Anasayfa / Başarı Yazıları / Tabi ki başarı da öğrenilebilir!

Tabi ki başarı da öğrenilebilir!

Başarının yalnızca yetenekli insanlara ait olduğunu düşünenlerden misiniz? Ya da daha iyisi, gerçekten başarılı insanların şanslı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ya da bugün sahip oldukları her şeyin onlara gümüş kaşıkla verildiğine mi inanıyorsunuz? Şimdi dinleyin. Yukarıda yazılanlar, bazı durumlarda doğru olsa da çok az sayıda gerçekleşir. Başarı, şansa, yeteneklere ya da verilenlere bağlı değildir. Yıllardır söylerim: “Başarıyı getiren, sihir değil, sebat ve tutarlılıktır.”  Bunun anlamı şudur; yapmayı seçtiğimiz şeyleri ısrarlı ve tutarlı bir biçimde yaptığımızda başarıya ulaşırız. Hepimiz daha başarılı olma ve yaşamımızda daha fazlasını yapma potansiyeline sahibiz. Ne seçtiğiniz pek de önemli değildir; farkı yaratan, seçim yapmış olmanızdır.

Hepimiz bu dünyayı ve hayatı kendi gözlerimizin ve ahlak, etik, ilke, temel inanış dediğimiz kendi dosyalarımızın süzgecinden yaşarız. Aynı olayı yaşayabiliriz; ama gördüğümüz, duyduğumuz ya da hissettiğimiz, herkes için farklı olacaktır. Bunun nedeni, hepimizin bir birey olmasıdır. Dünyayı böylesine ilginç kılan da budur. Olaylara, fikirlere, düşüncelere, ideallere ilişkin yorumlar, gözümüzün önünde gelişen olaylar hakkındaki bireysel yorumlara dayanır.

Bu konu hakkında koca bir kitap yazabilirim; ama şu anda niyetim bu değil. Söylemek istediğim, eninde sonunda, yaşadığımız her şeyin olayları yorumlama şeklimiz konusunda verdiğimiz kararın ya da yaptığımız seçimin bir sonucu olduğudur.

Bu kısmı anlayabildiniz mi? Olayları yorumlama şeklimiz konusunda verdiğimiz karar ya da yaptığımız seçim, dedim. Yaşam, karar ya da seçimlere dayanır. Gençliklerinde travmatik bir olay geçiren iki kardeşe ilişkin bir ya da daha fazla analoji duyduğunuza eminim. Büyüdüklerinde biri suçlu olurken, diğeri çok başarılı bir toplum üyesi olur. Erken yaşlarda başlarına gelen bu olayı yorumlama ve içselleştirme şekillerine bağlı olarak çok farklı büyümüşlerdir. Bahsettiğim kardeşler gibi biz de karar ve seçimlerimizin ürünleriyiz.

Başarılı olmak istiyorsunuz, değil mi? Size bir ipucu vereyim; başarılı olmaya karar vererek ya da bunu seçerek işe başlamalısınız.

Daha önce de belirttiğim gibi, başarının sihre dayandığını düşünmüyorum. Dolayısıyla, başarılı olmak için yapmanız gereken tek şeyin başarılı olmaya karar vermek olduğunu ve böylece birdenbire başarıya ulaşacağınızı söylemeyeceğim. Sürecin böyle işlemesini çok isterdim; ama gerçek şu ki böyle olmuyor. Daha fazlası gerekiyor; çalışmak gerekiyor. Sahip olunmaya değer birşey için çalışmaya değer.

Örneğin, yeni bir işe başlamak için mesleğim olan araştırma biyologluğunu bıraktığımda, kendime başarısız olma lüksünü tanımadım. Biliyorsunuz, küçük işletmelerin yaklaşık %90’ı, ilk beş yılda kapanıyor. Kendime böyle bir gerekçe bulmayacaktım; başka bir deyişle, işler ters giderse, başarısız olmamı bu istatistikle açıklamayacaktım. Bu işin yürümesi için elimden geleni yaptım. İlk yılımda sektördeki herkesin adımı ve şirketimi bilmesini sağlamak için uğraştım. İçinde bulunduğum bu çok özel alanda “akla ilk gelen” olmayı istedim ve başardım. O yıllarda bunu yapmak zordu, gerçekten zordu. Ama başarılı, gerçekten başarılı bir iş kurmak için devam ettim. O sektörde hatırı sayılır bir paraya işimi satabildim ki bu, diğerlerinin yapmak için uğraştığı birşeydi.

basarmak

Walt Disney şöyle demişti: “Endişe edenler endişe ederken, planlayıcılar planlarken ve muhasebeciler neden satın alamadığımızı hesaplarken, ben işi başlatmakla meşgul oluyorum.” Disney’in çok başarılı bir kişi olduğunu, eminim kabul edersiniz. İşe başlama kararını vermenin değerini biliyordu ve çalışmaktan korkmuyordu.

