Anasayfa / Kadınlar / Başkalarının hayatları…

Başkalarının hayatları…

Hep başkasının hayatının daha iyi olduğunu sandım.

Hep başkalarının hayatlarını kıskandım.

Oysa farkettim ki herkes aynı şeyi yaşıyor.

Ancak herkes dışarıdakini istiyor.

Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünüyor.

Kendimizi sevmediğimizden, başkalarınınkine gözümüz kayıyor.

Onun fiziği benden daha güzel.

Onun evi benden daha temiz.

O benden daha iyi bir anne.

Onun evliliği benimkinden daha iyi…

Belki magazin programlarının bu kadar reyting almasının nedeni bu. Merak ediyoruz başkalarının hayatlarını, kendimizinkiyle kıyaslayabilmek için belki…

Kendimiz yetmiyor, bunu etrafımızdakilere de bulaştırıyoruz.

Kocalarımızı kıyaslıyoruz.

Onun kocası ona ev almış. O kocadan yana şanslı çıktı.

Daha da kötüsü, bunu çocuklarımıza da yapıyoruz.

Arkadaşın matematikten senden daha iyi not almış.

Bak komşunun kızışu üniversiteyi kazanmış.

başkalarının hayatları

Sonra ne oluyor? Bu çocuklar, sizi de diğer annelerle kıyaslamaya başlıyor.

Onun annesi ona son model cep telefonu almış, sen bana almadın.

Sonra, kendilerini diğer arkadaşlarıyla kıyaslamaya başlıyorlar.

Arkadaşının bedenini, kıyafetini, telefonunu, saçlarını kendininkileriyle kıyaslıyorlar.

Sonra bu genç kızlar büyüyorlar. Yetişkin Kadınlar oluyorlar.

Başkalarının hayatlarının daha iyi olduğunu sanıyorlar.

Başkalarının hayatlarını kıskanıyorlar.

Hep dışardakini istiyorlar.

Döngüyü fark ediyor musunuz?

Yaptığımız sadece kendimize değil, eşimize, arkadaşlarımıza, çocuklarımıza ve dolayısıyla yeni nesile etki ediyor.

Bu yüzden işte hep söylüyoruz ya, değişim KADIN’da başlıyor.

İyisi mi biz, artık kendimizi sevmeyi bir öğrenelim. Kendimize değer biçmeyi, kusurlarımızla, hatalarımızla, eksiklik diye gördüğümüz her şeyimizle kendimizi olduğumuz gibi kabul edelim.

Çünkü hiçbirimizin diğerimizden farkımız yok.

Hepimiz, adı, şekli, görünüşüfarklıolsa da aynışeyi yaşıyoruz.

Hepimiz insanız.

Hepimizin duyguları var.

VE istediğimiz hayatı seçebileceğimiz özgür irademiz var.

Değiştirebileceğimiz seçimlerimiz var, hata olduklarını düşünüyorsak eğer.

İçimizde, bu seçimleri değiştirebilecek, belki henüz ortaya çıkarmadığımız, zamanını bekleyen, birisinin hadi demesini bekleyen cesaretimiz var.

Hepimizin içinde cesaret tohumlarıvar. Onu besleyip yeşertmesi, çiçek açmasını sağlayacak olansa, tek bir kişi var: Kendiniz.

Hiç kimse sizi istemediğiniz bir hayatı yaşamaya zorlayamaz, kendinizden başka.

Başkalarıyla kıyasladığınızda, gerçekten kötü, yeteri kadar iyi olmayan bir hayatınız varsa, tek yapmanız gereken bunu değiştirmek için adım atmak. Adım atmak için de cesaretinizin olması. Cesaret için de, kendinizi daha değerli bir hayata layık görmeniz. Yani, yine en başa dönerek, kendinizi sevmeniz. Çünkü, belki başkalarının hayatlarınıizlemekten kaçırıyoruz, kendi hayatımızın ne kadar güzel olabileceğini, ancak biz istersek, biz cesaret edersek.

Tek ihtiyacımız olan biraz cesaret!

Yazan : Esra Paça / Mobius Danışmanlık

Hakkında Esra PAÇA

Esra Paça, herşeyden önce bir kadın olarak, İstanbul’da doğdu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Finans bölümününden birincilikle mezun oldu, daha sonra İngiltere’de Essex Üniversitesi’nden Uluslararası Yönetim dalında yüksek lisans diplomasını alıp Türkiye’ye döndü. Aldığı Bireysel Gelişim eğitimlerinden sonra Mobius Danışmanlık isimli kendi şirketini kurdu. Halen “önce kadın” Eğitimleri’yle, ataerkil dünyada, kadın gücünü, kadınlara hatırlatmayı hedeflediği eğitimler vermektedir.