalarına ayna tutmak… Farkında olmadığımız önyargılarımız, saplantılarımız, karar alma mekanizmalarımızda kontrolümüz dışında işleyen süreçler var. Bir mağazaya girer girmez genelde sola değil sağa dönmemiz pazarlamacılara yeni tüketim tuzakları hazırlatırken, ilişki şablonlarımız bize hep aynı hataları tekrarlatıyor.

Sosyal ve psikolojik kör noktalarımız neredeyse biyolojik tanımıyla aynı şekilde işliyor. Bireysel kör noktalarımızda tıpkı retinanın yaptığını yapıyor beyin. Biyolojik kör noktada ilginç olan şu ki gözün (retinanın) göremediğini beyin görüyor. Skotoma denilen kör bölgeye düşen veri görülmüyor ama o boşluk bir şekilde yine de dolduruluyor. Beyin, oradaki boşluğu, en yakın zamandan hatırlanan motiflerle ya da en iyi bildiği, aşina bir fona boyatıyor bizlere. Böylece kareli bir zemindeki koskoca kara noktayı belli bir mesafede göremeyişimiz bir yana, beynin o noktanın olması gereken ama görmediğimiz yerini yine kareli zeminle doldurması (ya da araç kullanırken sol dikiz aynasından görmediğimiz aracın yerindeki boşluğu yolun bir parçasıymış gibi doldurması) , bilinç ile bilinçaltının ya da alt beyinle üst beyin diye anılan bölümlerin (amigdala ve korteks) birbiriyle etkileşim içinde olduğunu gösteriyor bizlere. Ama kontrolümüz dışında.

Anahtar kelime bu : kontrolümüz dışında.

Yazan : Aysun Babacan | Marjinal Porter

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.