Yaşam, koşullara uyum sağlamaktan geçer. İnsan, en gelişmiş uyum yeteneğine sahip bir varlıktır. Bizim toplumlarımız güvenlik, rahat ve zevk üzerine kuruludur. En önemli hazinemiz, koşullarımızı anlayıp onları kendi yararımıza göre kullanmaktır.
Planlama yapmadığımızda, olaylar rastgele koşulların sonucu oluşur. Biz, bu koşulları geliştirebildiğimiz ölçüde ise olaylar, plan ve hareketlerimize göre gelişir. Gerekli olan bu koşullara, “itici güçler”, “araçlar” ve “fırsatlar” diyoruz.
Planlama; beslenme, barınma, güvenlik ve yaşamı sürdürme gibi temel gereksinimlerimizi karşılar. Bunlar karşılandıktan sonra sıra, kendinıize ait gereksinim ve zevklerimiz için çabalamaya gelir. Daha ileri düzeyde ise kararlılık göstermemizi, zamanımızı ve enerjimizi yoğunlaştırmamızı gerektiren özel seçimlerimiz vardır. Bunlar bizim “itici güçler” imizdir. “Araçlar” dediğimizde; olasılıkları düşünebilme ve bunları başarı şansı yüksek bir plan içinde organize edebilme yeteneğimiz anlaşılır. Amaçladığımız hareketlere ulaşmak üzere seçtiğimiz yollar ise “fırsatlar” dır. Bunları kişisel ilişkilerimizde, mesleki çalışmalarımızda ve toplumsal faaliyetlerimizde bulabiliriz. Her birimizin, harekete geçtiğimizde bağımsız ve farklı davranışlar göstermemize neden olan kendimize has özellikleri vardır. Kendimize özgü davranışlarımızı etkileyen faktörler, genlerimiz ve çevremizdir. Hepimiz benzer ama özel koşullar içinde yaşayan, birbirine benzer ama kendine özgü bireyleriz. İtici güçlerimize tepki verdiğimizde ve bizi hedeflerimize götürecek araç ve fırsatları kullanırken bireyselliğimizi ifade ederiz.
Siz, hedeflerinize ulaşma, sorunlarınızı çözme ya da zor işleri tamamlama konusundaki becerinizden ne ölçüde hoşnutsunuz? Eğer bir işe başlamakta, odaklanmakta ya da zamanında iyi sonuçlar almakta güçlük çekiyorsanız, zayıf ve geliştirilmesi gereken yönlerinizi görmek için tarzınızı inceleyin.
Aşağıda, davranışlarınızı değerlendirebilmenizi sağlayacak basit bir sınıflandırma göreceksiniz:
Çırak. Talimatları doğru ve eksiksiz uygular ya da öğrendiklerinizi tekrarlarsınız. Ancak eğer koşullar değişir ve kendinizi birdenbire tanımadığınız bir ortamda bulursanız, sorunu tanımlayamaz ya da tanımlamaz, yardım ister ya da herhangi bir düzeltme çabasına girişirsiniz.
Ortalama. Durumunuz çıraktan daha iyidir, çünkü koşulların önceki deneyimlerinize ya da eğitiminize uygun düşüp düşmediğini görebilir, yardım ister ve isterken de sorunun belirtilerini doğru bir şekilde tanımlayabilirsiniz.
İyi. Ortalamadan daha iyisinizdir çünkü sorunun nedenlerini gözlemler ve arada bir de olsa doğru, düzeltici önlemleri alabilirsiniz.
Uzman. İyiden daha iyisinizdir, çünkü sorun tümüyle çözümleninceye kadar düzeltici önlemlere karar verir ve bunları uygulayabilirsiniz.
Uzmanlaşmış bilgiye sahip olduğunuz ama kendinize güvenemediğiniz ya da etkili olduğunuz ama uzmanlaşmış bilginizin eksik olduğu alanlarda sorunları çözme konusunda usta mısınız? Tabii hepimiz konuyu bildiğimizde daha etkiliyizdir, ama tanımadığımız alanlarda da sorun çözmek zorunda kalabiliriz. İyi bir tekniğe sahip insanlar, bu sorunlara güvenle yaklaşırlar. Eğer öğrenmek isterseniz, hedeflerinize ulaşma becerinizi geliştirebilir; sorunları çözebilir ve yönteminizi geliştirerek zor işleri tamamlayabilirsiniz.
