Anasayfa / Başarı Öyküleri / Hayatın ağırlığını “BAŞARIYLA” kaldırdılar!

Hayatın ağırlığını “BAŞARIYLA” kaldırdılar!

Hayatın yükü omuzlarına çok erken yaşta bindi. Ama onlar bu yükün altında ezilmek yerine onu kaldırmayı seçti! Kaldırdıkları her halter, aldıkları her madalya onları hayata karşı daha da güçlendirdi. İşte çocuk yurdunda büyüyüp halter milli takımda başarılara imza atan sporcuların öyküleri… Kimisi küçük yaşta ailesini kaybedince kendini yurtta buldu, kimisi anne ve babası ayrılınca gidecek yeri olmadığı için ’yuva’ olarak yurdu bildi. Yükleri ağır ama o yükün altından çıkmak ve hayata tutunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazıları kendilerine çıkış yolu olarak halteri seçti.

Kendi ağırlıkları kadar olan barların altına girdiklerinde omuzlarındaki yükü de kaldırdıklarını hissederken bazıları tüm ağırlığıyla yere çarpan halterin altında kendini üzenlerin olduğunu düşünüyor. Onlar Konya Necati Çetinkaya Kız Yetiştirme Yurdu’nun sakinleri. Hepsinin hikayesi farklı, geldikleri yerler, sevdikleri, nefret ettikleri farklı. Tek ortak yanlarıysa sanki hayatın ağırlığıymışcasına bütün güçleriyle kaldırdıkları halter.

Yeni şampiyon adayı Damla

Damla Aydın ailesiyle sakin bir hayat yaşarken babasını yıldırım düşmesi sonucu kaybedince bir anda hayatı değişmiş. İki sene boyunca kaldığı yurttan Necati Çetinkaya Kız Yetiştirme Yurdu’na geçtiğinde hayatının akışı tümden değişmiş. Önce küçük ağırlıklarla başlamış çalışmaya sonra kaldıramam dediği ağırlıkların altına girmiş. 15 yaşında milli takıma seçilen Damla’nın halter kariyeri şimdi çok sayıda madalyayla dolu.

Başarmak tek amaç

17 yaşındaki Selda Özdemir, anne ve babası ayrılınca 9 yaşında Çocuk Esirgeme Kurumu’yla tanışmış. Zor günler geçirmiş ama yılmamış. Halterle Necati Çetinkaya Kız Yetiştirme Yurdu’nda tanışmış. Bir yıldır yaptığı halterde gelecek vadediyor. 48 kilo olmasına rağmen kendi ağırlığına yakın ağırlıkları kaldıran Selda, “Madalya almak en büyük hedefim” diyor.

Babam beni destekliyor

Ayşegül Ünüvar 18 yaşında. 6 yıldan beri yurtta. Ailesinden ayrı ama arada balıkçılık yapan babasıyla görüştüğünü anlatan Ayşegül, “O beni destekliyor” derken gülümsüyor. 55-60 kilo kaldıran Ayşegül, “Herkes bana ’yapamazsın’ dedi, bir tek Süreyya Hoca bana inandı. Ben de yaptım. Halterde o ağırlığı kaldırdığımda güvenim geliyor, başka biri oluyorum. Hırslanıyorum, ’Ben bunu başarabilirsem daha neler yapabilirim’ diyorum. Kendimi yeniliyorum” diyor.

Anneme ev alacağım

Kübra Tekin ise 16 yaşında. Halteri eline alalı daha birkaç ay olmuş ama çok hırslı. “Halterde iyi şeyler başarırsam hayatım kurtulur” diyen Kübra, “Halterden para kazanmak ve anneme bir ev almak en büyük hayalim. Altı kardeşim daha var, hepsiyle birlikte kocaman bir evde yaşamak en büyük hayalim” diyor.

