Saadet seksle oluyor
Mutluluk parayla değil, seksle geliyormuş. Cinsel aktivite maddi açıdan en bonkör aktiviteymiş. İşsizler zenginlerden daha çok seks yapıyormuş. Şimdi anladınız mı, paralı adamlarla evlenip mutsuz olan kadınları ya da “para kazanacağım” diye gecesini gündüzüne katıp bir türlü tatmin olamayan insanların neden muzdarip olduklarını…
Birisinin ne kadar maaş aldığını, ne kadar kazandığını, eğer bana çok yakın değilse, sormaya utanırım ben. Bir arkadaşımın zengin olduğunu düşündüğümüz bir sevgilisi var. Yani adam çok para harcıyor, bir alışveriş manyağı. Yalnızca kadınlar alışveriş manyağı olmuyor, bunu bir kere bilin. Bu adamın ne kadar kazandığını sevgilisi ve en yakın arkadaşları bilmiyor.
Çünkü sormaya utanıyoruz. Yalnızca tahmin ediyoruz. Geçenlerde küt diye densiz bir tanıdık, “oğlum sen ne kadar kazanıyosun” diye sordu. Bizimki yanıt vermedi, şaşırmadık. Şimdi bunu niye anlatıyorum. İnsanlara “ne kadar kazandığını” sormak ayıptır, değil mi? Yani, öyleydi bir zamanlar. Eskiden çok ayıptı. Bilmezdi kimse kimsenin ne kadar kazandığını. Zaten çok da merak edilmezdi, o yıllar paranın kimin cebinde olduğunun bilindiği yıllardı… Ay böyle yazınca kaç yaşında bu kız demeyin sakın!
Ayıplar vardır ama bazıları ayıp tanımaz. Seksle ilgili konuşmak da ayıp sayılır.
Biraz önce anlattığım arkadaşa kimse “oğlum sen haftada kaç kez seks yapıyorsun” diye de sormaz normalde. Soran olmaz mı? Olur elbet. Eskiden böyle soranlar yoktu, şimdi var. Üstelik kızlar güven patlaması yaşıyorlar, “dün gece sevgilimle bir güzel seviştik” diye anlatmaya başlıyorlar. Bunlar neden anlatılır, bilemem, psikiyatristlik konu!
Lafı döndürüp dolaştırmama bakmayın. “Kariyer kadınları erkekleri korkutuyor” başlıklı yazımdan beri aldığım mailler, “ahhh ah vahh vahhh” dedirtiyor bana.
Herkes mutsuz. Delireceğim.
“Kadın düşse yakamdan”cılar…
1 numarada gelenler şöyle: Kariyeri olmayan, kocaları kariyer yapan kadınlar. Hani bana sinirlenip de, “tuzun kuru mu?” diyenler. İşte onlar kocalarının paralarıyla geçiniyorlar ama çok mutsuzlar. Çoğu kocalarının kendilerini aldattığını biliyor ama çocukları için katlanıyorlar. Paraları var ama mutlu değiller, seks hayatları da kötü. Herşeyi görmezlikten geliyorlar. Kocaları ise “kadın düşse yakamdan” diye bakıyor. İki taraf da mutsuz.
Ayrı takılan heyecan fakiri çiftler
2 numarada gelenler ise şöyle: Karı-koca kariyer yapanlar. Kocaların çoğu karılarının hırslı kişiliklerinin seks hayatlarını bitirdiğinden söz ediyor. Kariyer kadınları tarafından kullanıldıklarını düşünenler çok. Bir de vakitsizlikten şikayetçiler. Bu çiftlerin çoğu evli ama evli gibi değiller. Heyecan yok. Ayrı ayrı takılıyorlar.
Yalnızım umutluyum
3 numarada olanlar da şöyle: Her şeyin farkında olup da yalnız gezenler. Onlar da çok mutsuz ama umutlulular yine de. En azından etraflarındaki kötü örneklerden olmadıkları için umutlular.
