Anasayfa / İnsan İlişkileri / Coşku bağımlılık yapabilir

Coşku bağımlılık yapabilir

Etrafınıza biraz dikkatli bakarsanız onları görebilirsiniz… Coşku ile konuşan, coşku ile çalışan, hatta coşku ile nefes alan coşku bağımlıları, coşku duygusunu koruyabilmek için kendilerini sabote bile edebiliyor… Bazı insanlar büyük coşku yakalayabilmek için suçluluk duygusunu kullanarak morallerini düşürür. Dikkatli olmak gerekir çünkü çok yüksek coşku duygusu, uyuşturucu gibi bağımlılık yaratabilir. Ve arkasından gelen düşüş, çok daha acı verir.

COŞKUYA BAĞIMLI OLMAK

Her şey yolundayken birdenbire kendinizi huzursuz hissettiğiniz oldu mu hiç? Bu duygunun gerçek kaynağını bulamadığınızda, hemen zihniniz devreye girer. O günün olaylarını şöyle bir tarar ve bazı olayları bu huzursuzlukla bağdaştırır. Örneğin genç kadın iş yerinde patronuyla konuşurken bir hata yaptığını fark etmiştir. Ve patronunun yüzü asıktır. Hemen düşünmeye başlar. “Kesin bana kızdı. Zaten performansımdan memnun değil. Yoksa beni işten mi çıkaracak?” Ya da en yakın arkadaşının sesi telefonda biraz tuhaf çıkmıştır. “Kesin bana bozulmuş. Acaba kendisinden gizli Ayşe’yi eve davet ettiğimi anladı mı?” diye düşünür.

Çevrenizdeki insanlara olmadık tavizler vermeye mi başladınız? Taviz vermediğinizde sevilmeyeceğinizi, dışlanacağınızı zannettiğiniz oldu mu? Öyleyse siz de ruhunuzun derinliklerine bir yolculuk yapmalı, nedensiz huzursuzluğunuzun kaynağına inmelisiniz.

ŞEFKAT EKSİKLİĞİ

Genç kadının hayatı güzeldi. Başarılıydı.

Üstelik çevresindeki pek çok insan tarafından seviliyordu. Mutlu olması için her türlü sebebi vardı. Oysa o, her mutlu olduğunda birdenbire kendini anlamsız bir huzursuzluğun pençesinde buluyordu. Ne kadar uğraşsa da, bu duygunun kendisini etkilemesine engel olamıyordu. “Sen kendini sabote etmeyi seviyorsun,” demişti bir arkadaşı. Oturup bunun üzerinde düşündü.

Sonunda duygusal belleğinin üzerinde çalışmaya başladık. İlk fark ettiği, annesinin kendisini, her hatasında küserek yetiştirdiğiydi.

coşku bağımlılık yapar

Annesi her sessiz kaldığında, gözlerine bakmayı bıraktığında, küçük kız kendini suçluluk duygusu içinde buluyordu. Ta ki, annesinin arzusunu yerine getirene kadar. Ama bunu bilmek de genç kadını iyileştirememişti.

Daha derine indiğimizde, genç kadının da suçluluk hissini kullandığını bulduk. Her insanın bilinçaltında, aynı duygu hakkında bir iyi bir de kötü karakteri vardır. Biz buna gölge deriz.

Bu genç kadının gölge karakteri de, kendisini özellikle suçlu durumuna düşürecek olaylar yaratarak, cezalandırılmayı istediğini, bunun kendisini mağdur göstererek aslında karşısındaki insanlardan şefkat almaya çalıştığını fark ettik.

Fakat genç kadının değişmesi için bu da yeterli değildi. Daha da derinlere indik. Ruhunda bir manipülatör, adeta bir büyücü kimlik vardı.

Bu büyücü, duygularla oynuyordu. Bilinçaltı çok iyi biliyordu ki, duyguların da bir matematiği var.

Ne kadar olumsuz duygu yüklenir ve acı çekerse, bir o kadar yüksek bir coşku yakalayacağını. Yani aslında büyük coşku yakalayabilmek için kendini suçluluk duygusu ile düşürüyordu. Çok yüksek coşku duygusu, bağımlılık yaratabilir. Tıpkı uyuşturucu gibi. Ama arkasından gelen düşüş, çok daha acı verir.

Bu tip bağımlılıkları kırabilmek için, suçluluk duygusunu yok etmek, ondan sonra önce huzur sonra sevgi ve mutluluğu yakalayabilmek gerekir. Ancak o zaman kalıcı mutluluklar oluşturulabilir. Bu sistem, uyuşturucu bağımlıları için de denenebilir.

BİR MUCİZE GERÇEKLEŞTİ

Ama bunu keşfedip çözmek de yetmedi.

Daha da derine indik. Bu kez genç kadının ruhunun yaradan ile küs olduğu ortaya çıktı.

Çünkü dünyaya gelirken öylesine korkmuştu ki, yaradanın kendisinden vazgeçtiğini, onu gözden çıkarttığını sanmıştı. Bedenine girdiğinde, yaradanın kalbine nefesini üflediğini, onu yaşamı boyunca asla yalnız bırakmayacağını, hatta her ihtiyacı olduğunda ona başvurabileceğini unutmuştu. Korkuyordu. Madem ki dışlanmıştı, o da kendi ayakları üzerinde durur, ilahi sevgi ve gerçek kalpten aşkla bulabileceği huzur ve mutluluğu, kendini acındırarak elde ederdi.

Allah ile bağımız, asla zihnimizle bildiğimiz türden değildir. Gün boyu ibadet edip, iyilik yapabiliriz. Ama olumsuz duygularımız varsa, bilin ki muhakkak bilinçaltımızın bambaşka bir gündemi var. Onu bulup temizlemeliyiz.

Son olarak genç kadının Allah’a güvenemediğini, teslim olamadığını fark ettik. Ve zincirin tüm halkalarını tek tek düzelterek, huzursuzluğunu sona erdirdik.

Ve bir mucize gerçekleşti.

Vücudu artık suçluluk ve huzursuzluk üretmiyordu. Doğa boşlukları doldurduğu için, bilinçaltında açılan yere, ilahi sevgi doldu.Duygularınızı bastırmaya çalışmayın. Onları dönüştürün. Bunu yapabilirsiniz.

Yazan : Seda Diker / Sabah Gazetesi

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.