Kadın için anne olmak çok önemli.
Toplumumuz için kadınların anne olması çok önemli.
Bunun için kesinlikle evlenmesi gerekli.
Belli bir yaştan sonra evlenmemişse, dedikodu malzemesi.
Yazıklar, vahh vahh’lar, evde kaldı’lar…
İşte bu yüzden, evlenip çocuğu olmayan kadının çilesi. Çocuk yapmak istemeyen kadının maruz kaldığı sorular silsilesi. Suçluluk duygusu. Doğal yolla hamile kalamayan evli çiftlerin çocuk yapmak için çektiği çileler, manevi baskılar, altına girdiği maddi yükler dahası..
Bir kadın anne olmuyorsa, ol-a-mıyorsa, olmak istemiyorsa, orada yanlış birşey vardır, toplumun onay vermediği.
Kadının işine odaklanmasını, ve çocuk yapmak yerine, rahmini, rahmindeki enerjisini başka bir şekilde üreterek kullanmasını toplum bilinci algılamıyor. Bir kadın nasıl çocuk istemez ki diye soruluyor. Hadi canım, koca bulamadı, böyle bahanelere sığınıyor deniliyor. Çocuğun olunca anlarsın deniliyor. Çocuğum olmadan ben bir hiçmişim diyor ebeveynler. Çocuk yapmasam ne yapardım ki bu hayatta deniliyor.
Bazı kadınlar ise, çocuk doğurduktan sonra, kendine vakit ayıramamaktan, yeteri kadar iyi anne olup olmadıklarını sorgulamaktan dolayı suçluluk duygusu yaşıyorlar.
Ama kimse bu kadınları anlamaya yanaşmıyor.
Her kadın anne olmak zorunda değil. Bir kadın çocuk yapmak zorunda değil. Bir kadının çocuk yapmak istememesi anormal değil. Üretkenliğini işine vermesi, başka uğraşlarda hayat bulması, hayatını başka bir şeye adaması hiç yanlış değil.
Ama işte, bu kadınlar yalnız hissediyorlar. Dertlerini anlatamıyorlar. Toplumun kadından beklediği ve onayladığı tek kimlik olan anneliği seçmeyi tercih etmemiş olmanın da gayet normal olduğunu başkalarına, çevrelerine, ailelerine anlatamıyorlar. Bu yüzden de çok yalnız hissediyorlar.
Rahim, sadece çocuk doğurmak için yok bedenlerimizde. Aslında işte tam da bu yüzden, çocuk doğurmuş olan kadınların rahimlerinin en küçük bir hastalıkta tamamen alınmasının da normal olması hiç normal değil. Sağlık sektöründeki çoğu kişinin gözden kaçırdığı bir nokta.
Rahim sadece çocuk doğurmak için değil, üretkenliğin, doğurganlığın sembolü. Çocuk, fikir, proje, ya da başka bir şey. Bir kadın ürettiği sürece, doğurduğu sürece, bir çocuğu, bir fikri ya da bir düşünceyi, rahminin işlevini sürdürüyor demektir. Kadın bir toplumda var olduğu sürece, ürettiği sürece, toplumlar aydınlanmaya devam edecektir. Özellikle kadın ürettiği sürece.
Ve bu asla bir çocuk olmak zorunda değil.
Kadının rahmi üretkenliğinin sembolüdür, doğurmak istediği…
Yazan : Esra Paça – Mobius Danışmanlık
Kendi fikrimi söylemek gerekirse elbetteki her kadın anne olmamalı..
Çünkü çocuk bakmak, büyütmek ayrı bir meziyet.
İşte en sinir olduğum konulardan bir tanesi- kadınlar hakkında…. Sanki her kadın çocuk yapmak zorundaymış gibi… Çocuğu olan kadınlara – Devlet dahil – bir madalya takmadıkları kaldı… Benim arkadaş çevremde tutun da , babama kadar herkes bana ileride evlenecekmisim gözüyle bakıyor… Sanki “Evlenmeyeceğim” dediğimde palavra atıyormuşum zannediyorlar … En iyisi o madalyaları Suriyelilere taksınlar , bu işi en iyi onlar yapıyor çünkü…. Lanet olsun bu zihniyete. Çok sinirlendim şimdi , daha çok söylenecek şey var da en iyisi kısa keseyim
Bir kadın anne olmak istiyor fakat olamıyorsa bu onun suçu değil Rabbimin sınavıdır.bu yüzden insanların bakışları soruları yüzünden psikolojisini yitirmiş 2 yıl antidepresan kullanmış bıraktığında aynı durumları tekrar yaşamış ve 2 aydır terapi alarak mücadele eden biri olarak bunu çok iyi biliyorum ki bakışlarınızı üstümüzden çekin yarattığınız travmaları görmüyorsunuz acı çekiyoruz bilmiyorsunuz.. siz ne yapmak istiyorsanız yapın ama başkalarına karışmayın sormayın uzak durunnnn
Anne kelimesini bu kadar sığ kullanmayın. Yazının içeriği süper ama başlık fiyasko. Çünkü Kadın sadece doğurarak anne olmaz. Ben 3 yaşımdan beri anneyim. Doğurmak zorunda değil kadın. Doğurmak bir seçimdir bunu artık anlasın insanlar ve sığ bakmaktan vazgeçsin. Doğuramayanlar da niye depresyona giriyor? Çünkü çevreleri onlara bunu görev olarak yüklemiş. Doğurmazsa kocası sevmeyecek. Ne içim evlilik o öyle? Beni doğuracağım diye sevecek erkek cehennemin dibine. Çok şükür öyle bir eşim yok, ikimiz de evlat edinme taraftarıyız, çocuk üretmek değil. Doğuramıyorum diyen kadın, bakışlar senin üzerinde niye olsun? Doğurmak dışında bir becerin, görevin yok mu senin? Anne olmak için sadece kendinden çıkarmak zorunda mısın? Git evlat edin, onlar çocuk değil mi? Bokundan mı tiksineceksin sümüğünden mi? Doğurmaya çok takmışsınız kafayı çünkü sizi zorlamışlar, böyle aşılamışlar küçücükkenden beri. Elinize bebek oyuncak verip anne olmaya zorlamışlar. Kadının tek görevi var o da doğurmak, o yüzden de doğuramayınca delirip hasta oluyorsunuz. Sizi doğuracaksınız diye sevecek erkekle işiniz ne? Çıkar ilişkilerine evlilik bari demesin kimse. Anne olmak için kendinizden çıkarmak zorunda değilsiniz. Bir çiçek, bir hayvan, bir başkasının doğurduğu çocuk da sizi anne yapıyor rahat olun. Ne meraklısınız doğurana kadar kırk kere iğrenç muayenelerden geçmeye, kan revan sancı içinde çocuk çıkarmaya yahu. Hazır yapılmış bir sürü canlı var onlara yuva verin de anne olun. Asıl annelik odur.