Kendi işinizi kurmamak üzerine birçok hurafe duymuşsunuzdur. Ya çok risklidir, ya da borca batacaksınızdır, ya uykularınız kaçacaktır, ya da sosyal hayatınız mahvolacaktır vesaire vesaire, liste böyle uzar gider. Ama bütün bu belirsizliklere rağmen insanlar hala girişim dünyasını çekici bulurlar. Elbette bir işe girişmek için de nedenler var. İşte onlardan birkaçı:

Boş zaman. Bunu yaratmak biraz zaman alabilir. Başlangıçta muhtemelen daha uzun çalışıp daha az kazanacaksınız, ancak işleri doğru yönetebilirseniz, çalışma saatlerinizi kendinize göre ayarlayıp bir girişimci olmanın verdiği özgürlüğün tadını çıkarabilirsiniz.

Anlatacak bir hikaye. Karşılaşacağınız zorluklar ve bu zorluklara bulduğunuz çözümler sizin için çok büyük birer deneyim olacaktır ve insanlar bu deneyimleri dinlemeyi severler.

Vergiden kazanç. Kendi şirketiniz varsa seyahatlerinizi, yemeklerinizi, telefon faturalarınızı hatta arabanızın bile bazı ödemelerini masraf olarak gösterebilirsiniz. Tabii ki ne tip vergi kesintilerinden yararlanabileceğinizi muhasebecinize sormanızı öneririz.

Gurur. Başarılı bir iş kurduğunuzda muhteşem hissedersiniz. Bir vizyonunuz vardı, onu tamamlamayı başardınız ve “Bunu ben yaptım.” deme hakkına sahipsiniz. Öbür tarafa bakarsak, patronunuz için milyarıncı (böyle bir kelime varsa eğer) teklif talebini doldurmak pek de güzel olmasa gerek.

Gelecek kuşaklarınız. Eğer bir doktor, tesisatçı veya otobüs şoförüyseniz kariyerinizi sevdiklerinize bırakma gibi bir şansınız yoktur. Ancak kendi işinize sahipseniz bunu bir sonraki jenerasyona aktarma hakkına sahipsiniz. Ve bu işi kurduğunuz için kendinizle gurur duymalısınız.

İş Güvenliği. Hiç işinizden kovuldunuz mu? Eğer kovulduysanız bu konuyu anlayabilirsiniz. Tabii bir girişimciyseniz kendi kendinizin patronu olduğunuz için böyle sıkıntılarınız olmaz. Gösteriyi siz yönetirsiniz ve arkada bırakılmak gibi bir korkunuz olmaz.

Networking. Girişimciler komünal yaratıklardır. Birbirleriyle buluşmaya, hikayelerini anlatmaya ve birbirlerinin deneyimlerinden yararlanmaya bayılırlar. Bir girişimci olduğunuzda arkadaş çevreniz ve tanışıklıklarınız hep çoğalır, çünkü diğer girişimciler de dayanak olarak başka girişimcileri ararlar ve karşılaştıkları sorunların çözümü için birbirlerinden yardım alırlar.

İyilik yapmak. Bu kısım girişimcilere özel olmasa da kesinlikle işin avantası. Şirketinizin kârının nereye gideceğini siz seçiyorsunuz ve bununla bir hayır kurumuna yardım yapabilir veya direkt olarak kendiniz topluma katkı sağlayabilirsiniz. Bu kesinlikle bir girişimci olmanın en güzel yanlarından.

Yenilik ve değişiklik. Biz, insanlar olarak, yeni şeyler deneyimlemeyi çok seviyoruz, ancak ofisinizdeki ufacık çalışma ortamında değişen pek de bir şey yok değil mi? Ama işleri kendiniz yönetmeye başladığınızda bu değişecektir. Kendi işinizi başlatmak yeni sorunlarla karşılaşmanızı ve yeni bir şeyler deneyimlemenizi garanti edecektir.

