Aslında rahatlıkla size hemen şu cevabı verebilirim. Hayır. Zor değil. Aslında hiçbir dil zor değildir. Ya da genel olarak söylersek hiçbir şey zor değildir. İngilizce eğer zorsa onu kesin biz zorlaştırmışızdır. Şartlar zorlaştırmıştır. Belki İngilizce diğer dillere göre daha zormuş bir zamanlar ama üzerinde o kadar çok çalışılmış ki, bugün artık zor demek çok zor. Diğer hiçbir dille kimse bu kadar uğraşmamış. Bunun nedeni başta söylediğim gibi başlı başına bu dilin ticari bir sektör oluşu. Bu da tabi uluslararası bir dil olarak kabul görmesinden kaynaklanıyor. Bilgi çağının dilinin İngilizce olmasından, bilim dilinin İngilizce olmasından kaynaklanıyor. Bunlara ek olarak çok sayıda insanın bu dili öğrenmek zorunda kalmış olmasından ya da istemiş olmasından kaynaklanıyor.
Dediğim gibi zor değil. Fakat bir defa başlarız terk ederiz. Sonra bir daha. Sonra bir daha. Başlarız ama sadece başlarız. Hiç çalışmayız. Kursa gidip her şeyin biteceğini sanırız. Elma ağzıma düş deriz. Sonra beş yıl geçer hâlâ dil öğrenemediğimizi hissederiz. Sonra dil öğrenmekten vazgeçeriz. İnanın bana size böyle birçok örnek gösterebilirim. Hatta bu satırları okuyan tanıdıklarım kendilerini bilirler. Öğrencilerimle sabit. Her türden öğrencim oldu. Her yaştan. Her eğitim seviyesinden. Şunu fark ettim; öğrenmeyi gerçekten isteyenler istediklerini aldılar. Hatta içlerinde beni şaşırtanlar, kısa zamanda çok iyi ilerleme kaydedenler oldu. Spor olsun diye kursa gelenler gördüm, aktivite olsun diye ya da başka amaçlarla onlar hâlâ gidiyorlar.
Umarım bir gün öğrenirler. Her zaman şunu söylemişimdir. Haftada altı veya dokuz ya da daha fazla bu kadar aktif çalışma saatiyle yani öğretmenle birlikte çalışarak bu dili öğrenemezsiniz, öğrenmek istiyorsanız çalışmalısınız. Bugün hemen bu akşam eve gider gitmez bu konulara göz atmalısınız. Bizler sadece öğretiriz. Öğrenmek sizin işiniz demişimdir. Ama nedense bazıları ısrarla anlamak istemez. Siz onlardan olmayın. Başarı size bağlı. Çevirisini yaptığım bir kitapta şöyle bir cümle vardı: Bir fili nasıl yersiniz? Cevap ise şu: Onu parçalara ayırırsınız sonra, lokma lokma yutarsınız.
Dil budur işte, bütünüyle alamazsınız, zamanı kısaltamazsınız, yoğunlaştıramazsınız, hazmetmeniz için zaman gereklidir, öğrenmeniz için sabır ve istikrar gereklidir.
Kaynak : Roket İngilizce
Iste dogru zamanda dogru yerde durmak bu olsa gerek. bende ing. ogrenme asamasındayım ama burda ozgur bey’in yazısında belirttigi gibi ben bi anda ogrenmek istemistim demek ki, zamana yayıp uzerinde fazlasıyla yogunlasmak gerekirmis. bir çicegi bir defa mı sularsın hayır. devamlı bakım ister bu da boyle birseymis meger.. tsk’ler kendinigelistir.com editorleri..
ingilizce bölümü mezunuyum.. öğrencilik yıllarımda birçok defa ulucamilerde turist koşturmuştum:) etkisini görmedim değil şuan 7 öğrenciye özel ders veriyorum bunun yanında farklı bir işte çalışıyorum ama dil öğrenmek bir bebeğin konusmasını öğrenmek gibi tam evet öğrendim diyorum sonra yeni bir kelime duyuyorum ve nerede kullanıldığına şaşırıyorum.. gerçekten sabır ve istek gerektiren bir iş..
ben bir türlü öğrenemedim gitti şu ingilizceeyi
İngilizce öğrenmek artık olmazsa olmaz.
Yabancı dil öğrenmeyle ilgili bu kadar kaynak yazı yazdığınız için çok teşekkürler.
Merhaba. Ben rusça bir kaç ay kursa gittim. Orta seviye biliyorum ama konuşamıyorum. Sizce kendi imkanlarımla kitab okuyarak ya da çizgi film, film izleyerek öğrenebilirmiyim?
Lale Hanım,
Tabi ki öğrenebilirsiniz.
Özellikle kolay ingilizce öğrenmek ve ingilizce geliştirmek için dediğiniz yöntemler idealdir.