Staj konusunda hep bir eziklik hissetmişimdir. İş hayatına başlamadan önce iki şirketin işe alım sürecine dahil oldum. İlki dönemin, ki doksanların ilk yarısından bahsediyorum, en önemli uluslararası denetim firması, Arthur Andersen, diğeri de iş hayatına başladığım, Yapı Kredi…
İlk firmanın upuzun sürecinin sonuna erişmiştim; stajı sordular; kem küm ettim ama yine de umutluydum sonuçtan… Bu umudun da verdiği özgüvenle, ikincinin son mülakatında gelen staj sorusuna, yaslanıp da arkama “ilkokuldan bugüne her fırsatta bizim bakkaldan hallice ufak markette aldım soluğu” deyiverdim. Devamını Oku »