Başarının altında sevgi var

Yurtta kalan kızların başarısının altında ise onların her derdiyle ilgilenen hocalarının payı büyük. Yaklaşık 10 yıldan beri yurttaki kızlara halteri öğreten Süreyya Horosanlı’nın adı öğrencilerin dilinden düşmüyor. Kuruluş müdürü Nafiz Soğucaklı ve öğretmenleri Mehmet Zeki Erkan ise onların her sorununa anında çözümler üretiyor. Süreyya Hoca, “Bu çocukların hepsi sorunlu ailelerden geliyor, onları normal bir hayatın kapılarını açmak bizim görevimiz” diyor.

Takdir edilmek muhteşem

16 yaşındaki Rabia Kön de başarılarını madalyalarla süslemiş. 2009 Türkiye 2. ve 3.’sü olan Rabia, 4 yıldır halterle uğraşıyor. 8 senedir SHÇEK’e bağlı yurtlarda kaldığını anlatan Rabia, “Tek çocuktum, annem ve babam ayrılınca bana bakamadılar ve yurda verdiler” diyor. 85 kiloyu rahatlıkla kaldırmayı başaran Rabia, kendisine örnek olarak Naim Süleymanoğlu’nu seçmiş.

Halter bana jileti bıraktırdı

16 yaşındaki Nazire Demiray, ailesi tarafından yurda yerleştirilmiş ve çıkışı halterde bulmuş. Nazire, “Bazen aman ne uğraşıyorum dediğim, sıkıldığım dönemler oldu o zamanlar vazgeçtim ama halter hep çağırdı. Halteri bıraktığım dönemde kollarımı jiletlerdim. Şimdi yapmıyorum çünkü istemiyorum. Belki hırsımı halterden çıkarıyorum belki ağırlık kaldırınca rahatlıyorum” diyor.

Zorlukları zamanla aştım

15 yaşında olan Gamze annesi ve babası boşanınca yurda gelmiş. “Başta her şey zordu ama sonra alışıyor insan. Onlarla arada bir görüşüyorum ama evim burası” diyen Gamze, 8 aydır ise halterle uğraşıyor. Kısa zamanda hızla yol aldığını söyleyen Gamze, “Halteri başta yadırgadım ama sonra alıştım, sonra da sevdim. Farklı bir spor. Kendimi güçlü hissetmemi sağlıyor” diyor.

Babamı hiç görmedim

16 yaşındaki Gülsüm Kocaer ise halterden hırsını alıyor sanki. Kendisi de bunu söylüyor. “Halteri havaya kaldırdığımda sanki çok kızdığım birini havaya kaldırıyormuşum gibi, yere attığımda da onu yere atıyormuşum gibi düşünüyorum” diyen Gülsüm, “Ne yapayım hırsımı böyle alıyorum. Bunu yapınca çok rahatlıyorum, bir seneye kalmaz ben de iyi bir halterci olacağım” diyor. 10 yıldır yurtta kalan Gülsüm, annesiyle görüşüyor babasını ise hiç tanımamış.

Yurttan çıktı başarısıyla örnek oldu

Yetiştirme yurdundaki kızların önündeki en güzel örnek ise milli halterci Sibel Özkan. 1988 doğumlu Özkan, anne babası boşanınca altı yaşında yuvaya verilmiş. 11 yaşında ise hayatının dönüm noktası olacak Necati Çetinkaya Kız Yetiştirme Yurdu’na gönderilmiş. Haltere burada başlayan ve kısa zamanda başarıyı yakalayan milli halterci, 2008 Pekin Olimpiyatları’nda aldığı madalya ile Türkiye’nin gururu olmuştu. Özkan, “Acılarımı unutmak için sporla meşgul olmak zorundaydım. Haltere başladım. İyi ki de başlamışım. Bir taraftan acılarımı unutmaya çalıştım, diğer yanda başarı grafiğimi sürekli yükselttim. Küçük yaşta yurtta yetişmem başarıyı getirdi. Ben annesiz ve babasız büyüdüm. Annemi 32 yaşımda kaybettim. Başarımın temelinde yurtta yetişmem yatıyor” diyor. 

Yazan : Meltem Günay
Kaynak : www.gazetevatan.com

 

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.