Anasayfa / Başarı Yazıları

Başarı Yazıları

Başarı yazıları ile ilgili haberler ve genel bilgilerin olduğu kategori sayfası

Doya Doya Hata Yapın

“Hayatım, yaptığım doğru şeylerin yanında ben olmayan ama bana ait olan hataları da içeren bir resimdir.” Ünlü bir basketbol oyuncusunun, Allen İverson’ un hayatını anlatan bir belgeselde duyduğum harika bir cümleyi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Hatalardan öğrenme”, “Failure is an option” falan gibi bir çok evladiyelik sözler söylüyoruz. Peki ama gerçekten hatalara olan yaklaşımımız ne? Hatalarımızdan öğreniyor muyuz? Hata kavramına bakış açımız nasıl? Hata yapmak gerçekten bir seçenek mi?

Allen İverson belgeselin bir yerinde “Bir gün kalkacağımı bildiğim için düşmeyi kabullendim.” diyor. Dünyanın en iyi basketbol oyuncularından birisi hatayı başarının bir parçası olarak tanımlıyor aslında. Düşe düşe yürümeyi öğrendiğimiz o eski günler gibi… Devamını Oku »

Zihinsel Olarak Güçlü Kişilerin Yapmaktan Kaçındıkları 13 Şey

Son dönemlerde yöneticilerin fiziksel güç ve sağlığa verdikleri önemden ziyade zihinsel kuvvet tarafında da eğilim gösterdiği görülmektedir. Düştükten sonra tekrar ayağa kalkmak, azmetmek, cesaret, iyimserlik gibi genellikle girişimcilerde görünen bazı zihinsel güç emareleri vardır.

Zihinsel güç, aynı zamanda, bu yönden kuvvetli insanların yapmadıkları şeyler üzerinden de tanımlanabilir. Haftasonu, bir psikoterapist ve lisanslı klinik görevlisi olan Amy Morin’in LifeHack’de paylaştığı listeyi beğenerek okudum. Bu listeyi ve girişimciler açısından fikirlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Devamını Oku »

Abartma, Küçümseme!

Sözkonusu “başarmak” olduğunda, yeni çağda da yeni bir haber yok. Başarı tüm zamanlarda iştah açıcı ve “benchmark sever” profesyonel dünya, başarı hikayelerinden besleniyor. Aslında başarının tanımı -bir İngiliz atasözünde söylendiği gibi- dibe vurduğunda ne kadar yükseğe sıçrayabildiğin.. Bu yüzden bence asıl ilham verici olan hem kişisel tarihlerimizin hem de şirketler tarihinin başarı hikayelerinden çok kaçan fırsatlarla dolu oluşu…

Geriye dönüp bakıldığında alınmamış emlak, gerçekleştirilememiş girişimlerden tutun da her biri kendi piyasasının en büyükleri arasında yer alıp, trendi doğru okuyamadığı için yitip giden firma hikayeleri her yerde.. En güncellerinden biri ise, çok yeni Amerika’dan geldi.

1990’ların internet devi Yahoo yeni kurulmuş Google için 1 Milyon $’ı çok görüyor. Sadece 5 yıl sonra Google’ın piyasa değeri 5 Milyar $ olarak hesaplanırken Devamını Oku »

Denize Açılmaya Hazır Mısınız?

Çocukluğumda, gençliğimde, tüm yaşamımda denizin benim için önemli bir yeri olmuştur… Hayatımda çokça denize açıldım. Hala denize açılmayı sürdürüyorum. Kendim için ‘ben deniz insanıyım’ diyebilirim. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Deniziniz ne renk?

Denizin rengini içeriği ve ışık belirler. Deniz suyunun yapısı, bitkileri, mikro canlıları, taban yapısı ve derinliği denizin içeriğini oluşturur. Işık kaynağına göre ışığın yapısı ve açısı ise ışığın etkisini. Işığın deniz içeriğinden yansıması denizin rengini oluşturur. Kontrol edebildiğimiz koşullar ve etki alanımız dışındaki koşullar yaşamımızı belirler. Sizin koşullarınız nedir? Devamını Oku »

Düşünceleri Değiştirmek, Davranışları Değiştirmekten Daha Zordur!

Pek çoğumuz, bir insanın davranışını değiştirmek için önce onun düşüncesini değiştirmek gerektiğine inanırız; onu ikna edebilirsek davranışının da değişeceğini varsayarız. Bu yol elbette mümkündür ama çok uzun ve zahmetli bir yoldur. Çünkü bir insanın düşüncesini değiştirmek hiç de kolay değildir. Çocuklar bile kendi aklını beğenir ve kimse kendi düşüncesini değiştirmeye gönüllü olmaz.

Markalar da genelde, insanların düşüncelerini etkilemek isterler; insanları reklam yaparak ikna etmeye çalışırlar. Eğer kendi ürünlerinin rakip ürünlerden daha üstün olduğuna ikna ederlerse, tüketicilerin söz konusu markayı satın alacaklarını (davranış) varsayarlar. Marka iletişimi genellikle, markaya ilişkin olumlu düşünceler yaratma ve bu yolla insanların satın alma davranışını etkilemeye yöneliktir. Devamını Oku »

Kendiniz Olma cesaretine sahip misiniz?

