Dil öğrenme sürecinde sadece dil dersleri almak, o dilde akıcı olmak için yeterli değil. Dil öğrenme taktikleri ile kendinizi ilerletebilirsiniz. Yabancı bir dil öğrenmek (ve o dilde ustalaşmak!) çaba, dayanıklılık ve sabır gerektirir. Ancak, enerjinizi akıllı bir şekilde odaklayarak ve alışkanlıklarınızda birkaç değişiklik yaparak, akıcılığınızı daha hızlı elde etmenize yardımcı olmak için sınıfta geçirdiğiniz vakitten faydalanabilirsiniz.
İşte sınıfta öğrenmenizi artırmak için denenmiş ve test edilmiş ipuçlarımız :
- Kelime listenizi yaratıcı kullanın
- Kendi dilinizde iletişim kurmaktan kaçının
- Konuşun, konuşun ve daha çok konuşun
- Dil öğrenme sürecinde “derslere” mutlaka katılın
Kelime listenizi yaratıcı kullanın
[highlight]Dil öğrenme zorlu bir süreç.[/highlight] Sınıfta derslere gömülürken duyduğunuz kelimeleri hiç unutmayacağınızı sanırsınız. Maalesef, o kadar çok bilgi yüklenirsiniz ki sadece hafızanıza güvenerek devam etmeniz imkansız bir hal alır. Yazmayı tercih edin. Yazmak bazen öğrendiğimiz şeyleri daha kalıcı kılar ve kelime listesi tutmak bunun pratiğini yapmak için harika bir yöntemdir. Bundan daha iyi ne olabilir biliyor musunz? Bu kelime listelerini kullanmak!
Kelime listenizi kullanışlı hale getirebilmek için yeni kelimeleri kategorilendirebilir ve onları anlamlarıyla eşleştirebilirsiniz böylece beyniniz her birini işleme alacaktır. Başlarken bu liste tutma tekniklerinden faydalanbilirsiniz ya da hepsini birleştirebilirsiniz.
- Sayfanızı üç sütuna ayırın.
- Kelimeyi, ne olduğunu (isim, yüklem, bağlaç vb.), ve anlamını yazın.
- Yeni kelimeler öğrendikçe bu listeyi doldurun. Örneğin, “cerrah”, “isim”, “ameliyat eden doktor”.
- Kendinizi test etmek için bu sütunları kapayarak çalışın.
- Kullanım şekillerine göre kelimeleri renklendirin.
Örneğin, türü, teması (seyahat, iş, yemek), veya linguistik kullanımı (argo, resmi / günlük kullanım). Renk kullanımı benzer kategorideki kelimeleri bulmanızı kolaylaştıracak ve kendinizi daha rahat test edebileceksiniz.
Bir bağlamda kelimeyi geçirerek örnek oluşturursanız hafızanızda daha rahat kalacaktır. Örneğin, öğretmeniniz kelimeyi cümlede kullandıysa ya da tahtaya aklınızda kalacak bir resim çizdiyse bun siz de yapın. Kelimeleri bir bağlamda kullanmak dersten çıkınca o kelimeyi unutmanızı zorlaştıracaktır.
Kendi dilinizde iletişim kurmaktan kaçının
Derse bir arkadaşınızla yazılmış olabilirsiniz ya da kendi ülkenizden iyi arkadaşlıklar edinmiş olabilirsiniz ancak sınıfta onlarla grup olmaktan kaçınmalısınız. Neden mi? Çünkü bir şey yaparken eğer dilinizi konuşan birisiyle olursanız öğrendiğiniz dili konuşmak için kendinizi zorlamazsınız. Diğer yandan, cesur olup tanımadığınız biriyle konuşurken bu rahatlığı yaşayamazsınız ve öğrendiğiniz dilde kendinizi ifade edebilmek için çabalarsınız. Sonuçta bu dersi alma sebebiniz dili öğrenmek değil mi zaten?
Konuşun, konuşun ve daha çok konuşun
Süreki dersi bölen, susmadan konuşan, dersi ele geçiren öğrenci olun demiyoruz ancak konuşmanız önem taşıyor. Unutmayın ki öğretmeniniz size yardımcı olmak için orada. Eğer sorunuz varsa, bir çekinceniz varsa konuşmaktan çekinmeyin. Probleminizi sesli olarak dile getirmek (özellikle de yabancı dilde) hem konuşma pratiği yaptırmış olur hem de genellikle çözümü kendiniz bulmuş olursunuz. [highlight]Yeni bir dil öğrenirken problemlerimizi içe atarak değil, çözüm bularak ilerleyebiliriz.[/highlight] Hem kim bilir? Belki de sınıftan bir arkadaşınız da aynı soruyu merak etmektedir ve öğretmeninizden gelecek olan cevap ikinize de faydalı olacaktır!
Dil öğrenme sürecinde derslere mutlaka katılın
Nasıl olduğunu biliyorsunuz. Mandarin, Türkçe, İspanyolca veya Fransızca derslerine yaz tatilinde heyecanlanan küçük bir çocuk misali yazılıyorsunuz. İlk dersler çok güzel gidiyor fakat sonrasında “hayat” araya giriyor. İşler giderek zorlaşıyor. Arkadaşlar ziyaretinize geliyor. Alarmı duymadan uyumaya devam ediyorsunuz. Sonunda da yeni bir dil öğrenme heyecanınız tozlu rafa kalkmış oluyor. Pek çok öğrenci dil öğrenmeye heyecanlı başlar ancak birkaç ders sonra bırakır. Sorun şu ki herkes bunun başına gelmeyeceğini söyler ancak çoğu bunu başaramaz. Bu kişi siz olmayın! Kendinizi motive etmek için bunları deneyebilirsiniz:
Neden yabancı dil öğrenmek istediğinizi kendinize hatırlatın. Bilgisayarınıza ya da aynaya ilham verici sözler yapıştırın, arkadaşlarınıza ve ailenize hedefinizden bahsedin ya da amacınıza ulaşınca nasıl mutlu olacağınızı düşünün.
Öğrendiğiniz dilin kültürüne kendinizi dahil edin. Yemeğini yiyin, filmler seyredin, kitaplar okuyun ve orada olan güncel haberleri makalelerden takip edin.
Seyahate çıkın. Bunu yaparak hem seyahat aşkınızı artıracak, hem de kendinizi bu dilde pratik yaparken daha özgüvenli hissedeceksiniz.
Kaynak : EF, Erin