Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

  1. Anasayfa
  2. Beyin Gücü
  3. Unutma eğrisi, beyin obezitesi ve hatırlama

Unutma eğrisi, beyin obezitesi ve hatırlama

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 10 dk okuma süresi
145 0
beyin obezitesi

Dijitalleşen dünyamızda en önemli sorunlardan birisi “akılda tutmak, hatırlamak..” Artık bilgiye birçok yerden ulaşabiliyoruz. Araçtan, ekrandan, cihazdan, her an, her zaman… Bazen metin şeklinde, bazen hareketli hareketsiz görüntülerle, duygularla, kokularla onlarca çeşit yöntem ile.. Bu durum hepimizde beyin obezitesi dediğimiz şeyin gelişmesine neden oluyor.

Beyin Obezitesi

Obezite Vikipedi’de “vücudumuzdaki yağ hücrelerinde depolanan doğal enerji rezervlerinin ciddî risk oluşturacak düzeyde artması ve ölüm oranlarını yükselten bir hastalık” olarak tarif ediliyor.

Bu durumda beyin obezitesi de şu oluyor diyebiliriz:  “Ana işlem ünitemiz olan beyin hücrelerimizde depolanan doğal bilgi rezervlerinin risk oluşturacak düzeyde artması ve hatırlama, işlem yapabilme fonksiyonlarının ölmesine neden olan bir işlev bozukluğu.”

Adeta şuursuzca, abur cubur yemek gibi beynimizin kontrolsüz bilgi ile dolmasından dolayı hepimizde ciddi hatırlama dolayısı ile derinlemesine, kalıcı öğrenme sorunları, bir anlamda beyin obezitesi var. Çeşitli nedenlerle öğrenmek, irdelemek, pekiştirmek ve bunları sağlıklı, yararlı biçimde kullanabilmek için “hatırlamak, akılda tutmak” giderek güçleşiyor. Hatırlama, aklımızda tutma yeteneklerimiz zayıflıyor.

Hal böyle olunca giderek artan oranda dış belleklerden, kayıt ünitelerinden ve bizim yerimize bilgi saklayan, hatırlatan uygulamalardan, kişisel asistanlardan medet umuyoruz. Elektronik, online, akıllı, hatta giderek duygusallaşan, neredeyse bizi bizden iyi tanıyan hatırlatıcılara bağımlı hale geliyoruz. 1-2 saniyede iki tıp tıpla istediğimiz bilgiye, neredeyse birbirimizin beynindeki her hücreye erişebilme olanağı sağlayan teknolojilerin ışık hızında gelişmesiyle hem aşırı bilgilenme hem de tembellik bu süreci iyice hızlandırıyor.

Her sorun gibi bunun da çözümü için önce farkındalık gerekiyor. Sonraki adım ise çareler bulmak ve uygulamak.  O halde başlayalım.

beyin obezitesi

Beyin Obezitesini önlemek için tabii ki diyet yapmak, daha doğrusu sağlıklı beslenmek, akıllı yaşam tarzı, detox, spor vb. gerekiyor. Tüm bunlar aynen gıdalar için önerildiği gibi beyni besleyen bilgi tüketimimiz için de uygulanmalı. Amaçlarımıza uygun olanları almalı, kullanmalı, diğerlerini elemeli, sıkı bir kürasyonla beynimize giriş izni vermeliyiz.

Bu ön koşuldan sonra şimdi de hatırlamak ve unutmamak için yapılması gerekenlere bakalım.

Hiç unutmamak mümkün mü? Mümkün. Bazı insanlar geçmişlerini, yaşadıkları olayları ve deneyimleri tüm detaylarıyla, kolayca hatırlarlar. Bir tarih verildiğinde, o tarihteki kişisel, toplumsal pek çok detayı, yaşadıkları günleri mükemmele yakın ayrıntılarla aktarırlar. O günleri tekrar yaşıyor gibi anlatabilirler. Ve bu kıskandıran anımsamayı hiç zorlanmadan yaparlar. Çok nadir rastlanan ve Neurocase‘de 2006 yılında Elizabeth Parker, Larry Cahill, Dr Paul Tejera ve James McGaugh tarafından kaleme alınan bir makalede hipertimezi, hipertimestik sendrom ya da son derece üstün otobiyografik bellek olarak tanımlanan bu özellik nöropsikolojik bir durumdur. Otobiyografik bellek denilen Hipertimei, Yunanca thymesis (anlamı “hatırlama”) ile hyper (anlamı “aşırı”)’dan türemiştir. İki belirleyici özelliği vardır;

  1. Kişinin kendi kişisel geçmişi hakkında düşünmeye anormal miktarda zaman harcaması,
  2. Kişinin kişisel geçmişinden belirli olayları hatırlamak için olağanüstü bir kapasiteye sahip olması.

Yukarıdaki durumu anormal ve normali ayırt edebilmemiz için paylaştım. Şimdi normal insan belleğine göre hatırlama, unutma konuları için ilerleyebiliriz.

