Anasayfa / Kişisel İmaj / Depresyona girmek kolay, kurtulmak daha kolay…

Depresyona girmek kolay, kurtulmak daha kolay…

Bahar aylarının gelmesiyle kendini iyice hissettiren depresyona karşı alternatif bir reçeteye ne dersiniz? Radikal Gazetesi yazarlarından Aziz Kedi, “depresyona girmek kolay, kurtulmak daha da kolay” sloganıyla ezber bozan tavsiyelerini okurlarıyla paylaştı… Depresyona girmek ne kadar kolaysa, kurtulmak da o kadar kolay. Kış mevsimi geçip giderken ya da geçiyormuş gibi yapıp hoop geri gelirken, on dakika güneş açıp tam montu sırtımızdan atarken şoorraay diye yağmurlar yağarken ve yaz saati uygulamasına daha ışık yılları varken hepimizi sarmalayan tek bir gerçek söz konusu: depresyon! Ama korkmayın. Depresyona girmek ne kadar kolaysa, bu fena illetten kurtulmak da o kadar kolay. Aşağıdaki yöntemleri uygulayın ve biraz sabırlı olun.

* Gülezler Düğün Salonu’na gidip “Bestelerin Efendisi Tarcan”ın 4 buçuk saat süren programını dinleyin. Davul ve zurnanın sesi altı gün sonra kulaklarınızdan silinmeye başlarken siz de bu deneyimi sağ atlatmanın coşkusuyla yeniden doğacaksınız.

* Hani eve kapanıp yedi sezon House ya da Lost’u gözleriniz patlarcasına iki haftada izliyorsunuz ya; hiç kesmeden Cennet Mahallesi ya da Akasya Durağı izleyin sezonlarca. Bunları nasıl temin edeceğinizi bilmiyorum. Ancak final sezonun son bölümü biterken depresyondan çıkacağınız kesin. Çok daha ciddi mental sorunlara merhaba diyeceğiniz de…

* Twitter’da Melih Gökçek’i takip edin. Kesmezse Büyükşehir Belediye Merkez binasının çevresinde takılıp başkanı şahsen takip edin. Korumalardan yiyeceğiniz dayak mucizevi bir etki yaratacaktır.

* Rasim Ozan Kütahyalı’yla yakın arkadaş olun. Bir çay bahçesinde sakin sakin otururken birden “CHP!!” diye haykırın. Takip eden birkaç saatin size manyetik rezonans etkisi yapacağı, içinizin yağlarını eriteceği çok açık.

* Beşiktaş taraftarlağını altı ay süreyle askıya alın. Motor sporlarıyla ilgilenin. Oklahoma Blue Arrows Enduro Motosiklet Takımı’nı tutun (size takım bünyesinde Portekiz asıllı hiç kimse olmadığı konusunda güvence veriyorum).

depresyon

* Ağır şiir ve edebiyat okumak depresyonu alttan alta besleyen en önemli unsurlardan biridir. Kütüphanenizdeki Kafka, Cioran ya da Schopenhauer gibi yazarlardan derhal kurtulun. Tuğba Özay ve Ece Vahapoğlu gibi romancılara ya da Vahe Kılıçarslan gibi şairlere yönelin.

* Hemen etrafınızdaki diğer depresifleri örgütleyerek protesto edecek bir dizi bulun. Yalnız piyasadaki birçok dizi kapılı olduğu için imkanlarınız biraz sınırlı olacak. O nedenle “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisini öneriyorum. Bulunduğunuz ilin en büyük meydanında toplanarak “Zaman öyle geçmez, geçemez!!” ya da “Kaptanları kötü gösteremezsiniz!!” gibi sloganlar atın. Transatlantik maketi yakın. Güvenlik kuvvetlerine siyah plastik Casio dijital saat sallayın. Her şeyden önce, açık hava size çok iyi gelecektir.

* Mutluluk paylaştıkça artar, depresyon paylaşıldıkça azalır, sakın unutmayın. Bu nedenle iyileşene kadar çıngıraklı yılan gibi bir insan olmanız icap ediyor. Patronunuza “Naber lan şişman” deyin, arkadaşlarınızın Facebook fotoğraflarının altına “Burcucum Mike Tyson gibi çıkmışsın, bufalo gibi çıkmışsın :)))PPP” yazın. Nefret sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır.

* Depresyonun temel sebeplerinden biri yetersizlik duygusudur. Ancak başka hayatlara bakarak kendi yaşamınızın kıymetini anlayabilirsiniz. Elinize Forbes dergisinin son sayısını alın ve o zavallı insanların sahip olduğu lüks malikanelere, yatlara, özel jetlere, sekiz milyon beygirlik spor arabalara, elmaslara ve 39 kişilik jakuzilere bir bakın. Ne oldu? Ağlamaya başladınız. İşte buna şok tedavi denir!!

* Her gece düzenli olarak, hiç kaçırmadan internet üzerinden yayımlanan “Adnan Oktar’la Gece Sohbetleri” programını takip edin. Depresyondan çıkmayı bir yana bırak, iki ay sonra Yıldo gibi bir insan olacaksınız. Üstelik bu süreç boyunca birçok başka şeye ikna olabilirsiniz. O da cabası.

Yazan : Aziz Kedi
Kaynak : Radikal Gazetesi

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.