Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür. Ve der ki,”Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
ÜNLÜ BİR YAZAR, BU KONUDA ŞÖYLE DİYOR:
“İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
Yazar gerçekten muhteşem yorumlamış..
Teşekkürler…
Tüm insanların mutlaka korktuğu ya da korktuğu demeyelimde çekindiği kişiler vardır ama bunları kendilerine kabullendiremezler.
Bu arada yazı çok güzel ve öğütler içeren bir yazı.
Herkes haline çok çok şükretmeli.
Teşekkürler.
Motive açısından cok güzel olmuş…
Yazılarınız gerçekten çok güzel muhteşem olmuş.
İnsanların yönlenmesi için yönlendirici süper…
HEM DE NE ESARET… Düşüncelerinden, hobilerinden, alışkanlıklarından, isteklerinden kısaca seni sen yapan herşeyden uzak kalmak cesaretsizliğin sonu. Ama şu da var ki sevmekten, konuşmaktan, değişimden korkmayan insan da eleştiriliyor bizim toplumumuzda… Acı çekebilirsin sonunda diyeceksiniz ama acı benim acım “öldürmeyen acı geliştirir”miş desem sizlere de saçma geliyor mu yoksa aşmışsın sen bravo mu dersiniz, bu gibi yazıları okuyup kendini geliştirme arzusundaki toplum normlarının dışındaki arkadaşlaradır sorum herkes üstüne alınmasın:) Ayrıca siz izin vermezseniz hiç kimse hiç bi acı size zarar veremez. Ölmekten korkmayan insan hayatta istediklerini gerçekleştirebilen hayatı dolu dolu yaşayan keşkeleri, pişmanlıkları olmayan insandır. Gözü açık gitti denmesinin belki de esas sebebi budur.
Gerçekten de korkular insanı yanlışa sürüklüyor. Rezil olma korkusu, reddedilme korkusu, beğenilmeme korkusu…vs. İnsanın korktuğu başına gelir, tek sebep korkmasıdır…
Herkesin korktuğu şeyler vardır. Bu korkularımız bizi en güzel şeylerden mahrum bıraksada korkarız. Sevmekten korkarız çünkü kaybetmeyi düşünürüz. Oysa korkularımız yüzünden bir çok şeyin tadını bilemeyiz. Ne kötü…
Yazar doğru demiş. Teşekkürler.
çok güzel bir yazı. hepimizin kokuları vardır bu korkularla nasıl mücadele edeceğimizi öğrenmemezdir asıl önemli olan.
Çok güzel…
ateş elini bi kere yakarsa ikincisinde korkmadan ateşe yeniden dokunmak isteyebilirmisin .. temkinli olursun bence korkuların nedeni yaşanan kötü tecrübeler kesinlikle.. hiç bişiyden korkmadan yaşayamaz kimse.. korkmadan herşeye zıplarsa aptallık etmiş olur.. tedbirli olmakta ve düşünmekte yarar var diyorum ben.. korkmamak değil neyi nerde yapacağını iyi bilmek olay..
Gerçekten çok güzel bir hikaye
super…
Basarmak risk almaktır.
çok cesarette iyi değildir bence enini sonunu düşünerek temkinli adım atmak en güzeli deli cesaretli de olmamak gererkiyor korkak olmadan sadece akıllıca hareket etmliyiz. mesala berbat bir yöneticimiz var hiç kimse sevmiyor hiç kimse de korkmuyor ondan sırf iş kaybetmemek uğruna sessiz kalıyoruz çünkü ona sesini bile yükseltmek ekmeğinden olmaktır insanları ekmeğinden etmeye bayılan bir tip olduğundan mecbur susuyoruz. susmak bazen de korkaklık değildir
Gerçekten harika başka ne denilerbilir?