Enerji vampirleri aslında adından net bir şekilde anlaşılıyor. Ortamdaki enerjileri emen, soğuran, içen artık adına ne dersek diyelim kısacası çevresindeki kişilerin enerjileri ile beslenen kişiler. Bu bölüm bu kadar bitti :)
Durun durun gitmeyin. Bazen özellikle mimiklerimden dolayı şaka yaptığım tam anlaşılmıyor. Umarım sesimden anlaşılmıştır.
Enerji vampirlerini biraz konuşalım. Bu kavramı ortaya atan kişilerden birisi, enerji vampirleri adında da kitabı olan Tobias Beck. Tobias Beck kitabında bu kişileri ve nasıl onlar ile mücadele edebileceğimizi anlatıyor.
Enerji Vampiri Nedir
Nasıl mı? “Onların kim olduklarını listeleyin ve hepsiyle iletişimi kesin.” diyor. Neden mi? Çünkü enerji vampirleri olumsuzluklara odaklanıyor. Çevre gördükleri olumlu olan her şeyi kısa süre içerisinde olumsuza çevirmek için şikayet etmeye, yakınmaya başlıyorlar. Uzun süre boyunca çok istedikleri bir şeye sahip olduklarında da anında onun eksiklerini görmeye başlıyorlar. Bardağın dolu tarafına asla odaklanamıyorlar. Şikayet, çemkirme, mızmızlanma, yakınma. Asla tatmin olabilecekleri bir şey yok. Peki yakındıkları şeyi değiştirsek? Hıhı. Bunu da asla istemiyorlar. Harekete, değişime de kapalılar. Kalabalık bir ortam düşünün. İş yeri, arkadaş buluşması. Burada enerji saçanlar vardır. Bir de o saçılan enerji içine çekip absorbe eden, parlayan kişinin üzerine bir gölge gibi çökenler. Adeta Harry Potter’daki ruh emiciler!
Ruh Emici trende Harry’e yaklaşıyor.
Mottoları: Çözümü bilmiyorum ama problem hakkında çalışmayı seviyorum.”
4 günde enerji vampiri olabilirsiniz
Tobias Beck bu kişilerin değişmeyeceklerini ve sürekli mızmızlanma halleri ile yakınında olduğunuzda sizin de enerjinizi çalarak sizi de onlardan birisine dönüştüreceklerini belirtiyor. Hatta diyor ki çok enerjiniz bile varsa pozitif bile bakıyorsanız 4 gün içerisinde onlardan birisine dönüşebilirsiniz.
4 gün. Çok kısa değil mi? Gelin bunu düşünelim. Gerçekten böyle olabilir mi? Bunu söylerken aklıma çalıştığımız bir şirket geldi. İşe çok büyük bir heyecanla başladım. Uzun süredir beklediğim ve istediğim bir işti. Çalışmaya gittiğimde ofiste herkes sıcak kanlı ve iyidi. Ancak ilk haftam bittiğinde çalışma arkadaşlarımla yemeğe gittiğimizde yakınmalarını duymaya başladım. Sonra molalarda, sigara içme alanlarında (ki ben içmiyorum ama sosyalleşmek ve dışarıda kalmamak için ortama giriyorum) sürkeli yöneticiden şikayetleri duymaya başladım. Herkes bunu dile getiriyordu. Sonra ofis içinde herkesin iyi gözüktüğünü sanıyordum oysa sahte gülümsemelerin olduğunu anladım. İkinci haftamda üzerinde bir ağırlık olmaya başlamıştı ve ben daha ikinci haftamda bu ortamda mutlu olamayacağımı düşünmeye başlamıştım. Oysa büyük bir heyecanla çalışmaya başlamıştım. Bu kadar kısa süre içerisinde ne olmuştu ki?
Evet! Enerji vampirleri beni ısırarak kendilerine dönüştürmüşlerdi! Hem de hiç farkına varamadan. Tabi sonrasında kısa süre içinde işten ayrıldım. Enerji vampirleri ile de görüşmüyorum bu arada. İlişkimi de kestim.
