Anasayfa / İnsan İlişkileri / Ayrılık acısına “A-Y-R-I-L-I-K” iyi geliyor!

Ayrılık acısına “A-Y-R-I-L-I-K” iyi geliyor!

Ayrılık çok bilinmeyenli bir denklem.”A-Y-R-I-L-I-K” kelimesinde yer alan harflerden esinlenerek hazırlanan formül ayrılık acısından kurtulmada kırık kalplerin en büyük yardımcısı olmaya aday. İşte ayrılıktan yola çıkıp ayrılık acısından kurtulmanın yolu… Biten ilişkiniz sonrasında sevdiğiniz insandan ayrılmak, onun artık her zaman yanınızda bulunmayacak olması, ayrılık acısının sinyallerini verir. Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Mine Eren, ayrılık acısından kurtulmanın ipuçlarının aslında “ayrılık” kelimesinde gizli olduğunu söylüyor. Ve bu duygudan kurtulabilmek için neler yapmanız gerektiği konusunda ipuçları veriyor.

Biten bir ilişkinin ardından yaşanan ayrılık acısı, çoğu insanın kurtulmak istediği fakat bir türlü yenemediği durumlardandır. Bu dönemde ağlar, sinirlenir, nedenleri sorgular ya da sadece susarak içimize kapanabiliriz. Ayrılık acısından kurtulmak ve tekrar kendimizi iyi hissetmek isteriz. Uzman Psikolog Mine Eren, ayrılık acısını nasıl geçirebileceğiniz hakkındaki ipuçlarının aslında “ayrılık” kelimesinin baş harflerinde gizli olduğunu söylüyor.

Uzman Psikolog Eren, ayrılık acısını geçirebilmek için ipuçlarını şöyle sıralıyor: “Ayrılık kelimesi aslında ayrılık acısını da nasıl geçirebileceğimiz hakkında bize ipucu verir. “Ayrılık” kelimesinin ilk harfi: “A” – Acı: Ayrılıkların hemen ardından hep acı gelir. Ağlamak içinizden gelebilir. Bu durumda ağlamak, ilk adımda önemlidir. Ona karşı olan hislerinizi kağıda dökebilirsiniz, daha sonra bu yazdıklarınızı ona göndermek yerine yok edin. Acıyı yaşamak ve ayrılığı kabullenmek önemlidir. Sevdiğimiz kişinin gittiğini anlamak, onun geri geleceğine dair ümit beslememek adına gereklidir. Ayrıldığınızdan haberi olmayan arkadaşlarınıza, sorduklarında “Biz ayrıldık” diyebilmek ve bunu gerektiği kadar yakın çevrenize tekrar tekrar anlatmanız da kabullenme sürecinizi hızlandıracaktır. Acı çekmiyormuş gibi davranıp, kendinizi ve çevrenizi kandırmaya çalışmayın. Acı çekiyor olmanız, bunu etrafınıza da yansıtmanız zayıf olduğunuz manasına değil yaşadığınız aşkın arkasında durduğunuz anlamına gelir. Ayrılığın ikinci harfi “Y” – Yalnızlık: Bu harf, yalnızlığın habercisi olsa da, sevdiğiniz olmadan bir hayata devam ettiğiniz gerçeğini taşısa da, yalnız olmadığınızın farkına varın.

Cosmotürk’ün haberine göre, ailenizin ve arkadaşlarınızın sizi ne kadar çok sevdiklerini ve yanınızda olmaktan keyif aldıklarını anımsayın. Onlarla vakit geçirmeye çalışın. Aile ve arkadaşlarınızdan da beklediğiniz desteği bulamadıysanız veya onları kaybettiyseniz, tek başınıza da hayatınıza devam edebilirsiniz. İçinizdeki gücü, yeteneklerinizi keşfedin. Kendinizi dinleyin ve kendinize güvenin. Unutmayın ki o hayatınıza girmeden önce de hayat devam etmekteydi. Yeni biri için acele etmeyin, ruh eşiniz olsa mutlaka ilişkiniz devam ederdi. Bunu sorgulamayın. Ayrılığın üçüncü harfi “R” – Rekabet: Ayrılığın ardından yapılan en büyük yanlışlardan biri de kendimizle rekabet etmemizdir. Neden ayrıldığını, neden sizi bıraktığını ya da neden aldattığını düşünerek kendinizde sürekli eksik aramanız doğru bir hareket olmayacaktır. Siz bu dünyada teksiniz ve eşsiz özelliklere sahip bir benliğiniz var. Bunun bilincinde olup özsaygınızı koruyun. Onun sizi artık sevmiyor olması, sizin sevilmeye layık biri olmadığınız anlamını taşımaz. Böyle duygulara kapıldığınızda, zamanında sizi sevilmeye değer bulduğunu hatırlayarak kurtulabilirsiniz.