Başarının öğrenilebileceğini bilmek önemlidir; başarılı doğmadık ve başarının yalnızca birkaç seçilmiş insan için olmadığını biliyoruz.

Herhangi bir davranış bilimi uzmanı, çoğu insanın, gerçek potansiyelinin yalnızca küçük bir yüzdesini kullandığını kabul edecektir. Sonuç olarak, bu insanlar, potansiyel başarılarının yalnızca küçük bir yüzdesini gerçekleştiriyorlar. Bunu muhtemelen siz de duydunuz.

Kişisel ve profesyonel performans gelişimiyle, başarılarınızı ve buna karşılık yaşam kalitenizi artırmak mümkündür.

Örnek:

• İşinizi geliştirmeye ve büyütmeye odaklandığınızda, geliriniz artar.
• Daha zekice ama daha zorlanmadan çalıştığınızda, daha kısa sürede daha fazla iş başarırsınız.
• Eğer daha çok serbest zamanınız varsa, aileniz ve arkadaşlarınız ile geçirebilirsiniz; böylece, ilişkileriniz gelişir.
• Şimdi sağlığınıza ve formunuza odaklanmaya başlayabilirsiniz ve iyileştirmeler çok uzak değildir.
• Sonuç olarak, kendinize verdiğiniz değer ve özgüveniniz artacaktır.

Bu döngünün kendini nasıl tekrar ettiğini ve sonuçların nasıl bir araya geldiğini açıkça görebilirsiniz. Bu, performans gelişimidir.

Bunu kafanızda biraz tartın; yaşamınızda tek bir alanda iyileşmeye odaklanarak diğer alanlarda da iyileştirmeler olduğunu görebileceğiniz ve mutlaka göreceğiniz konusunda benimle hemfikir olacaksınız.

basarmak-ogrenilebilir

Birkaç yıl önce, kendi kişisel ve profesyonel gelişimime odaklanmak için eskiye oranla daha çok zaman harcamaya karar verdim. Daha çok seminere katıldım. Daha çok ders ve sertifika aldım. Kendi profesyonel antrenörüme yatırım yaptım. Eskiye göre ailemle daha çok zaman geçirme imkanı buldum. Hatta, Nova Scotia’da Northumberland Geçidi’nde küçük bir ev aldık; her yaz ve sonbahar orada uzunca bir süre kalıyoruz.

Bütün bunlar, bir yandan işimi sürdürüp bir yandan para kazandığım dönemde yapıldı ve ben her şeye rağmen kazancımı artırmayı başardım.

Sanırım, performans gelişiminin hem kişisel, hem de profesyonel yaşamınızda önemli bir fark yaratacağını söylersem, bana itiraz etmezsiniz. Unutmayalım; bunların hiçbiri karmaşık olmak zorunda değildir; çok kolay olabilir. Zaman içinde yapılan tutarlı işler, ister özel, ister iş yaşamınız olsun, olumlu sonuçlar doğurur.

Başarıya giden yolda, sürekli olarak bizi motive eden ve bir etki yaratan işler yapmamız gerekir. Sürekli destek de gereklidir; çünkü, ileriye gitmemizi, büyümemizi ve daha önce canımız istemediği ya da yapmaktan rahatsızlık duyduğumuz için yapamadığımız şeyleri yapmamızı sağlayan budur.

Erteleme, tereddüt ya da korkunun, yaşamınızı iyileştirmenize engel olmasına ve sizi başarıdan alıkoymasına izin vermeyin.

Kişisel ve profesyonel yaşamınızı iyileştirmeye başlama kararını alın. Kişisel olarak büyümek için ne gerekiyorsa yapacağınıza dair kendinize söz verin. İşinizi ya da kariyerinizi yeni bir seviyeye taşıyacak olmanın heyecanını duyun.

Sürekli öğrenmeyi ilke edinin. Günde en az bir saatinizi kalbinizi ve zihninizi besleyen birşey yaparak geçirin.

Yazan : David Mason

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.