Akıl hocalığı. Akıl hocalarına sahip olma ve akıl hocası olma şansını yakalamak hayattaki en güzel deneyimlerden birisidir. Ustalardan öğrenmek ve yeni başlayanlara yardım etmek insana tatmin duygusu verir. Ustaların deneyimlerine dayanarak söylüyorum, girişimcilik topluluğu oldukça yardımsever bir topluluktur ve size her an yardım edeceklerdir.

Bir uzman haline gelmek. Bu nokta akıl hocası haline gelmekle paralel aslında. Bir girişimci olarak ne yaparsanız yapın eğer o işe sıkıca tutunursanız muhtemelen o işte oldukça iyi hale geleceksinizdir. Ve bu size bir tür uzmanlık sağlayacaktır. Röpörtaj verme, deneyimleriniz hakkında yazma ve mesajınızı yayma şansını bulabilirsiniz.

Yetenekler. Ne yapıyorsanız yapın, yeni sorunları çözmek için yeni yetenekler öğrenmek zorunda kalacaksınız. Durum ölüm kalım meselesine dönüşünce hiç aklınızda olmayan yetenekleri edindiğinizi göreceksiniz. Yeni yetenekler geliştirmek zor ve zaman alıcı olsa da uzun vadede paha biçilemez hale geleceklerdir.

Azim ve kararlılık. Bu özellikler girişimcilik için gerekli oldukları gibi girişimcilik esnasında da gelişir. Eğer kendi işinizi başlatırsanız göreceksiniz, iradenizde ve kararlılığınızda ilerleme olacaktır. En basitinden bir egzersiz programına bile daha kolay uyabileceğinizi göreceksiniz.

Tanınırlık. Tam anlamıyla girişimcilere yönelik, yerel, bölgesel ve ulusal binlerce ödül var. Bu sizin kendi işinize başlamak için tek nedeniniz olmamalı, ancak tanınırlık kesinlikle güzel bir his.

Ekonomik bağımsızlık. Dürüst olalım, bu muhtemelen insanların kendi işlerini kurmasındaki en büyük neden. Ve tabii ki bu çok güzel bir şey, herkes ekonomik bağımsızlık istemeli. Ekonomik bağımsızlığı nasıl tanımlıyorsanız tanımlayın -emeklilik birikimi, sınırsız nakit para veya ne isterseniz alabileceğiniz bir miktar– girişimcilik size bunları sağlayabilir. [highlight]Evet, para mutluluğu satın almıyor olabilir ama mutluluğu bulmayı mutlaka kolaylaştırıyor[/highlight].

Yeniden başlamak. Kariyeriniz boyunca bir çok şirket kurup satabilirsiniz ve her bir şirketi sattığınızda kendinizi yenileme ve en baştan başlama fırsatına sahipsiniz. Bir girişimci olarak, ne olmak isterseniz onu olabilirsiniz.

Dünyayı değiştirin. Herkes, her girişimcinin dünyayı değiştireceğini söylemesiyle dalga geçer. Büfenin birinde satılan bir cep telefonu aksesuarının dünyayı nasıl değiştireceğini söylemek zor, ama bu başarıyı yakalayanlar var. Elon Musk’a, Bill Gates’e, Sergey Brin’e ve sayısız başka girişimciye bakarsanız, dünyayı küçük veya büyük şekillerde değiştirdiklerini göreceksiniz.

İstihdam yaratmak. Çalışanlarınızın başarısı için sorumlu olduğunuzu bilmek kadar tatmin edici bir duygu olamaz. Sizin fikirleriniz onların hayatlarını sürdürmelerine, ailelerine bakmalarına ve kendi hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor!

Markanız. Bir şey için tanınmak korkunç derecede eğlenceli bir şey. İnsanlar size pazarlamacı çocuk, perakende uzmanı veya yazılım gurusu demeye başlayabilir. Ne olarak tanınırsanız tanının, bir marka yaratmak ve onun için tanınmak eğlenceli bir durum.

Kaynak : KafaTech