Nasıl unutuyoruz? Hermann Ebbinghaus tarafından geliştirilen Unutma Eğrisi Teorisi’ne göre diyelim bir ders dinledik. İlk öğrendiğimiz anda hatırlama oranımız yüzde 100 olan o dersi; üzerinde düşünmez, onu kullanmaz ve onunla herhangi bir şey yapmazsak ikinci gün yüzde 50 ile yüzde 80 oranında kaybediyoruz, çünkü beynimiz sürekli olarak ve üst üste geçici bilgi kırıntıları kaydediyor. Duyduklarımızı yol kenarında gördüğümüz bir şeyi, önümüzdeki kişinin giydiğini vb. sürekli alıyor, geçici hafıza bölümüne atıyor. Ve bilgiler biriktikçe son öğrenilenler altta kalmaya başlıyor. Onları üste çıkaracak bir şey yapmazsak da altta kaybolup gidiyorlar.

Yedinci günde iyice azalıyor, otuzuncu günde ancak yüzde 2-3 oranında bilgi kalıyor. O yüzden sömestr imtihanlarına çalışırken sanki o konuyu ömrümüzde ilk kez görmüş gibi hissedip, en baştan çalışmamız gerekiyor.

unutma eğrisi

Nasıl hatırlarız? Pratik bir formül: Tekrarlayarak. Bizim için önemli olan bilgileri düzenli olarak ve sık sık çağırarak, aktive ederek. Tek çare bu. Altta kalmalarına izin vermeksizin gerekli, önemli bilgileri kullanıp, onları daima üstte tutarak.

Mesela şunu yapabilirsiniz: Bir şeyi öğrendikten sonra 24 saat (1 gün) içinde mutlaka üzerinden geçin. 10 dakikanızı ayırın ve bir göz atın. Bu bilgiyi unutma eğrisinin en üstüne taşıyacak, yüzde 100’de kalmasına neden olacak.

Bir hafta (7 gün) sonra tekrar o konuya ve bu sefer 5 dakika bakın ve eğriyi tekrar yükseltin.

Otuzuncu günde aynı bilgiyi tekrar aktive etmeniz sadece 2-4 dakika alacak.

Her gün böyle bir vaktim (10 dk)  yok diyenler şunu hatırlamalı; eğer bunu yapmazsanız sıfırdan tekrar öğrenmek için en az 1,5-2 saat ve çoğunlukla da dinlenmenizden, eğlenmenizden gidecek zamandır.

Pratik yöntem öğrenilen şeyler için günde 1,5-2 saat, hafta sonunda da 2 saat gözden geçirmek.  Üzerinde çalışma yapmak, hatırlamak, kısacası “egzersiz” yapmak. Tıpkı fit bir bedene sahip olmak için yapmamız gerekenler gibi.

Hatırlamayı, öğrenmeyi kolaylaştıracak en popüler tekniklerden biri ile yazımızı noktalayalım.

Hatırlamak için pratik bir teknik: Nimonik

Nimonik (İngilizce: mnemonic, okunurken “m” düşer.) Bu teknikle bir takım hatırlatıcılarla bilgilerin hafızadan daha kolay çağrılması hedeflenir.

Özellikle uzun süreli hafızayı geliştirmede ve öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir teknik olarak kullanılır. Bu teknik sayesinde hatırlama sürecinin etkinliği artar ve bilgiler kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya daha kolay bir şekilde taşınır.

Nimonik tekniği genellikle sözlü şeylerin hatırlanmasında kullanılır. Örneğin bir şiirin ezberlenmesinde ya da bir listenin akılda tutulmasında kullanılabilir. Bunun yanında nimonik görsel, işitsel ya da kinestetik olarak da kullanılabilir. Bu teknik hatırlanması zor olan şeyleri, hatırlanması kolay şeylerle ilişkilendirip daha etkin bir şekilde hafızadan geri çağırma yöntemi olarak özetlenebilir.

Yapılan araştırmalarda insan zihninde rastgele dizilere göre; mekansal, kişisel, şaşırtıcı, fiziksel, cinsel, esprili ya da başka anlamlı bilgilerin çok daha kolay bir şekilde hatırlandığı gözlemlenmiştir.

Bununla ilintili olarak genellikle ezberlenmek istenilen dizinin ilk harflerinden anlamlı ya da anlamsız başka bir cümle kurulur.

Basit bir örnek olarak “ideal gaz denkleminde” kullanılan p.v = n.r.t denklemi hatırlatıcısı olarak “paran varsa ne rahat”  cümlesi kullanılabilir. Denklemde aslında;

P: Basınç (atm),

V: Hacim (ℓt)

n: Mol sayısı

R: Raydberg gaz sabiti

T: Sıcaklık.

Toparlayacak olursak, dijital Çağ’ın olumsuz bir yan etkisi olarak hepimizi tehdit eden “Beyin Obezitesi”,  akılda tutma güçlüğü, dolayısı ile de derin öğrenme, içselleştirme sorunuyla başa çıkmak için yapılabilecek ve yapılması gereken şeyler var. Hatırlatıcı aygıtlara tam teslimiyet yerine, beyninizi fit tutmak için yukarıda değindiğim teknikleri mutlaka kullanmanızı hararetle öneririm. Epey işe yarıyorlar.

Yazan : Ufuk Tarhan | HarwardBusinessReview

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar