Çok kısa da olsa, gün içinde belirli bazı süreleri iç’imize bakmaya ayırmamaya nasıl razı olabiliyoruz? O kadar katı, duyarsız, bıkkın hale mi geldik? Her gün onlarca saatimizi çaldırdığımız bilgisayar oyunları, pek çoğumuzun ikinci eşi statüsündeki sosyal ağlar, yararsız eğlenceler iç dünyamızı doldurmaya yeter mi yoksa bunlar daha çok, günlerin kaçıp gittiğini gözümüzden saklamaya mı yarar? İyi ama yaşamımızın eriyip gitmesine gözümüzü kapamak, gözümüzü ancak birisinin ölüm haberi kapıyı çaldığında korku ile aralamak iyi bir çözüm olabilir mi? Daha şimdiden gözümüzü dört açıp kendimize, “yaşamıma Devamını Oku »