Uzun zamandır hayatımı paylaştığım dostumla artık anlaşamıyoruz. Eskiden hoşuma giden güzel sesi bugünlerde kulağımı tırmalıyor ve söylediği sözler geçmişteki kadar işime yaramıyor. Biraz size ondan bahsetmek istiyorum. Belki sizinle ortak paylaştığımız bir sorundur ve işin içinden birlikte çıkabiliriz kim bilir…
Hayatıma girdiğinde ben daha küçüktüm. Bilirsiniz başımız sıkışınca en yakınımızdakilere sorarız ne yapmamız gerektiğini. Aslında ilk zamanlar ona hiçbir şey sormuyordum ama o bana her seferinde ne yapmam, nasıl yapmam, ne söylemem, nasıl söylemem, ne giymem, nasıl giyinmem, nereye oturmam, nasıl oturmam, nereye gitmem ve nasıl gitmemle ilgili yönlendirmeler yapmaya başladı.
Zamanla her adımımı onun sözleriyle atmaya başladım. Tek başıma karar aldığımda yanlış yapmaktan korkar hale geldim.
Bazen beni kıskandığını bile düşünüyorum.
Bunu ona söylediğimde “ben senin iyiliğini düşünüyorum” dedi bir gün.
“Nasıl yani?” dediğim zaman uzun uzun anlatmaya başladı.
Bu arada o hep uzun cümleler kuruyor. Dinlerken artık duymamaya başladığım uzun cümleler…
“Sen her zaman neyin doğru neyin yanlış olduğunu göremiyorsun” dedi ve devam etti.
“Ben istiyorum ki en başarılı, en komik, en ciddi, en prestijli, en güzel, en idealist, en cömert, en popüler, en güçlü, en yardımsever, en becerikli sen ol…

Bazen gülerken ağzını o kadar açıyorsun ki çok çirkin görünüyorsun. Bunu yapmanı istemiyorum. Çünkü sen en güzel olmalısın!
İş yerinde herkesle muhatap oluyorsun. Samimiyet sınırlarını çiz. Biraz mesafeli ol. Çünkü sen en saygın olmalısın!
Her işi yapmaya çalışıyorsun. Hiç korkmuyor musun ya yapamazsam diye? Sınırlarını bil. Başarısızlık senin işin değil. Çünkü sen en başarılı olmalısın!
Gözlerinin dolduğu anları görmüyor değilim. Duygularını o kadar açığa vuruyorsun ki herkes seni ağlatabileceğini düşünecek. Göz yaşını yalnızken akıt. Çünkü sen en güçlü olmalısın!
Herkesi alkışlıyorsun. Oysa alkışı en çok hak eden sensin. Biraz kendini ön plana at. En popüler sen olmalısın!
Herkes yılbaşı partisine gidiyor. Bana içinden gelmediğini söylüyorsun. Bu ne demek şimdi? Unutma sen en sosyal olmalısın!”
İşte böyle…
Bu arada çok konuşan dostumun adı EGO.
Bazen işime yarar şeyler fısıldıyor kulağıma ama artık eskisi kadar dinleyemiyorum onu. Biraz daha böyle giderse “ben” i kaybedecek ve dostluğumuz sadece tanıdıklığa dönüşecek.
Sizin dostunuz size neler söylüyor?
[box type=”info” ]
Ego bir buzdağıdır. Onu erit. Onu derin sevginin içinde erit, böylelikle o kaybolsun ve sen okyanusun parçası haline gel. | Osho
[/box]
Sadece dinleyenin konuşanı bol olur. Dinlemek, gerektiğinde susturmasını becerebildiğinde güzeldir. Dostumuz düşman olmadan, “ben” yolunu şaşırmadan en iyisi egonun sesini biraz kısmak olsa gerek…
Yazan : Tuğçe Güçnar Kengil | kendinigelistir.com
en önemli sey kişisel gelişim ben bu konunun okullara ders olarak konulması gerektiğini düşünüyorum ne kadar erken farkına varılırsa o kadar harika sonuçlara ulaşılır düşüncesindeyim
ne dersiniz birlikte bu fikrimn üstüne gidelim mi?
bu sene aynı şey bende de oldu. 12. sınıfa gecınce herkes degişti. sınıfda gırmek okula gitmek dahı ıstemıyorum. en yakın dediğim insanlar benı yıkmaya çalıştı. yüzüme gözlerime bakarak yalan söylediler. hala da devam ediyorlar. kavga etmek çözüm değildi. onlara onların anladığı uyanıklık yapmaya çalıştığı şekılde davranmak istiyorum.. ama buna ne karakterım ne de kalbim el veriyor. asla acımıyorum. ama onlar kdar da düşmek istemıyorum. insan kendı degerını kendı düşürürmüş..