Bakmayın siz aşk her kapıyı açar denildiğine… Aşkın yolunu bulabilmesi için aşıkların da kendini geliştirmesi şart. Aşkı bir yangın yerine, hatıraları da bu yangından kalan küllere çevirmemek mümkün. Ama bunun için kendinizi aşkın kollarına bırakmanın ötesinde “iyi aşık” olmak için çaba göstermeniz gerekiyor. Ezber bozan ’Aşk iyi ilişkinin sebebi değil, aşk iyi ilişkinin sonucudur’ sözü aşıklar için kişisel gelişimin ana felsefesi. Aşık olmanın tadını çıkarmak istiyorsanız Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın tavsiyelerini dikkate alın…
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aşk su gibidir fazla kaynarsa buharlaşır diyor ve ekliyor: Aşkın formülü H20’dur. Oksijen ve hidrojen atmosferde özgürdür. Birleşince yaşam kaynağı su olurlar. Özgürce akan bir su, yolunu bulur ama onu fazla kaynatırsanız sonunda buhar olur.
’Aşk iyi ilişkinin sebebi değil, aşk iyi ilişkinin sonucudur’
Bu söz ezber bozucu bir sözdür. Çünkü iyi aşık olmak iyi evlilik için yeterli değildir. Bu nedenle iyi aşıklar birbirlerine bakan ve sarılanlar değil aynı yöne benzer biçimde bakanlardır.
Aşkın düşmanları: inatçılık en büyük düşmandır
– Pozitif iletişim kurulamazsa aşk buhar olup uçar.
– Erkek romans verir seks ister, kadın seks verir romans ister. Taraflar bunu bilmelidir.
– Aşık olmak H2O olmaktır. Oksijen ve hidrojen atmosferde özgürdür. Birleştiklerinde yaşam kaynağı olurlar ama özgürlükleri sınırlanmıştır artık.
Hem özgür hem de iyi aşık olunamaz
– İyi aşık önce sevdiğini anlamaya çalışır sonra kendini bilmeye ve değiştirmeye çalışır daha sonra eşini değiştirmeye çalışır. Bu sıra bozulursa aşk zarar görür.
– İyi aşıklar sıkıntılı durumlarda kişiliklerinin bir bölümüne tampon görevi verirler. Olayları yumuşatıp daha sonra tepki verirler. Düşünce katılığından vazgeçip düşünce esnekliği gösterirler. Yani inatçılık aşkın en büyük düşmanıdır.
– İyi aşıklar günlük ve anlık ihtiyaçları ile uzun vadeli amaçları arasında denge kurmayı başarırlar.
– Aşkın en büyük düşmanı bencil bir vericiliktir. Bencil verici verdikten sonra karşılık bekler. Aşık olduğu kişiyi kendisinin parçası gibi görür.
Yanan ateşi canlı tutun
Aşk uzun bir yolculuğa çıkmak veya yanan bir ateşi seyretmek gibidir. Ateşe aşkla bakanlar onu canlı tutmak için çalışmazlarsa ateş söner. Aşkın kısa sürmesinin sebebi aşıkların ateşin içine atılıp yanmanın gerektiğini düşünmeleridir. Beslenemeyen bakılmayan ateş söndüğü gibi bakımsız ilişki kolay söner.
Bu tuzaklara düşmeyin!
Aşkın birinci tuzağı aşkın ’Aşkın bir insanın diğer insan içinde kaybolması’ olarak anlaşılmasıdır. Karşı tarafın özgürlüğünü yok ettiği için aşk devam etmez. Aşk yolculuğunda fırtınalı dönemlerde hemen gemiyi terketmek güveni zayıflatır ve aşka zarar verir.
“Aşkın gözü kördür, kaynanalar olmasaydı” sözü olumsuzu ve olumluyu aynı zamanda görüp olumluyu bekleyen aşıklar tuzağa düşmezler. Yanlış anlaşılmış bir feminizmdir. Kadın ve erkek ilişkisini kadın erkek savaşlarına dönüştüren feminizm aileyi ve aşkı kurban ediyor. Kadın erkek birbirini tamamlamayı asıl, çatışmayı istisna yapan ilişkilerde aşk uzun ömürlü olur.
Aşk acısı nasıl unutulur
Adamın birisi Nasrettin hocaya soruyor eşeğimi kaybettim ne yapayım diye. Nasrettin hoca topluluğa soruyor aranızda hiç aşık olmayan var mı? diye. Bir kişi çıkıyor. Sonra Hoca eşeğini kaybeden adama dönüyor “Aradığın eşek bulunmuştur” diye. Aşkı tatmayan çok insani bir tadı tatmamış demektir.
Aşk acısını unutmanın kısa yolu ikinci bir aşk aramaktır. Ancak öc alma duygusu ile hareket edilirse yeni bir maceraya girilir. Amaca yönelik Aşk içinde bilgelik olan aşktır ve devamlıdır.Yaşam amacını unutmadan aşık olmayı başarmak emek ve yatırım gerektirir.