Kısacası bu vampirler her yerde! Ve hızla yeni kurbanlarını arıyorlar. Bunu söylerken siz de bunlardan birisi olabilirsiniz? Ya da belki ben de bunlardan birisiyimdir. Ne dersiniz?
# Karıncalar
Tobias Beck enerji vampirleri dışında 3 kategoriden daha bahsediyor. Bunlardan bir diğer “karıncalar”. Tobias, bu kategorideki insanları betimlerken, çalışmayı seven, var olan ile yetinden, yıldızları hedeflemeyen ancak işleri yaparken keyif alarak sürekli çalışmaktan memnun olanları kastediyor. Problemlere çözüm bularak keyifle işini yapanlar. Liderlik istemeden, var olan durumda pozitife odaklanarak kendisini ritme kaptıranlar. Tobias bu konuda bir uyarı notu düşüyor. Bu kişiler eğer enerji vampirleri ile kuşatılırlarsa kısa sürede enerji vampirlerinden birisi olabilir.
Herkes gibi değil mi?
# Elmaslar
Bu kişiler bir ortama girdiklerinde parıldayan, insanları kendisine çeken hatta tabiri yerindeyse parlaklığı ile sinekleri çeken ışık kaynağı gibi çevresine enerji vampirlerini çekecek kadar büyük enerjiler yayan kişiler. Gözlerinde kıvılcımla ışıklar saçarak liderlik eden ve bunu doğal olarak gösteren kişiler. Şikayet etmek yerine elini taşın altına sokarak çözümler geliştiren, mottoları sürekli gelişim, öğrenme ve daha ileriye gitmek.
# Süper Starlar
Süper starlar, bizlere yol göstermeyi seven, hayatlara dokunarak onların gelişmesine katkı sağlamaya odaklanan kişiler. Yani çöle dokunduğunda orayı yemyeşil bir ormana çevirebilecek etkiye sahip kişiler. Bu kişileri çevremizde etkili liderlik biçimleri ve mentorlukları ile görebiliriz. Bu kişiler elmasları süper star seviyesine çıkarmak için etkili bir göreve de sahip olduğunu belirtiyor Tobias. Süper starlar topluma ve çevrelerine fayda sağlamaya odaklanan kişiler. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kuran ve kız çocuklarının okuması için büyük bir fark yaratan Türkan Saylan gibi kişileri örnek verebiliriz.
Enerji Vampiri – Siz hangi kategoridesiniz?
Bu kategoriler elbetteki genellemeler içeriyor. Her etiketleme, sınıflandırma çabasında olduğu gibi. Dolayısı ile kendinize bakarak ben buyum demekte zorlanabilirsiniz. Özellikle de karınca ve elmas arasında gidip gelmelerin çok olacağı aşikar gibi. Süper star ve enerji vampirleri ise daha uçlarda olduğundan etiketlemesi kolay gibi ne dersiniz?
Yine de bir çevrenizi ve kendinizi düşünün. Siz enerji vampiri misiniz? Yoksa bir karınca mı? Yoksa bir elmas mı? Yoksa süper star? Hangisisiniz?
Ben enerji vampiri olabilir miyim?
Bölüm anlatırken ben de acaba enerji vampiri olabilir miyim? Sorusunu düşündüm. Ardından acaba bu da her şeyde olduğu gibi zamana, yere ve ortama göre değişir mi diye sordum. Ve düşündüğüm de gördüm ki, bazı yerlerde enerji vampiri olmuşum. Bazı yerlerde karınca olmuşum. Ve bazen karıncaları enerji vampirine dönüştüren de olmuşum. Ancak son 2–3 yılıma baktığımda artık bir elmas olma konusunda emin adımlarla ilerliyorum. Yine de belli bir ortamda tekrar enerji vampiri olabilirim. Sonuçta bazen istemediğimiz farkında olmadığımız davranışları da yapabiliyoruz.
Bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Paylaşımlarınızı merakla bekliyorum!
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, heyecanla!
Kaynak : Çağrı Küpeli, medium