Şu sorular üzerinde bir düşünün:
1) Sorunlarla uğraşırken sizi en çok zorlayan, başlıca eksiğiniz nedir? Duygularınıza yeniliyor musunuz?
2) Sizden daha etkili olduklarını düşündüğünüz insanların en beğendiğiniz özellikleri nedir? Organizasyon becerileri sizden daha mı fazla?
3) Sorun çözme tarzınızı nasıl tanımlarsınız? İşe yarar bir şey buluncaya kadar çabalamaya devam eder misiniz?
Yeterince gelişmemiş tarzlar bu akıllı ve eğitimli insanları bile etkili olmaktan alıkoyar. Siz, eğer sorun çözme konusunda etkili iseniz şunları öğrenmişsiniz demektir:
1. Söz konusu hedefin, sorunun ya da işin dikkatlice bir tanımlamasını yapmak. Gereksinimlerinizi açıkça ortaya koyun. İstediğiniz kesin sonuçları belirleyin.
2. Geçmişe ilişkin bilgi toplayın. Kim, ne zaman, nerede, ne, nasıl ve neden sorularını sorun. İlişkiler ağından olduğu kadar başvuru kaynaklarından da yararlanın.
3. İstediğiniz sonucu getirebilme olasılığı en yüksek hareket tarzına sahip olan bir plan yapın. Planınız, gelişmenizi uygun aralıklarla ölçmeye yönelik bir program içermelidir. Eğer işin içinde başkaları da varsa, onlara da sorumluluk verin ve kendi görevlerini yerine getirmelerini sağlayacak bilgiye sahip olmalarına dikkat edin.
4. Tüm hazırlıkları gözden geçirin. Her şeyin doğru sırada olup olmadığını kontrol edin ve planınızı uygulayın.
5. Sonuçları uygun aralıklarla ölçün. Beklentilerinizin iki ölçülebilir biçimden birine uygun olmasını sağlayın. 1 ) Niceliksel: Tasarruf edilen para, verilen kilo ya da sigara içmeden geçirilen günler gibi sayısal değerler 2) Niteliksel: Uzman, iyi, ortalama ya da çırak gibi ölçek üzerindeki ya da tanımlayıcı bilgiler. İşinizin koşulları, sonuçları hangi aralıklarla ölçeceğinizi belirler. Bazı işler sorunları tanımlamanızı, harekete geçmenizi ve sonuçları günlük olarak ölçmenizi gerektirir; diğerleri ise daha uzun aralıklarda ölçülebilir.
6. Denemelerinizden elde ettiğiniz bilgileri bir araya getirin ve bunları yeni araştırmalarla birleştirin. Eğer ilk denemelerinizde yeterli sonuç alamazsanız planınızı gözden geçirin; gerekli değişiklikleri yapın ve daha iyi hale getirin. İşe yaramayan noktaları ayıklayın ve yeniden deneyin.
7. Elde ettiklerinizden hoşnut kalırsanız, bunları bir devam planı ile birleştirin. Eğer sorunu kontrol edebilme alışkanlığını kazandıysanız, bu kontrolü sürdürebilmek için bir plan yapın. Eğer işinizle ilgili iyi bir sistem geliştirdiyseniz bunu belgelemelisiniz ki, ardınızdan gelen insanlar neler yaptığınızı anlasınlar ve aynı planı uygulamayı sürdürsünler.
Eğer bu yolu izleyip de hedefinize ulaşamadıysanız, belki beklentilerinizde, araştırma aşamanızda, uygulamanızda ya da ölçümlerinizde bir hata vardır. Hedefiniz ne kadar önemli ise, o kadar fazla çaba göstermeniz gerekir. İlk baştaki çabamız genellikle bizi tatmin etmez. Standartlarını yüksek tutanlar, yöntemlerini en iyiyi buluncaya kadar değiştirir ve geliştirirler.