Yaşamımızda bize yapmamız gereken şeyler olduğunu dolaylı olarak ya da yekten anlatan, davranışlarımıza hatta düşüncelerimize dahi müdahale etmek isteyen birileri vardır. Kimimiz kaç yaşında olursa olsun bu müdahalelere sessiz kalırken, kimimiz ise orada bir dur diyebilmekte.
[highlight]Bir başkasına akıl vermek hayatına müdahale etmek her zaman kolaydır.[/highlight] Çünkü olayın dışındasın ve davulun sesi hoş gelmekte. Aslına bakılırsa müdahale altında yaşayan insanlar zamanla başkalaşmaktadır. Yaşadıkları hayat kimi zaman kendilerine dahi yabancı gelir. Bunun nedeni yapmak istediklerini değilde yaptırımları yaşıyor olmalarıdır. Karşınızdakine akıl vermeden önce onun ne yapması gerektiğinin yanı sıra ne yapmak istediğine de kulak verilmelidir. Bu demek değildir ki herkes doğru ya da yanlış istediğini yapsın kimse kimseyi uyarmasın. İnsanların birbirlerini uyarması gereken durumlarda kişiye karşı saygı ve kişinin istekleri de gözetilmelidir.
Bu ince çizgi kaçırıldığı taktirde uyarma kavramı yerini müdahaleye bırakır. Yapılan müdahaleye sessiz kalan kişi bu müdahalenin devamlılığı halinde belli bir süre sonra kendi hayatını müdahalesiz idame ettiremeyecek hale gelir. Bu durum ise kişide psikolojik sıkıntılara yol acar. Yaşamımızın içinde değer verdiğimiz ve hatalarını önlemek istediğimiz kişilere yaklaşımımız da onlarında kararlarına ve isteklerine de saygılı olmamız gerektiğini unutmamalıyız. Kendi kararlarımıza beklediğimiz saygıyı başkasının yaşamında görmezden gelmek bencillikten başka birşey değildir.