Anasayfa / Motive Olmak / Geliştiren Hikayeler / İhtiyacınız olan size gelir…

İhtiyacınız olan size gelir…

Diyar diyar dolaşıp mutluluk arayan bir gezginin yolu küçük bir kasabaya düştü. Yorgundu ve açtı ama parası da yoktu. Etrafta kimsenin olmadığını fark etti. “ Nerede bu insanlar?” diye düşünürken, ileride bir yerlerden bir ses duydu. Merakla o tarafa doğru yürüdü. Adamın biri oturmuş bir şeyler anlatıyor, büyük küçük herkes onu dinliyordu. Merakı daha da artarak yaklaştı ve O da dinlemeye başladı. Adam “ Neden korkuyorsunuz? Aç kalmaktan mı? Parasız, sevgisiz, yalnız kalkmaktan mı? Diz boyu kar yağdığında bile aç kalmaktan korkmayan minik serçelere bakın o halde… Onlar bile karnını doyurup, sıcak kalabilirken, siz ölmekten mi korkuyorsunuz? Bakın kardaki serçelere de anlayın hakikati… İhtiyacınız olan size gelir.. Siz yeter ki teslim olun, akışta olun…” dedi…

Adam içinde bir rahatlama hissetti. Sevinçle oradan uzaklaştı… “ İyi ki buraya gelmişim, çok rahatladım.. Artık korkmama gerek yok..Nasılsa bana ihtiyacım olan gelir..” diye düşündü… Büyük bir huzur ve mutlulukla bir ağacın altına uzandı ve beklemeye başladı… Emindi.. Her şey çok güzel olacaktı… “Bu güne kadar diyar diyar dolaştım hep mutluluğu aradım.. Boşuna mücadele etmişim.. Doğru söyledi bilge adam! Serçeler bile karda kıyamette yaşıyorlar, korkmuyorlar.. Oysa ben yıllarımı aramakla geçirdim.. Ne param ne ailem oldu… Yatacak yere bir lokmaya muhtaç oldum.. Artık dolaşmayacağım… Ne körmüşüm.. Kısmetimi durup beklemek varken aranıp durmuşum!..” diye düşündü…

Hava kararmaya başlamıştı… Serinlik çökmüştü kasabaya… İnsanlar işlerinden çıkıp evlerine gidiyorlardı… Gezgin gülümseyerek baktı… “ Boşuna uğraşıyorlar . ne aptallar. Bilge’nin sözlerini duydular hala koşturuyorlar. Serçeyi de düşünmüyorlar… “ diye geçirdi içinden… Kendini daha da iyi hissetti.. Herkesin aynı akıla sahip olamadığını düşündü ve gururlandı kendiyle… O daha duyar duymaz teslim olmuştu.. Bırakmıştı kendini akışa…

Titreyerek uyandı birden.. Düşüncelere dalarken huzur içinde uyuyakalmıştı ağacın altında… Çok üşüyordu… Hava kararmış, ortalık ıssızlaşmıştı… Midesinin gurultusuyla irkildi, hala açtı… “ Olsun!” dedi “ Gelecek biliyorum, aç kalmam ben, açıkta kalmam!”.. Elbet birisi ona acır, evine alırdı ya da yiyecek bir şeyler verirdi. Yüreğinde hissetti inancını, artık teslim olmuştu akışa… Gelecekti istekleri.. Mutluluğa az kalmıştı…

Aradan birkaç gün geçmişti ve gezgin hala ağacın altındaydı… Açlıktan halsizleşmiş, soğuktan kıpırdayamaz olmuştu… Büyük bir inanç ve sabırla bekliyordu… Her ne kadar öğlen yağmaya başlayan kar işini zorlaştırsa da… O bunu iyi bir işaret olarak gördü. İşte kar da yağıyordu, serçe misali onun da rızkı gelecekti… Daha da umutla ve inançla, titreyerek ağacın gövdesine iyice sokularak beklemeye başladı. Her yer bembeyaz olmuştu bir anda…

Artık an meselesiydi sıcağa kavuşması, karnının doyması… Her an bir şey olabilir, birileri ona yardım edebilirdi…

Gezgin ümit içinde hayallere dalmış bilinçsizce etrafını izliyordu. O sırada gördüğü bir şeyden çok mutlu oldu. Minik bir serçe karda zıp zıp zıplıyor karı eşeliyordu… “İşte kar tamam, serçe de geldi.. Yakındır benim de ihtiyacım bana gelir” dedi sevinçle. Serçeye baktı ve “ ben de seni örnek aldım küçük serçecik… Karda bile rızkın sana geliyor.. Ben de bekliyorum, bana da gelecek” dedi.

iki-yasli-adam

Birden serçenin kahkahasıyla yerinden fırladı. İnanamıyordu, serçe konuşuyordu! .. “Sen beni örnek aldığını sanıyorsun be akılsız. Ben senin gibi yan gelip yatmıyorum. Karları eşeliyorum, yiyeceğimi arıyorum. Bulamazsam devam ediyorum bulana kadar. Çünkü inanıyorum ki ihtiyacım olan bana gelir . Orda bulamazsam, başkasında karşıma çıkar. Kar yağması ya da yağmaması beni engellemiyor. Ben yapmam gerekeni yapıyorum ta ki ulaşana kadar. Sen hiç kar yağdı yemek bulamam diyip yuvasından çıkmayan bir kuş gördün mü? “

Mutluluğun sırrı akışa teslim olmaktadır. Nasılsa gelecek deyip yan gelip yatmak teslimiyet değil tembelliktir. Oysa eylemsiz sonuca varılmaz. Yollar nereye çıkarsa çıksın, sen yürümezsen ulaşamazsın. Olumlu düşünmek güzeldir ama hayattan beklemek gaflettir.

Sen sebeplere sarıl, yapman gerekeni yap… Sonucu hayata bırak… Yaradana bırak.. Elbet her bedelin bir karşılığı, her eylemin bir sonucu vardır. Ağzına biri bir lokma verse bile sen çiğnemezsen, yutmazsan bir işine yaramaz…

Akışa bırakmak boş vermek demek değil, tam tersine işine sarılman demek… Sen yapman gerekeni yap.. Hayattan, başkalarından, mucizelerden, düşünce gücünden bekleme… Yapman gerekeni yap, vazgeçmen gerekenden geç… Ama asla yoldan dönme… Yüklerinden vazgeç.. Seni yoldan çeviren önyargılarından vazgeç… Yanlış inançlarından vazgeç … Prangalarından, engellerinden, yapamamlardan vazgeç… Ama asla pes etme.. Senin olanın sana geleceğini bil de ona ulaşmaya gayret et.

İsteklerin ile ihtiyaçlarını karıştırma.. Her istediğin senin ihtiyacın olmayabilir. Senin iyi sandığın bir gün pişmanlık yaratabilir. Kötü sandığın sevince dönüşebilir. Israrın isteğinde değil, eyleminde olsun… Sen sebeplere sarıl, sonuçlara ulaşacağını bil…

Hayattan değil kendinden beklentin olsun… Yapabileceklerini yaptın mı? Sen yola sarıldın mı? Yönün nereye ona bak!…

Doğru yol asla yanlışa çıkmaz.. Yoldan geri dönmedikçe mutlaka ulaşırsın… Unutma sen yaptığın kadarsın ve olduğun kadarını yaşarsın…

Sevgilerimle

Yazan : Fatoş Cömert / Ntvmsnbc

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.