Erkeğin aldatması cinsel, kadının ki romantiktir
Biyolojik olarak erkeklerin cinsel aldatma riski kadınların romantik aldatma riskleri eşittir. Cinsel aldatma ve poligami eğilimi erkekte yüksektir. Cinsel aldatma romantizme ciddi zararlar verdiği ve kontrolu zor olduğu için erkekler daha çok aldatıyor gözüküyorlar. Namus kadın ve erkek için aynıdır.
Yazan : Prof.Dr. Nevzat Tarhan
Kaynak : Hürriyet
Evet kısmen katılıyorum. ancak burada bahsedilen değişim çoğu zaman bayanların uğradığı değişimdir. erkek hiçbir zaman değişimini olumlu yönde gerçekleştirmez. erkek hep tek taraflı bakar olaylara daha dar bir pencereden.. ama bayanlar olumlu ve olumsuz her türlü olabilecekleri gözden geçirerek daha dengeli yaklaşır ve daha ılımlı, daha barış yanlısıdır. keşke bu tavır tek taraflı olmasaydı. çünkü bu durum karşısında daha çok değişen ve daha çok özgürlüğü kısıtlanan bayanlar oluyor.. buna tüm kalbimle çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. bununla ilgili düşüncelerinizi bekliyoruz..
çok güzel bir yazi olmuş,ben herzaman söylemişimdir aşkimi kaybettiysem acisini hafifletmenin en güzel yolu başka bir aşka doğru gitmektir..umarim her aşkin sonu bir önceki gibi aci vermez..herzaman aşkin alevi yansa,umarim!
Hayret ettim doğrusu hiç yorum yapan olmamıs insanlar insanlar aşık olmayı unutmus be nevzat bey …aşkı bir ateşe benzettiniz ve söndürülmemesi gerektiğini söylediniz…ama düşünsenize bir ateşi söndürmemek için kişi kalkan olur ama kalkan olunca bu kez kndisine zarar gelir … yani södürmeyeyim derken kendi yanmıstır bir kere…ülkemin güzel insanları bu ateşi söndürmek istemez elbet ama bu kişiler aynı zamn da aşk ateşinde yanan kişiler…belki bundan dolayı soğumuşuz dur aşk ateşinden….;)))
Ne zaman sağır bir ressam kristal bir zemin üzerine düşen gülün sesinin resmini çizerse, işte o zaman seni unutur bir başkasını severim. aşk: sana haykırmaktı…ve haykırdım…
Okuduğum herşeyi ben zaten biliyorum..)))ama en büyük sorunum ve en tehlikelisi de bu olsa gerek uygulama yeteneğim hiç yok…ve tembelim de bir hayli..aşka karşı değilim sadece…susasam su almaya mutfağa gidemiyorum..size yazarken imla kurallarına dikkat etmiyorum(sabırsızlıktan bilmediğim için değil..tam tersine çok bildiğim için..:))ama aşık olunca tüm çabamla yaşıyorum istediğim herşeyi..hiç üşenmeden ilgileniyorum onunla..şımartacak kadar çok…ve dediğiniz gibi de buharlaşıyor…idareli kullanamıyourm hiçbirşeyi..çözüm yok değil mi:??
Bence çözümü var zeyno.herseyden önce kendine değer ver.kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyeceksin.yasıcaksın askını sonuna kadar ama olmuyorsa zorla melek yapmıyacaksın birini gözünde.değiseceksin çogu zaman sevdiğin için ama unutmayacaksın sen herseyden önce zeynosun.:)
H2o = 1 adet hidrojen + 2 adet oksijenin birleşmesi suyu oluşturuyorsa (ki öyle) ve aşk da su’ya benzetiliyorsa ki aslında çok mantıklı geldi ilk okuduğumda ama sonra birden şu takıldı aklıma hidrojen ve oksiyen yani kadın ve erkek (hangisi hangisine uyarlanır farketmez) bu formule göre illa ki biri diğerinden fazla (2 oksijen) veriyor…bu bilinçaltımızda sanırım hep var hep bir taraf diğerinden daha özverili..bu iyi mi kötü mü bilemiyorum şartlar çok değişken ama kimyasında bile bir taraf emektar:))
Iyi bir ilişki isteniyorsa taraflar birbirini anlayıp sabırla bekleyıp geliştirme yonunde ortak adımlar atmalıdır dıye dusunuyorum tesekkurler guzel bır yazı
Ben bencil verici tanımına uyuyorum çok değer verip şımartıyor karşı taraftan bunu bekliyorum ama aksine onu kaçırıyorum bu ilgiden dolayı ve istekten dolayı. anlatılanların hepsini biliyorum ama uygulayamıyorum zeyno gibi bende
Aşk ne kadar toz pembe olsada baska renglerin olduğunu unutursak tanıyacamız ikinci renk syahtır unutmayalım sevmek herseye yetmez bunlar bizi yanıltan sacma söylentiler unutmayalım en cok sevdiğimiz de bi insan.
