Üniversite mezunu, gelecek vaat eden bir bankacıyken ömründe bir kere yakalayabileceği iş fırsatını tepti. Ailesini dinlemeyip Afrika’ya gitti. Tüm çalışanlarını çatışmalarda kaybetti. Ama vazgeçmedi… Sonunda 35 bin kişiye iş sağladı. İşte ilham veren bir başarı öyküsü… ABD’nin önde gelen bankalarından birinde çalışırken, ömründe bir kere alabileceği bir iş teklifi aldı ancak Afrika’daki insanlara yardım etmek için bu teklifi reddetti ve şimdi kurduğu fonla 35 bin kişiye iş imkânı sağlıyor. Jacqueline Novogratz, 1983 yılında, üniversite eğitimi tamamladıktan sonra, ailesini memnun etmek için ABD’nin büyük bankalarından Chase Manhattan Bank’la iş görüşmesine gitti. Banka, Novogratz’ı faaliyet gösterdiği 40 ülkedeki operasyonlarını denetleyebileceği bir iş teklif etti.
Novogratz, bu işin kendisi için bir deneyime dönüşeceğini Brezilya’da yaşadığı örnekler sonrasında fark etti. Banka, bu ülkedeki büyük bir havayolu şirketine 100 milyon dolarlık bir kredi verdi, şirketin sahibiyse bu parayı doğrudan Cayman Adaları’ndaki hesabına aktardı. Ancak diğer taraftan, Brezilya’daki gecekondu mahallerini gezen Novogratz, oradaki insanların oldukça üretken olmasına rağmen, sermaye erişimlerinin olmadığını gördü.
O anda bankayla bağlarını koparmaya karar veren Novogratz, Afrika’da bir kredi sistemi kurmasına yardımcı olmaya söz veren bir grupla anlaştı.
Ancak istifa ederken, bankanın operasyon işlerinden sorumlu genel müdürü, Novogratz’a ömründe sadece bir kere alabileceği bir teklifte bulundu. Novogratz, bu teklifle birkaç yıl içinde Wall Street’te başarılı bir yönetici olma yolunda ilk adımı atacaktı.
Novogratz, büyük bir kararsızlık içindeydi. Ne ailesi, ne arkadaşları ne de işverenleri Afrika’ya gitmesini istiyordu.
Ancak Novogratz, “Şimdi gidemezsem bir daha hiç gidemem” dedi ve görevinden istifa etti.
BÜTÜN ÇALIŞANLARI ÖLDÜRÜLDÜ
Novogratz, 1980’lerin sonunda kendini, Afrika’nın çatışmaların en fazla yaşanan ülkesi Ruanda’da buldu. Burada mikro krediler dağıttığı bir finans kurumu ve küçük bir fırın açtı.
Daha sonra, yüksek lisans yapmak için ABD’ye geri döndü ve 1996’da Ruanda’ya dönmeden önce Rockefeller Foundation’da çalıştı.
Novogratz, Ruanda’ya geri döndüğünde, fırında çalışmaları için işe aldığı kadınların hepsinin öldürüldüğünü gördü. Çalışanlarından bir tanesinin, bir katliam sırasında öldürüldüğünü, bir başkasının ise ailesinin gözleri önünde katledildiğini öğrendi. Bir diğeriyse, ömür boyu hapis cezası alan bir suçluya dönüşmüştü.
Kurduğu mikro kredi sistemi de bozulmuştu. Finans piyasaları tek başına ülkedeki sorunu çözemiyordu. Novogratz, portföyündeki yatırımcıların Ruanda’daki fakirlerin potansiyelini görmesini istiyordu.
35 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLADI
Ruanda’daki fakirler, üretmek, kendi ürettiklerini tüketmek ve bu şekilde sorunlarına bir çözüm bulmak istiyordu.
Novogratz, 2001’de kâr amacı gütmeyen Acumen adlı sermaye fonunu kurdu. Yatırımcıların, ülkeye doğrudan para yardımı yapması yerine, paralarını şirketlere aktarmalarına aracı oldu.
Şansı yaver giden Novogratz, şu anda toplamda 200 milyon dolar sermaye toplayan, 50 milyon dolarlık bir fon yönettiğini ve ülkede 35 bin kişiye istihdam sağladığını söyledi.
Novogratz, bu hedefine ulaşmak için sevdiği birçok şeye hayır demek zorunda kaldığını belirtse de herkesin başka insanların hayatlarını değiştirebilme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Kaynak : Hürriyet Gazetesi
Bu yazı BusinessWeek dergisinde yayımlanan “Hard Choices: Jacqueline Novogratz” başlıklı yazıdan derlenmiştir.