Babanın tarlasında başını çimenden yastığına koyduğunda ve bulutlar katedraline baktığında, Babil’in tüm altınlarının bir gün senin olacağını düşünmüştün. Kitaplardan okudukça, tabletlere yazdıkça, Süleyman’ın tüm bilgeliğinin sana geçeceğine inanmıştın. Ve mevsimler yıllara dönüşürken, kendi Cennet Bahçe’nde yüce hükümdarlığını sürdürecektin. O planları, hayalleri, umut tohumlarını içine kimin ektiğini hatırlıyor musun? Hatırlayamazsın. Annenin rahminden çıktığın ve benim elimi yumuşak alnına dayadığım o anı hatırlayamazsın. Devamını Oku »