Anasayfa / Motive Olmak / Bir de bunlar var! / // Başarısızım, ne olmuş!

// Başarısızım, ne olmuş!

70 yaşına geldiğim şu günlerde hayatımı şöyle özetleyebilirim. Başarısız. Çocukluğumun ilk günlerinden beri başarısızdım. Saklambaç oynardık; hiç kimseyi bulamaz hep sobelenirdim. O zaman bunu çok önemsemez, başarısızlığın ilk işareti olacağını bilmezdim. Annemler beni hep ağabeyimle kıyaslar ve onun uslu benimse yaramaz olduğumu söylerlerdi. Daha sonra okul başladı. Açıkçası okul hiç ilgimi çekmedi. Varsa yoksa bir sürü sıkıcı ders… hayat bilgisi, matematik, Türkçe ve diğerleri… Özellikle ünite dergisi çok komiğime gidiyordu. Ne demek ünite dergisi? Bir tek ilkokulda var, neyin ismidir bu? ?Çocuklar, şimdi on yedinci üniteye geldik? der öğretmen. Ne bu ya, biz dolmuş ya da otobüsüz de, ünite de köy ya da durak mı? Neyse, bu anlayışta bir ilkokul öğrencisi ne olur, herkesin pekiyi ile bitirdiği ilkokuldan orta dereceyle zar zor mezun olur. Annemler, bu çocuk zor okur, başarısız olur dediler. Eee, ben de annemleri haksız çıkarmayayım dedim, orta okulun son iki sınıfını çift dikişle beş yılda bitirdim. Okuldan çok sıkılıyordum, ama annemlerin baskısı yüzünden liseyi bitirmek zorundaydım ve bir an önce bitirmeliydim şu okulu. Fakat lise birinci sınıfa geldiğimde, üniversite öğrencilerinin yaşındaydım. Lisedeyken yaşınız hemen başarısızlığınızı ele veriyor ve öğretmenler size başarısız öğrenci muamelesi yapmaya başlıyor. Evde ders çalışmayı hiç sevmedim. Hele sınav öncesi sabahlamak hiç bana göre değildi. Sonuç? Yine başarısız oldum; beş yılda mezun oldum liseden. Elimi nereye atsam kurutuyordum. Orta okul ve lisedeyken babam beni zorla değişik işlere soktu, yaz tatillerinde; ama neredeyse hepsinden atıldım. Bir kuru temizlemeciye vermişti. O çok komikti, müşterilerden birinin gömleğini ütülerken televizyona dalmışım, dükkan yanıyordu neredeyse… gömlekte de ütü biçiminde bir delik kenar çizgileri kömürleşmiş. Niye koyar ki temizlikçi televizyonu dükkana…
Başarısızlık sanki soyadımdı. Askere gittiğimde, doğru düzgün yürümeyi, tüfekle ateş etmeyi de beceremedim. Çok sopa yedim askerde. Askerden sonra güç bela bir devlet memurluğuna yerleştirdi beni babam. Hani insanı devlet memurluğundan atmıyorlar ya başarısız da olsa. Bir anlamda hayatımı garanti altına almıştı adamcağız. Orada da başarısız oldum. Aynı zamanda başladığım neredeyse tüm arkadaşlar şef, müdür yardımcısı ya da müdür olarak emekli oldular. Bense memur olarak kaldım hep.
Annemin uğraşları sonucunda evlendim. Karımı sevdim, ama onu da mutlu etmeyi başaramadım. Evlenirken yanında ne eşya getirdiyse hep onunla kaldı zavallı kadıncağız. Bir tane mal ekleyemedim, evlenirken ailelerimizin aldıklarının yanına. Kazandığım parayı da ne yaptığımı hiç bilemiyordum. Ivır zıvıra gidiyordu para, evin ihtiyaçlarını neredeyse borçlanarak karşılıyorduk. Bir tane de çocuğumuz oldu. Ona babalık görevini de yapmayı beceremedim. Kendi babam gibi bir baba hiç olamadım. Hani öyle kollayan, oğlunu işe yerleştiren filan. Karım hem annelik hem de babalık görevini üstlendi. Bir doğum gününde konuşma görevini bana verdiler. Lafı öyle bir uzattım ki, üflemeye gerek kalmadan mumlar pastanın üstüne eridiler. Bence komikliklerle dolu, ama zor bir hayat sundum karıma sonunda o da boşandı benden.
70 yıllık hayatım boyunca, şimdi açıkça itiraf da edemediğim birçok başarısızlık var yaşamımda ve çevremdekiler tarafından da hep horladım.
Kabul ediyorum, başarısızım. Bazıları tembelliğimden, bazıları beceriksizliğimden, bazıları da yapılacak işleri sevmememden kaynaklandı. Kabul etmediğim, bu toplumda benim yerimin olmadığı. Her alanda başarısız olabilirim; ama benim de yaşama hakkım var. Madem ki bu dünyaya geldim; alacak nefesim çarpacak kalbim var. Başarılı ya da başarısız hakkımı alacağım. Dünyada başarılı olmak dediğimiz nedir ki, zaten hepimiz bir gün kefene girip geldiğimiz yere geri döneceğiz. Başarı çokça insana özgü bir kavram, doğada yok. Mesela siz hiç başarılı zürafa ya da başarılı örümcek duydunuz mu? Başarı kavramı, insanın bir uydurması. Kendi yarattığı oyun sosyal sistemde başarılı oldun, olmadın… Beni kendi varlığımdan utandıran bu sistem hiç olmasaydı keşke… Bu sistemin çok işe yaradığından da emin değilim, sanki doğal hayata da zarar veriyoruz. Baksanıza doğadaki hayvan ve bitkilerin çeşitliliğine, şehirdeyse kedi, kuş ve bıraktıysak üç köpek kaldı. Bir de çıkmış sınavları geçtik başarılıyız diyoruz. Gülerler, kuşlar, yengeçler halimize…

Melih ARAT
 

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.