Aşk evet yaşaması güzel ama acısı bol bir yolll.
şuanda yaşamakta oldugum budurum aslında öyle.emel’e katılıyorum çok fazla ilgi gösterince hemen şımarıyor ve kendini çokk önemsiyor herşeyden önce biz önemliyiz bunu anlamak gerek..
Her şey iyi güzelde hocanın şu hiç aşık olmayan adamı eşek ile kıyaslaması güldürdü beni aslında eşeklik adamı kendine aşık edemeyen kadınlarda olmasın dermişim:) paylaşım için tşkler
Iste ask, iste sadakat,iste insani bir imtihan ,iste cözum ve varilacak bir sonuc okadar kompleks bir durum degil hayat aslinda
(iyi bir iliski isteniyorsa taraflar birbirini anlayip sabirla bekleyip gelistirme yönunde ortak adimlar atmalidir)dialog dan alinti tsk !
Her iki tarafta birbirni gercekten seviyorsa sorun yok askın gözü kördür arkadaslar eksiler, yapılan hatalar, vs görülmez ama dediğim gibi gercekten ve karsilikli sevgi varsa
Teşekürler çok keyif alarak okudum yazınızı…bir ilişkiye başlamakta zor o ilişkiyi devam ettirebilmek çok daha zor..deginiz gibi iyi aşık olmayı gerektiriyor ama iyi aşık olakta kolay olmuyor..(kaygılar,endişeler,geçmişte yaşanan tecrübeler v.s)bir çok şey amacınıza giden yolda çelme takıçı rol oynuyor.iyi aşık olmayı devamlı kılmak için ne yapılabilir ? inançını taze tutabilmek için? sevgiler..
Neden erkekler ilgi çeken konuşkan kızlardan etkilenirler ki biz çekingen utangaç olan kızların hiç mi şansı yok :( bizimkisi ateşi drek başlamadan söndrmek oluyo sanirmm
Sevmek cok güzel fakat sonunda hüsrana ugramak kötü… ve bir yerlerde bir zaman snra gerçekten sevmeye başlıyor insan harbiden böyle delikanlıça.fakattt korku yine peşimde yanımdayken bile acaba gerçekten seviyormu diye düşüne biliyorum.yada aklı kimde yada en basitinden beni böyle öptü acaba kaç kişiyide öptü o dudaklar diyorum kıskanıyorum. çok ağladım her gece hatta hala ağlıyorum sanki bir tek o var hiç kimse yok bir tek o var gibi davranıyorum sanki srunlar hep bende:( ve hemen eski sevgilisi gelir aklıma tabiki benden vazgecmeyen korkularım :( bir çok şeyi öğrendim bu aptal hayatta fakat birine bağlanmamayi öğrenemedim…seviyorum bunu bile kendime itiraf etmekten korkuyorum. çünkü ya sonunda beni bırakıp giderse ağlayan üzülen harabolan ben olursam :( gercekten sevmek zormu birini o da beni sevse hiç ayrılmasak! bu seferde düşünüyorum bn mi mutluluğu haketmiyorum.belki gerçekten haketmiyorumdur yaşamayi bile.
Aşk insanın içinde kalpden geçen bir noktadır aşk yaradana duyulan ve kırılmanın olmadığı bir duygudur insan başka bir insana aşık olur ama aslında ona değil arkasındaki yaratana aşıktır. insanlar arasında bence aşk değilde sevgi olmalıdır. aşık olduğunu düşünen insan her zaman açık denizde yolculuk yapar ve bir gün muhakkak batar ama sevgiyi bilen insan bunun içerisinde sadakatın, emeğin, çilenin vs… olduğunu bilir aşk acısı belki bir başka aşka yelken açarak geçer ama sadece acısı izi her zaman kalır.
şule söylediklerinin hepsi bayanların kendi bencillklerini açıkça ortaya koyuyo zaten.siz ancak böyle erkeklere suç atarak hep bi hata bularak zamanınızı geçiriyosunuz we hiçbi zmaan tam manada gerçekçi diilsiniz…….
Prof.Dr. Nevzat Tarhan’a teşekkürün yanısara düşüncelerine katılıyorum. Bir bilenin görüşleride olsa bir insanın düşüncelerine uymayabilir. Birde gerçekler vardır işte bu makaleye bu yüzden teşekkür ettim.
Bayanları bir kalıba oturtmamak lazım. Manada gerçekci olmak insanın kendini geliştirmesine bağlıdır eğer bu hazine insanın ruhunda yoksa bu işin erkeği bayanı olmaz.