Hatırlamiyorsun ama daha önce birçok kez düştün. Yürümeyi ilk denediğinde düşmüştün. İlk yüzmeye çalıştığında az daha boğuluyordun, değil mi? Sopanı ilk savurduğunda topa vurabilmiş miydin? En iyi atıcılar, en iyi sayı yapanlar bile ilk seferlerinde başaramamışlardı. R.H. Macy mağazası New York’ta başarıya ulaşmadan önce yedi kere başarısız olmuştu. İngiliz yazar John Creasey 564 kitabı basılmadan evvel, eserleri 753 defa geri çevirilmişti. Babe Ruth 1330 kere top kaçırmıştı ama 714 kere takımının kazanmasını sağladı.
Başarısızlıktan korkma. Ama denemeden kaçırdığın şanslardan dolayı endişelen…
İşte bu nedenle yaşamda başarısızlık yok, geribildirim ve olası fırsatlar var..
Kaynak : Erickson College aracılığıyla Wall Street Journal
Düşersem yanarım :)
“tecrübe başarıdan, başarı başarısızlıktan gelir.” diye durumu özetleyen bir söz var. söz doğru. ancak bunca başarısızlığa rağmen ayakta durmak sağır kurbağadan daha sağır olmayı gerektirir. zira başarısızlık neticesinde kendinize karşı hissetmiş olduğunuz duygusunu bastırmanız gerektiği yerde toplumun yadırgaması daha da sizi suçlu hale getirmesi durumu suçluluk duygunuz katmerlendirecektir.
her ne kadar sağır kurbağa olayı bize başarının sırrını olumsuzluklara kulak tıkamak olarak öğrettiyse de toplumun etkeni maalesef büyük. ifadeye gelince dış etkenlerden etkilenmemek gerekir deriz. hepimiz bunun farkındayız. nedense bu konuda harekete geçenimiz oransal bazda pek azdır.
acaba içimizde yok mudur rengarenk giyinmek isteyen? yakışmadığını bildiği halde içindeki çocuk öyle istiyor diye istediği gibi giyinen kaç kişiye rastlarız günlük hayatta? aldığın güzel bir haber karşısında o anda sevinçten çığlıklar,kahkahalar atan, sevinç gözyaşlarına boğulan, oturduğu mekanda masanın üstüne çıkıp şarkı söylemek isteyenemiz hiç olmamış mıdır bugüne kadar? elbette evet.
peki engel olan ne?
a)ayıp olur.
b)elalem ne der?
c)deli sanırlar.
d)saygın mesleğime yakışmaz.
e)utanırım vs.
bu ve buna benzer çılgınlık daha önce düşünmüştüm diyenlerinizi duyar gibiyim. dış etkenlerden etkilenmemiz gerekir diye klişe ifadeler kullansak da bir türlü hayata geçirmemiz bihayli zordur.
coşkulu izleyici eşliğinde yapılan spor dallarına bir bakın. futbol mesela. seyircinin etkeni büyük. bir takım kendi sahasında, ya da seyircisinin çok olduğu sahada oynuyorsa başarıyı doğru orantıda yakalabiliyor. başarıyla doğrudan alakalı olmasa da etkisi yadsanamaz.
hepimizin söyleyebileceği türdan konuyu daha da somutlaştırmak istiyorum. şu adam eğer türkiye nin zenginiyse onun için olmadık övgüleri yağdırırız. zeki, lider ruhlu, liyakatlı, profili düzgün vs.yağdır yağdırabildiğin kadar övgüleri.
eğer biri de iflas ettiyse, okuduğu bölümden başarısız olduysa, sürekli iş değiştirip doğruyu yakalama çabası içerisindeyse “753 defa geri çevrildi” gibi hep önünde olumsuzluklar varsa aynen kullanılacak ifade şudur :
“bir baltaya sap olamadı”
hepinize mutlu günler dilerim.
Kuyunun dibine düşmekten korkma dedi. Haksız yere hapse atılmaktan da..Bütün korkun Yusuf olup kuyudan miraca,hapisten saraya çıkamamak olsn . Teşekkürler.