Sizden zaten kimse bir şeyler ezberlemenizi istemeyecektir. Bunu isteyenler de hata etmiş olurlar. Ezber bir dilde yapılabilecek en son öğrenme tekniğidir. Fakat maalesef hâlâ ezbere dayalı eğitim teknikleri kullanılmaktadır. Dilde ezber olmaz derler bu işi bilenler. Olmaz! Çünkü ezber kullanılamaz. Ezberlersiniz ve motor gibi çevirip, çevirip durursunuz. Tarih dersinde bunu yapabilirsiniz ya da diğer sözel derslerde, matematikte formülleri ezberlersiniz ama dil de ezber olmaz. Öğrenmeye bakın. Dili ders olarak görmeyin. Yaşayın. Yani ezberinizin kuvvetli olmaması burada sorun değil. Zeki olmak bile dil de yeterli değil. Zeka ile de çok fazla alakası olduğu söylenemez. Öğrenmeye bakın. Aslında bu bir sanattır bazıları için. Yeteneği olanlar bunu anlarlar. Tıpkı resim çizmek ya da yazmak kadar sanattır. Bir yerde dil de yetenek ister.
İngilizce artık bitti ne zaman diyeceğim?
Maalesef bu konuda boşuna iştahlanmayın. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi, öğrenme süreci bu dile başladığınız ilk günden başlar ve hayat boyu devam eder. Öğrenme bir zaman birilerinin rehberliğinde devam eder. Daha sonra artık bildiklerinizi geliştirmek sizin ellerinizdedir. İşte tamam burada bitti şimdi noktayı koyuyorum diyemezsiniz. Aktif destek (öğretmen ihtiyacı) tamamen gramere hakim olduktan sonra kesilebilir. Fakat unutmayın ki gramere tamamen hakim olmalısınız. Gerisi artık size kalmış bu süre içersinde zaten kelime arşiviniz de genişlemiş olacaktır.
Muhtemelen yabancılarla diyaloga girebilirsiniz. Sorulu cevaplı tabi! Seri konuşmalar için henüz erken. Ama en azından orta seviyeye gelene kadar aktif desteği yani öğretmen desteğini kesmemeye çalışın. Hangi seviyeye geldiğinize tabi ki siz karar vermeyeceksiniz. Bunu öğretmeniniz ya da rehberiniz belirler. Sonra kendinize güveniyorsanız yalnız devam edersiniz. Ama unutmayın son nokta hiçbir zaman yoktur. Gerisi ve ötesi vardır. İlgilenirseniz öğrenmeye devam, koparsanız unutma süreci başlamış olur. Sanırım bunu istemezsiniz.
Kaynak : Roket İngilizce