Taşıyamayan erkekler
4 numarada olanlar da şöyle: Çalışan, birlikte olduğu kişiye kendi karar veren kadınlar. Onlar da taşınamama sorunu yaşıyor. Onlarla birlikte olan, bir kadının kendilerinden daha üst seviyede olduğunu bilip de buna çok aldırış etmiyormuş gibi yapan erkekler. Bunlar da şöyle ne istediğim bilen kadın karşısında gelgitler arasında kalan adamlar. Mutlular mı? Belki…
İşsizler daha çok seks yapıyor
Uzatabilirim, çok örnek var. Ama uzatmayacağım, hemen bir araştırmadan söz edeceğim. Avustralya, İngiltere ve Hollanda’da yapılan araştırmalar paranın insanı mutlu etmeye yetmediğini kanıtlamış. Kariyer yapacağım, para kazanacağım gerçek mutluluk burada diyorsanız, bi durun!
Para insanın mutluluğunu en fazla yüzde 14 oranında artırıyormuş. Ve işsizler daha çok seks yapıyormuş. Kariyer yapacağım, para kazanacağım derken seks hayatı sekteye uğruyormuş.
ABD Ekonomik Araştırmalar Bürosu tarafından yayımlanan bir rapora göre de para ve seks arasında ilişki acayip.
16 bin kişi üzerinde yapılan araştırma, düşük gelirlilerin yüzde 19’unun, yüksek gelirlilerin yüzde 21’inin haftada iki ya da üç kez cinsel ilişkiye girdiğini söylüyor.
“Ayda en az dört kez seks yapanlar 50 bin dolar kazanmış kadar mutlu oluyor”larmış. 1988-2002 yılları arasında kaydedilen 16 bin Amerikalı yetişkinin istatistiki bilgilerini kullanan araştırmacılar bu veriler sayesinde yaptıkları matematiksel hesaplarla cinsel aktivitenin maddi açıdan en ’bonkör’ aktivite olduğunu belirlemişler.
Oldu mu? Seks yapıyorsanız mutlusunuz. Saadet seksle oluyor.
Yazan : Elif Ergu/gazetevatan.com
Kaynak : Haberturk.com
gercektende oyle para için ınsanlar mutsuz evlilik yapıyorlar. bunun yanında aile baskısndan kurtulmak içinde mutsuz evlilik yapıyoralr.evliliğin en onemli unsurlarında biri ciinsellik yok olup gidiyor..sonra aldatılma ve aldatma bunun sonucndada mutsuzluk ortaya cıkyor.kazandığı para istese cok olsun yın emutsuzluk oluo cunku cınsellıkk olmıoo
Boşuna dememişler…Zenginin parası ile fakirin sexine akıl sır ermezmiş!!!
Tam bu yazının üstüne bi fıkra geldi aklıma :) hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışayım.
bir zengin çiftle, bir fakir, durumu kötü, ay sonunu zar zor getiren iki tane çift varmış. bunların evleri karşı karşıyaymış. her gün birbirlerinin yüzüne bakarlarmış. zengin koca her gün eve geldiğinde erkenden yatağa girer uyur ve karısı da bu durumdan inanılmaz rahatsız olurmuş. sabah kahvaltılarını balkonda yaparlar ve her günde o gecekondu evini görürlermiş. fakir çift sürekli sabahları uyandığında balkona güzelce bornozlarını asar ve güle oynaya kahvaltı yaparmış:) zengin kadın ise sürekli kocasına veryansın eder dururmuş. bir gün böyle olmuş, iki gün böyle olmuş.zengin kadın sabah kahvaltısında sürekli balkonda ki bornozları görünce kocasını yer bitirirmiş. – biz niye böyle değiliz? diye. tabi adam artık bundan çok rahatsız olur duruma gelmiş… :) ve bir sabah zengin karı, koca uyanmışlar ve balkonda sabah kahvaltısı yaparken. kadın ne görsün? bornozlar balkonda asılı değil ve her sabah güle oynaya kahvaltı yapan çift büyük bir gürültüyle tartışıyor. zengin kadın merak etmiş haliyle bu durumu? kocasına sormuş neden böyle oldu sence diye? kocası da anlatmaya başlamış: ” dün yolda yürürken bu karşıdaki adamı gördüm. yine çok mutlu bir şekilde evine gidiyordu. dayanamadım. yav kardeşim sen çok iyi birine benziyorsun al bu parayı git evine hediyeler al dedim ve eline 100 kağıt sıkıştırıverdim . artık onlarda alınan hediyelerin ve verilen parayı düşünedursunlar bakim de görsünler günlerini ” der adam :):):):)