İyi ki kader diye bir şey var. Yoksa kimse, kendini olumsuz olaylar karşısında aklayacak bir durum bulamayacaktı. Her ne kadar “su yolunda akar”, “kadere bıraktım”, “oluruna bıraktım” gibi cümlelerle durumumuzu anlatsak ta, aslında o an içinde bulunduğumuz durumun (her ne kadar görmek istemesek te, kaçınsak ta veya farkına varamasak ta) tarafımızdan bir gelişim süreci var.
Geçenlerde, sevgili dostum Gülden Zengin ile konuşurken bu konu açıldı. İyi niyet göstermek, sabrı zorlamak ne kadar, kaderin elinde? Verdiğimiz kararlar neticesinde bir yere ulaşıyoruz veya ulaşamıyoruz. Sevdiklerimizden ve sevdiğimiz şeylerden bir türlü kopamamamız belki de buna en güzel örnek. Karar veremediğimiz, eski alışkanlıklarımızdan ayrılamadığımız, netice itibariyle de güvenlik alanlarımızdan çıkamadığımız için ne yeni kişilere, ne de yeni yerlere hareketimiz var. Devamını Oku »