Onun hiçbir zaman sevmediği kanısındaysanız, size, hiç kimsenin bir şeyler hissetmediği biriyle ilişki yaşamadığını hatırlatmalıyım. Ayrılığın dördüncü harfi “I”- Izdırap evresi: Izdırap evresi olarak adlandırdığım bu evrede, her baktığınız yerde ona dair bir anı hatırlayıp bulma eğilimi içinde olabilirsiniz. Daha da kötüsü, aynı yerde çalışıyor ya da aynı yerlerde bulunmak zorunda da olabilirsiniz. Bu daha da acı verici olabilmektedir. Bu durumda ilk yapılması gereken, sizin için duygusal anlamı veya anısı olan, o kişinin size verdiği eşyalardan derhal kurtulmaktır. Hediyeler, notlar, mektuplar vs. gibi nesneleri ayrıldığınız kişiye geri vermeyin. Maddi değeri olmayan eşyaları atın. Satılabilecek olduklarınızı (giysi, yüzük vs.) satın veya hayır kurumlarına bağışlayın. Hiçbir koşulda bunların size geri gelmeyeceğinden emin olun. Çok gerekmedikçe ayrıldığınız kişiyle konuşmayın.

Ayrıldığınız kişiden çocuğunuz varsa veya aranızda henüz kapatmadığınız parasal ve maddi konularınız vs. varsa o kişiyle (sadece bu konuları konuşmak amacıyla) temas kurabilirsiniz. Ortak arkadaş ve dostlarınızla sohbetlerinizde ondan bahsetmeyin ve ona dair özel paylaşımlarınızı anlatmayın. Ortak sosyal çevre nedeniyle aynı ortamlara girmeniz gerekiyorsa, nazikçe selamlaşmak dışında o kişiyle yalnız kalmayın ve konuşmayın. Ayrılığın “L” Harfi – Lüzumsuz yemek ve alkol, sigara tüketimi: Ayrılık sonrası aşırı yemek tüketimi ya da tatlı tüketiminiz hızlanabilir. Bilinçaltına yemeği onun bıraktığı boşluğu dolduracak bir neden olarak kodlayabilirsiniz, bu da kilo almanıza ve zedelenen özsaygınızın daha da düşmesine sebep olacaktır. Ya da yememeyi tercih edip iyice zayıflayıp sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Alkol tüketimine başlayıp, madde bağımlısı da olabilirsiniz ama bu durum tüm hayatınızı tüketmek, hemen vazgeçmek olur. Bunun ne feci bir sonuç olacağını, sizin de iyi bildiğinizi biliyorum. Bunlar yerine, kendinize daha çok vakit ayırabilirsiniz, egzersiz yaparak fiziksel görünüşünüzde büyük bir fark yaratabilirsiniz.

Saç stilinizi değiştirip, gardırobunuzu yenileyebilirsiniz. Odanızın dekorasyonunu değiştirebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre, hareketli şarkılar dinleyenler, slow şarkılar dinleyenlere göre, depresif ruh haline daha az girmektedir. Bunu da mutlaka göz önünde bulundurup aşk şarkıları dinlememeye özen gösterin. Ayrılığın ikinci “I” Harfi – Israrla dost olmayı istemek: Sevdiğiniz kişinin hayatınızda olmadığını kabullenmiş olabilirsiniz, ama ona bir birey olarak hala sevip saygı duyuyor olabilirsiniz. İlişki yaşamasaydık, hala hayatımda olabilirdi diye aklınızdan geçiriyor da olabilirsiniz. Ayrılırken “dost kalmak” nazik bir temennidir. Ama unutmamak gerekir ki insanlar ayrıldıkları kişilerle çok nadiren dost kalabilirler. Duygusal dengenizi tekrar yoluna koyduktan sonra, ancak o zaman o kişiyle arkadaş olarak devam etmek isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. Şu an aldığınız karar, çok da duygu yoğunluğundan arınmış bir karar olmayacaktır. Ayrılığın ardından bunu istemek ve bunun oluşmasına zemin hazırlamaya çalışmak sizin yararınıza olmayacaktır. Ayrılığın son harfi: “K” – Kararlılıkla yoluna devam etme: Bu aşamada belki hala kahkahalar atıyor olmayabilirsiniz ancak bir altı ay öncesine göre kendinizi çok daha iyi hissediyor, ayrılığın ilk zamanlarında, ne berbat bir durumda olduğunuzu anımsıyorsunuzdur. O günlere dair belirsiz bir dehşeti hissedebilirsiniz fakat acıyı aynı yoğunlukta yaşayamazsınız. Bu da şüphesiz, zamanın yapıcı etkisi oluyor. Artık rahatlamanın etkisiyle şimdi kendinize neden böyle bir acı yaşamak zorunda kaldığınızı soruyor olabilirsiniz. Çekilen acıda bir mana aramanıza gerek yok, farkında olsanız da olmasanız da ruhunuz derinleşti, olmadığınız kadar hayata karşı farkındalığınız arttı. Şimdi yola karalılıkla devam etme zamanıdır.”

Yazan : Psikolog Mine Eren
Kaynak : haberturk.com

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.