Yaşamın anlamını kavramak için dünyayı dolaşmaya çıkan bir genç, gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete gitmişti. Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde tüm duvarların kitaplarla kaplı olduğunu gördü. Fakat evi dikkatle gözden geçirdikten sonra, yerde bir kilim, duvar dibinde yatak olarak kullanılan bir sedir, ortada ise bir masa ve sandalyeden başka evde hiçbir eşyanın olmadığını gördü ve merakla sordu:
“Neden hiç eşyanız yok?” dedi.
“Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz… Onlar nerede?”
Bilge, bu soruya karşılık olarak kendi bir soru sordu gezgin gence.
“Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var, yavrum” dedi.
“Peki, senin eşyaların nerede?”
Gezgin genç, kendini savunurcasına yanıtladı bu soruyu:
“Ama görüyorsunuz. Ben yolcuyum.”
Ünlü bilge, hak verircesine güldü:
“Ben de öyle, yavrum” dedi.
“Ben de öyle …”
Dün evimi su bastı banyoda boru patladı üç saat su boşalltık bu yazı tam hiç birşeyin çok fazla değeri yoktur dediğim bir dönemde karşıma çıktı. yaşam kıymetini bilmemiz gereken bir süreçtir. ve insanoğlunun yaşam mücadelesine karşı çok büyük gücü var. ne olursa olsun kaldırıyor bu sıkıntıları, bu beden sorunların üstesiden geliyor… kalın sevgi ve sağlıkla.
Dogru söylemiş bilge.sonuçta herkez yolcu degilmi :)
Resim çok korkunç..
Dünyaya pek çok bilge gelmiştir. tabi ki bu bilgelerin bakış açılarını nasıl doğru olduğunu anlarız? tabi mevlanaya, yunusa bakış açısı benziyorsa doğru. çünkü allahtan ve peygamberden haberi olmayan bir bilge bilge dağil, cahilin ta kendisidir. sadece cahil olan adını bilge olarak değiştirmiştir.
Yolcu olmak güzeldir ama yola çıkmadan yolculayanlarının olması bir başkadır…!
Evet çok güzel yazmışssın kardeşim allah senden razı olsun