Doğada tüm canlılar gerek bireysel gerekse grup halinde gündüz gece yiyecek bulmak için canlarını ortaya koyarak yaşam mücadelesi veriyorlar. Kuşlar böceklerin, kediler bir parça yiyeceğin,arılar çiçeklerin peşinde koşturup duruyorlar. Amaçları karınlarını doyurmak, nesillerini sürdürmektir. İnsanın yaşam biçimi de diğer varlıklar gibidir. Dediğimde kimileriniz bunu onaylamadınız sanırım. Son satırı sorguladığınızı düşünüyorum. İnsan sırf ihtiyaçları için değil zevk peşine düştüğü de bir gerçektir. Bu zevkler için daha fazla harcamak, gelirleri yetmediğinde de borçlanmak zorundadırlar. Bir sürü örneğin içinden bazıları, yeni araba, alkol kullanmak, eskimediği halde yeni eşya almak gibi. Ancak konumuz insanın müsrifliği yada zevkleri değil.
Mesele bu ihtiyaçları yada ihtiyaç zannettikleri materyaller için tembellerin (gönlünün haddini bilmeyenlerin), çalışan mantıklı yaşayan insanları rahatsız etmesidir.
İnsanlar bu konuda iki gruba ayrılır.
1. Kayıtsız şartsız çalışan ve üretenler.
2. Çalışmadan, kazanmadan, üretmeden başkalarının sırtından geçinenler.
2. gruptaki insan modeli diğerlerinin düşünmediği cin fikirleri üretme yeteneğine sahiptirler. Dedikodu, fitne fesat, iftira, emekli büyüklerinin maaşları, malları daha nice dalavereyi onlar iyi bilirler.
Ailenize,komşularınıza baktığınızda bu türün sayısının ne kadar çok olduğunu fark edebilirsiniz. Adına parazitte denilen asalak sürüsü.
Bu asalaklar da bir şey üretmez dersek ağzımız yamulur. Ürettikleri ortak nesne bahaneleri, yalanları, iftiralarıdır. Ulaşmak istedikleri hedef ise yine ortak özellikleri yani menfaatleridir.
Sizi şaşırtan bilgilerle doludur onlar; falanca akrabasının maaş günü, filanca dedenin mal varlığı, ötekinin yaşının kaç olduğu adeta bir akbabanın ölmek üzere olan bir canlının son anını beklediği gibi aynı konu üzerinde uçar dururlar. Başkalarıyla olan sohbetleri bile bu konular üzerinedir. Konuştuklarının ne kadar ayıp ve utanç verici olduğunu düşünemezler bile.
Türk insanın ailedeki sahiplenici geleneğinden yaralanan kötü niyetliler sürüsüdür onlar.
İnsanımız o kadar merhametlidir ki son lokmasını ihtiyacı olduğuna şartlandığı tembel, haylaz evladına verir.
Hayır, hasenat işleri konumuzla ilgili değildir. Kutsal değerlerimizi tartışmıyoruz. Kötü niyetli tembellerle bizim derdimiz.
Sözüm sizlere ey asalaklar, gelin tövbe edin, vazgeçin insanların yakasına yapışmayın. Çalışmayı, üretmeyi deneyin. Daha onurlu, saygı duyulan olun. Sizlere söylenmese de komşu ve akrabalarınız size bir sülük gözüyle bakıyor bunu iyice bilin. Çalışır üretirseniz yaşam biçiminiz daha güzel, keyifli olacaktır. Asalak yaşamak sizleri sınırsız mutlu edeceğini düşünüyorsanız yanılırsınız. Bir gün kaçınılmaz sonla karşılaşacak ve tekmeyi poponuza yiyeceksiniz. Belki de yaşlı anne babanızı dövmüş bile olsanız, bunun bedelini ağır ödersiniz, çalışın bir daha yapmazsınız bu kötü hareketi. Dürüstlüğü seçin, sülüklüğü değil.
Kendinizi acındırmaktan, türlü alışılmış bahaneler bulmaktan alıkoyun. Kimse sizin dolmalarınızı yutmuyor, arkanızdan herkes gülüyor.
Doğadan daha güçlü değilsiniz, hayvanların yaşantısına bakın onlardan da mı ders almazsınız? Doğa acımaz siz onun kurallarını çiğnerseniz o da bir gün size bunu ödetir benden söylemesi. Hayvanlar ihtiyaçları için avlanıyor, peki siz en son kaç para kazandınız?
Gençler çalışın, iş bulun, para kazanın bu onursuzluktan kurtulun.
Kaynak : Ogretmenlerimize Forum
