Anasayfa / Kişisel İmaj / Bu konuda bilgim yok

Bu konuda bilgim yok

Bazı insanlara bir şey sorulduğu zaman bilmiyorum demek zor geliyor. Bazı insanlar ise çok kolay bilmiyorum diyebiliyor. Neden mi?

Bence bir insan hiçbir şey bilmiyorsa bilmiyorum diyemiyor. Bunu da mı bilmiyorsun diyecekler diye korkuyor. Çünkü hiçbir konuda bilgisi olmadığı için utanıyor. Ayrıca biliyormuş gibi konuşmanın sakıncalarını da farkında değil. Hani cahiller cesur olur derler ya. Konu hakkında bilgisi olmasını bırakın, bir fikri bile olmadığı halde rahatlıkla konuşabiliyor.

Oysaki okuyan öğrenmeye meraklı bir kişi bilginin boyutlarını bilince yanlış bir şey söylerim de mahcup olurum diye ödü patlar. Ben okudukça ve öğrendikçe şöyle düşünüyorum; “Acaba daha ne kadar bilmediğim konu var.” Bir konuda bilmiyorum demek bana hiç ayıp gelmiyor çünkü başka konularda çok şey biliyorum. Her şeyi bilmek zorunda değilim. İlgi alanıma girmeyebilir. Her şeyi sevmek ve bilmek zorunda değilim. Ama bazı ilgi alanlarım olmalı.

Herkesin en az bir uzmanlık dalı olmalı. Yani o konuda çok bilgisi olmalı. Zaten uzman ne demek? ?AZ KONUDA ÇOK ŞEY BİLEN?

O halde bir konuyu uzmanlık derecesinde öğrenmek için gerekçesi ya da isteği yoksa o konuda fikir sahibi olması yeterlidir. Ama bu fikir, kişinin o konuda gündemi belirlemesi ve sonuca varmak için iddialı olması anlamına gelmez. Çevremizde izleriz bazı kişiler konuyu tam olarak bilmedikleri halde inanılmaz iddiaya girerler. Bilmediklerini bir türlü kabul etmezler.

Sokrat ne demiş; “BEN BELMEDİĞİMİ BİLDİĞİM İÇİN DİĞER İNSANLARDAN AKILLIYIM”. Düşünüyorum da gençliğimde ne kadar çok konuşurmuşum. Her konuda bilgi sahibi gibi davranır ve üstelik de iddiaya girerdim. Ama şimdi çok korkuyorum söylediklerimin doğru olmamasından.

BERTRAND RUSSELL: “NE KADAR AZ BİLİRSENİZ; O KADAR ŞİDDETLE MÜDAFAA EDERSİNİZ” Hele bu cümleyi okuyunca kendime hak verdim artık arkasını getiremeyeceğim konuda susuyorum.

Bu konuyu neye bağlayacağımı merak ediyorsunuz değil mi? Son günlerde Orhan Pamuk?un ödül alması ile ilgili polemikler var. Bu işin uzmanlarını konumuzun dışında bırakıyorum. Onlara söyleyecek sözüm yok. Ama diğer kişiler hiç bilgisi olmasa bile Orhan Pamuk?un bu ödülü almayı hak edip etmediği konusunda görüş belirtiyorlar. Hararetle savunuyorlar. Bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum.

Bu hafta bana sordular Orhan Pamuk?un aldığı ödül konusunda ne düşünüyorsun diye; Ben çok okuyan biri olarak bu konuda fikrimi söyleyemeyeceğim. Çünkü Orhan Pamuk?un kitapları ilgi alanıma girmediği için hiç okumadım. Hiçbir bilgimin olmadığı bir konuda nasıl ısrar edebilirim ki. Ama güvendiğim ve kitaplarını okumuş bir arkadaşıma sordum.
– Ne diyorsun sence hak etti mi yoksa karar siyasi mi?
– Ben kitaplarını okudum hak ettiğini düşünüyorum. Kitapları çok güzel dedi.

İnsanlar bilmedikleri konularda dostlarının fikrini alabilirler  ama da o fikri sanki kendi fikri gibi savunmak bence yanlış olur. İnsan ancak kendi bilgisine güvenmeli. Dostlar arasında fikrini söylemenin sakıncası olmayabilir ama televizyon için bir mikrofon uzatıldığı zaman söylediklerinin sorumluluğunu taşımalısın.

Bu hafta Orhan Pamuk ile ilgili konuşan insanları izlediğimde bir sürü kişi hararetle bu ödülü hak etmediğini savundular. İşin enteresanı bu kişiler Orhan Pamuk?un kitaplarını okumamışlar. İnsan bilmediği bir konu için medya önünde toplumu etkileyebilecek boyutta nasıl ısrarcı olabilir. Gerekçe olarak ortaya koyabileceği bir bilgisi bile yok. Uzmanlar konuşsun onlara sözüm yok. Kimisi bu ödülü hak etti kimisi asla hak etmedi diyebilir. Farklı farklı fikirlere tahammül etmemiz kendine güven hissini ortaya çıkarır. Zaten aynı fikirde olmamamız sayesinde insan olarak ilerleyebiliriz.

ALBERT LİPPMANN: “HERKES AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYORSA HİÇ KİMSE BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYOR DEMEKTİR”

Peki biz neden kendimize güvenmiyoruz. Ne olur şöyle desek: “Bu konu hakkında bir bilgim olmadığı için konuşmak istemiyorum. Çünkü kitaplarını hiç okumadım ya da okuyamadım. Şimdilik çevremi izliyorum, köşe yazarlarını okuyorum genel olarak bir fikir sahibi olma yolundayım.”

Bir insan bu cümleyi kuramaz mı? Yani böyle söylese prestij kaybına mı uğrar. Çevresi tarafından aşağılanır mı?
Şahsen benim gözümde değer kazanır. Çünkü her konuda bilgi sahibi olmak zorunda değiliz. Genel kültür olarak fikrimiz olsun diye takip ederiz ama iddiaya girmemiz doğru olmaz.

Göğsümü gere gere bu konuda bilgim yok diyebilirim. Ama öğrenmem gereken bir konuysa da hemen öğrenme yoluna giderim. Ama eğer öğreniyorsam da her boyutuyla öğrenmek isterim. İşte o zaman gündemi belirlerim ve iddiaya bile girerim.

İyi öğrenmeler diliyorum…

Sevgiler
Tülay Bilin
tulay@karmaastrology.com

Tülay Bilin kimdir?
Tülay Bilin çok uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde çalıştıktan sonra, Nisan 2006?ya kadar Dünya Gazetesinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı. Uzun yıllardır kişisel gelişim konusunda aldığı eğitimleri 10 yıldır profesyonel olarak çevresiyle paylaşmaktadır. Haftada bir gün canlı radyo programı yapmaktadır. (Bizim Radyo / Çarşamba günleri 16.00-17.00 arası / canlı telefon bağlantılı / programın adı ?Tülay?la paylaşım) Not: Ramazan dolayısıyla radyo programına ara verilmiştir. 23.09.2006 tarihinden itibaren her hafta cumartesi günleri 16.00-18.00 arası Derinlikler Sanat ve Kültür Merkezi-Taksim?de seminer vermeye ve sohbet toplantıları yapmaya   başlamıştır. Telefon: 0-212-249 66 30

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.