Lokantada otururken yada toplu taşıma araçlarında yolculuk ederken insanların hareketlerini yüz mimiklerini devamlı incelerim. Bundan dolayı “diktin gene şu gözünü bakıyorsun?” diye kardeşim beni sıkça ikaz eder. İnsanlar ne kadarda huzursuz ve gergin görünüyorlar değil mi? Çoğu insan toplum tarafından kabullenmek adına hiçte kendileri gibi olmayan davranışlar sergiliyorlar ve kendi hayatlarını yaşamak yerine sırf kendileri olabilme cesaretini gösteremedikleri için başkalarının onlara biçtiği hayatı çaresizce beklide bunun farkına varmadan yaşıyorlar.

Kendi kendimizi kabullenmiyoruz. Bunun gerginliği de yüzlerimizden okunuyor. Neden mi? Çünkü kendimizin ve yapabileceklerimizin farkında değiliz. Oysa insan inandığı her şeyi yapabilecek güce sahip. Evren bize bir sınır koymuyor biz kendi inançlarımızla kendi kendimize sınırlar koyuyoruz. Çoğumuzun kendisi ile yüzleşme cesareti yok. Peki neden? Gerçek benle karşılaşmaktan korktuğumuz ve bazı olumsuz duyguları düzeltebilme cesaretimiz olmadığı için. Devamını Oku »

“Görücü Usulü Satış” da neyin nesi?

Her ne kadar yaşadığımız çağın normlarında “görücü usulü evlilik” benim hayat görüşüme ters olsa da – fiziki zorlama / çocuk gelin vb. tasvip edemeyeceğim durumlar hariç- başkalarının da hakkının ihlal edilmediği herkesin bireysel tercihlerine, geleneklerine genelde saygı duymak gerektiğine inananlardanım. Yapana, tercih edene mani olmam; öte yandan da kendim için ola ki evli olmasam bu tarz bir evlilik tercih edeceğim en son şey bile olmazdı herhalde diye düşünüyorum…

“Gerçi tanıdık da ne oldu sonradan insan değişebiliyor, aynı çatının altına girmeden insan anlaşılmıyor, evlilik aşkı öldürür, uzun süre aynı evde yaşamak insanı yorar vs.” gibi görüşleri savunanlar da azımsanmayacak kadar çok. Herkes bildiği, deneyimlediği iş/konu hakkında görüş beyan ederse kanımca her zaman daha verimli sonuçlar elde edilir. Her neyse uzatmayalım.

Ne demiştik. Görücü usulü şahsen benim tercih edebileceğim son şey bile değil... Devamını Oku »

CV Taslağı, Özgeçmiş Taslağı ve En iyi 5 CV Örneği

CV hazırlamak veya özgeçmiş oluşturmak zor zanaat.

CV taslağına ihtiyacınız var mı? Nasıl bir CV hazırlamalısınız? Nasıl bir CV size en iyi işle buluşma şansı yaratır.

Bu sorular özellikle yeni iş dünyasına atılacak olan veya iş değişikliğini değerlendiren kişilerin zihinlerini meşgul eden sorular arasında.

Piyasada bir çok CV taslağı, ya da özgeçmiş taslağı bulmak mümkün. Bu yazıda böyle bir içerik bulacaksınız, ancak daha da önemlisi, işveren tarafında CV değerlendiren birisi olarak uzun yıllar çalışmanın getirdiği tecrübeyle iyi bir CV yazmak nasıl mümkün buna ilişkin bazı gözlemlerimi paylaşacağım. Devamını Oku »

Şansınızı, Şansa Bırakmayın

Nike’ın kurucusu Phil Knight’ın bu markayı oluşturmak için ilham aldığı kaynağın, Stanford’tan mezun olurken hazırladığı girişimcilik proje ödevi olduğunu biliyor muydunuz?  “Japonların ürettiği spor ayakkabılar, tıpkı kamera pazarında yaptıkları gibi, spor ayakkabısı pazarında hakim konuma geçebilir mi?” sorusundan yola çıkarak önce Tiger Onitsuka firmasının Amerika temsilciliğini, sonra da kendi markası Nike’ın kuruluşunu gerçekleştiriyor Phil Knight.

Ya da Starbucks’ı bugün ki haline getiren Howard Schultz’un bir zamanlar çalıştığı perakende ev aletleri  firmasında, kahve öğütme makinalarının yüksek miktarda Seattle’da bir firma tarafından alındığını fark edip; “Acaba bu firma, bu makinaya neden taktı?” sorusu üzerine Seattle’a gitmesi ve Starbucks’ın kurucuları ile tanışmasına ne demeli? Devamını Oku »

Satmayan Üründen Marka Olmaz

Pazarlama yöneticilerinin çoğunda, markanın satıştan bağımsız bir varlık olduğu gibi yanlış bir inanış vardır. Onlar markayı, ürünlerin üzerine giydirilen bir elbise gibi düşünürler. Ürünler ne olursa olsun, iyi bir “markalama” ile değer yaratacaklarını zannederler. Bu görüş, maalesef pazarlamayla ilgilenenlerin gerçeklerden kopmalarına yol açacak kadar tehlikeli bir görüştür. Çünkü, bir markanın doğması ve yaşaması için, insanların söz konusu ürün veya hizmeti satın almaları gerekir. Kimsenin bilmediği, kimsenin para vermeye değer bulmadığı bir ürün veya hizmetten marka olmaz.

Bob Hoffman, markanın üründen ayrı bir şey olduğuna inananların, hiçbir içeriği olmayan, içi boş markalar yaratmaktan öteye gidemeyeceklerini söyler. Devamını Oku »