Anasayfa / Başarı Yazıları / Mutlu son için, bahanelerinizden vazgeçin!

Mutlu son için, bahanelerinizden vazgeçin!

İstediği oyuncağa daha hızlı ulaşmak için ayağa kalkan bebek “yürürsem düşerim” diye aklından geçirirse, oyuncağına nasıl ulaşabilir?

Peki daha da önemlisi yürümeyi nasıl öğrenebilir?

Boyumuzun ortalama 85 cm olduğu o dönemlerde dev işlere imza atarken, koca koca insanlar olunca, kafamızı camdan dışarı uzatmamızı engelleyen bu büyük yapıştırıcı ne olabilir sizce? Bunun adına yapıştırıcı diyorum; çünkü bu “şey” her ne ise, bizi olduğumuz yere yapıştırıp hapsediyor.

Demek istediğim; bu yapıştırıcı nasıl güçlüyse, düşünmemizi bile engelliyor. Birlikte deneyelim isterseniz.

Şimdi sahip olmak istediğimiz arabayı, gitmek istediğimiz ülkeyi, görmek istediğimiz filmi, almak istediğimiz terfiyi, öğrenmek istediğimiz bir dili, çalışmak istediğimiz şirketi, vermek istediğimiz kiloları, okumak istediğimiz kitabı… vs. düşünelim.

Düşünmeye devam edelim…

Siz de duyuyor musunuz?

Yapıştırıcılar yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Birazdan düşlerimizi tamamlayamadan araya girecekler ve biz, isteklerimizden vazgeçerek kaldığımız yerden devam edeceğiz.

AMA param yok,
AMA cesaretim yok,
AMA yeteneğim yok,
AMA zamanım yok… vs.

Sinsi sinsi, bizi olduğumuz yere hapseden meşhur yapıştırıcılar, yani bahanelerimiz…

Daima halihazır da bulundurduğumuz bahanelerimiz!

Bize davayı görmeden dosyayı kapattıran bahanelerimiz!

Onlar olmadan yaşayamıyoruz çünkü korkaklığımızın üstünü öyle güzel örtüyorlar ki, dışarıdan bakıldığında sorun yok gibi görünüyor.

Peki, bahanelerin araya girmesine izin vermeden, hedeflere doğru özgürce yol almak ister misiniz?

bahanelerinizden vazgeçin

Mutlu son için, bahanelerinizden vazgeçin…

O halde bir senaryo yazalım!

Önce bugünkü “ben” ne durumda ona bakmakta fayda var. Filmin ilk sahnesi şuan ki “ben” ile başlasın.

Şimdi ise en önemli 3 aşamaya göz atalım.

1. Konuyu belirle

Kahramanımız ne yapmak ve nasıl bir sona ulaşmak istiyor?

2. Karakterleri gözden geçir

Filmimizin kahramanı belli, bir de diğer ana karakterleri gözden geçirmek gerekir. Bu kısım biraz karışık gelebilir ancak yararı paha biçilemez.

Öncelikle filmimizde olmazsa olmazları bir düşünelim. Aile, eş, dost, ahbap…

Eşimizin, en yakın arkadaşımızın, annemiz ve babamızın, kuzenimizin, çocuğumuzun filmimizdeki rolleri nedir ve nasıl olmalıdır?

Gelelim yan oyunculara…

Onlar, istediğimiz sonu yazmamıza yardımcı olacak kilit kişilerdir. Bu karakterleri ne zaman, nerede ve nasıl oyuna sokmak istediğimiz üzerinde düşünmek işimize yarayabilir.

Örneğin, hayalinizdeki firmada çalışabilmeniz için iletişim kurmanız gereken kişileri yan oyuncular olarak düşünebilirsiniz.

3. Ve motor

Oscar adayı bu filmi boşuna yazmadık değil mi? Sırada oyunculuğumuzu sergilemek var.

Haydi kağıt kalemleri hazırlayın.

Senaryomuzu yazarken özgürüz ve filmimizin kahramanı hiçbir engeli tanımıyor!

Elinizdeki kalemle istediğiniz her şeyi yazabilirsiniz, yasak olan tek şey “bahaneleriniz”dir.

Mutlu son için, bahanelerinizden vazgeçin…

Yazan : Tuğçe Güçnar Kengil – kendinigelistir.com

Hakkında Tuğçe GÜÇNAR KENGİL

Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü tamamladıktan sonra kariyerimde İşe Alım ve Kariyer Yönetimi alanına yöneldim. İnsanlarda hem işe alım süreçlerinde hem kariyer gelişim serüvenlerinde gördüğüm içsel sorgulama ve sürekli arayış halleri beni koçluk alanına yöneltti. Para kazanırken de mutlu olunabilmeli diye düşünürken kendimi Sola Unitas Akademi’de buldum. Koçluk eğitimlerine başlayarak Yaşam, Öğrenci ve İlişki Koçluğu alanlarındaki eğitim ve çalışmalarıma halen devam etmekteyim. “Sen değiş dünya değişsin” inancıyla oluşturduğum blog sayfamda insana dair yazılarımı paylaşmanın yanı sıra henüz basılmamış bir kitabım ve tasarı aşamasında yazılmayı bekleyen 2. kitabımın heyecanıyla yaşamaya devam ediyorum.