kişisel gelişim anahtarınız - kendinigelistir.com

  1. Anasayfa
  2. Sizden Gelenler
  3. Neden işler birden ters gidiyor?

Neden işler birden ters gidiyor?

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 5 dk okuma süresi
104 7
basariya3

Osman dört yıldır bir şirkette çalışıyordu. İşinden memnundu. Üçüncü yıldan sonra biraz heyecanını kaybetmişti ama yine de işinde elinden geldiğince verimli olmaya çalışıyordu. Sabah zamanında gidip akşam zamanında çıkıyordu. İşler nasıl diye sorulduğunda aklına ufak tefek şikayet edecek konular gelse de “iyi” diye cevap veriyordu. Ancak dördüncü yılın sonunda İnsan Kaynakları yöneticisi kendisini yanına davet etti ve işten çıkarıldığını bildirdi. Osman deyim yerindeyse şok olmuştu.

***

Rabia ile Begüm sürekli birlikte takılan iki arkadaştılar. Üniversite birinci sınıftan itibaren yakın arkadaş olmuşlardı. Birlikte ders çalışıyor; birlikte sinemaya gidiyor; evlerinde birbirlerini ziyaret ediyorlardı. Dışarı çıkacakları zaman, ne zaman nereye gidileceği konusunda bazen fikir ayrılıkları oluyordu; hatta bunun sonucunda çatışmalar da… Ama yine de arkadaşlıkları sürüyordu. Bir gün Begüm Rabia’ya ders notu getirecekti; ne var ki ders notunu getirmeyi unutmuştu. Rabia bu duruma inanılmaz büyük bir tepki verdi. Sanki Begüm Rabia’nın çok önem verdiği bir varlığına zarar vermişti. Rabia’nın tepkisi o kadar şiddetliydi ki, o günkü kavgadan sonra bir daha konuşmadılar. Begüm olan bitene bir anlam verememişti.

***

Ahmet Bey, televizyon tamircisine dert yanıyordu.” Düne kadar hiç problemsiz çalışıyordu. Birden bozuldu. Ne olduğunu anlayamadım. Bozulması için hiçbir geçerli neden yok. Bir şey durup dururken bozulmaz ki…”

***

Faruk ile Sevinç birbirlerini severek evlenmişlerdi. Mutlu olduklarını düşündükleri birkaç yıldan sonra evlilikleri önemli ölçüde bir alışkanlığa dönüşmüştü. Ancak yine de görünen bir sorun, büyük kavgalar ve çatışmalar yoktu. Yaşam standartları da ortalamanın üstündeydi. Evliliğin beşinci yılında Faruk, Sevinç’ten ayrılmak istediğini söylediğinde Sevinç inanılmaz ölçüde şaşırmıştı.

***

Derimax isimli deri konfeksiyon şirketi, 1990’ların başında kurulmuştu. Özellikle İstanbul Beyazıt’ta alışveriş yapan Rus turistlere deri ceketler ve kabanlar satıyorlardı. Derimax’ın işleri özellikle 1990’ların ortalarında zirveye çıkmıştı. Milyon dolarlar kazanıyorlardı. Ancak 1998 geldiğinde şirketin işleri bıçak gibi kesildi. Depoda milyon dolarlık mallar vardı. Çeklerle alınmıştı, hiç satış yoktu ve montların borçlarının geri ödenmesi imkansızdı. Derimax yöneticileri problemin üstünden gelemeyerek iflas ettiler.

***

İnsanlar özellikle yavaş yavaş gelişen değişimleri anlamakta güçlük çekiyorlar. Değişim bir eşiği aştığında ise iş işten geçmiş oluyor. Bir kova düşünün. Kovadaki su, doldukça yükselir. Ancak bir sorun yoktur. Kova su almak için tasarlanmıştır. Ancak kova su aldıkça su yükselir. Yine sorun yoktur. Ancak kovadaki su en üst noktaya geldiğinde kova taşmaya başlar. Daha önce bir sorun olmayan su akışı, artık radikal bir soruna dönüşmüştür. Önceki durumla ilgisi olmayan bir durum söz konusudur. Aslında olacaklar önceden bellidir; ancak önlem alınmamıştır.

Bir şirkette çalışırken birden atılıyorsanız, siz farkında olmasanız da kovayı dolduran bir şeyler olmuştur. Bir arkadaşınız ya da eşiniz sizden ayrılmaya karar verdiyse siz fark etmeseniz de onları rahatsız eden kovayı dolduran bir şeyler olmuştur. Bir televizyon ya da bilgisayar birden bozulmaz, tıpkı bir paket lastiğinin gerile gerile kopması gibi bir sürecin sonunda bozulur. Biz görmesek de televizyonun içinde bir yerde bir parça ısınmıştır ya da başka bir sorun olmuştur. Tüm diğer örneklerde de bizim fark etmediğimiz bir sürü aksaklık kovayı doldurmuştur. Dolayısıyla kovanın taşması bize şaşırtıcı ve anlamsız geliyor. Kovanın taşmaması için olan bitenin farkında olmak ve zamanında müdahale etmek gerekiyor.  Yaşamınızdaki kovaları taşırmamanız dileğiyle…

Yazan : Melih ARAT
Gönderen :
Elif VEYİSOĞLU

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

7 Yorum

  1. blank
    yasemin - -

    Süper bir tesbit.bazen insan kendi durumuna bile sebep gösteremeyebiliyor.birikimleri anlatmakta güçlük çekebiliyor.

  2. blank
    POET PRINCESS ÜLKÜ - -

    “herşeyin bir sebebi vardır;bu sebepler ayrıntılarda ve zamanda gizlidir.damlaya damlaya birikir taşar;kovanın taşmaması dileğiyle======>>>biz farketmesekte işlerin ters gitmesinin sebepleri vardır:-))”

  3. blank
    Asli - -

    Hep deriz ya sans bizlerin elinde biz yaratiriz,Alakasi yok benim gökten bir tas düsse inanin o beni bekler benim basima düser nelerle karsilasiyorum tanik olsaniz pes dersiniz her gün bi olayla karsilasiyorum hep rencide olurum hep üzülürüm herkes konusur ben susarim bi kelime konusuyum,olay olur,hep darbe yerim,birinin kavga edecegi varsa kesin benle eder daha milyonlarca olay nereye gitsem kapilar yüzüme kapanir,bir seyin düz gittigini görmedim.Allahima siginirim yalvaririm dua ederim daha beter olur pozitif olurum gülerim hemen arkasinda aglarim her seyden korkar oldum yasamaktan nefret ediyorum bu dünyadanda

  4. blank
    ayça - -

    Aslı şimdi durum nasıl, hayatında bişeyler yoluna girdi mi? Yoksa hala aynı kötülükte devam mı ediyo. Ben de son zamanlarda sen gibi hissediyorum oldukça zor bi yaşam sürüyorum ve bu şansızlığın bi an önce geçmesini bekliyorum :(

  5. blank
    kandemir - -

    o kova guzel bir ornek de olsa cok acik degil.ya alinan tedbirler ise yaramiyorsa yaramamissa???oyle ya hic ortada bir netice var ise muhakkak bunun da sebebleri olmali.sonuca ulastiktan sonra sebebleri cozebilmenin imkani yok.Acaba basarili olanlar bu basariyi gercekten calismalarina mi borclular???Bence bir cok kaybeden bir cok kazanandan daha cok emek sarfetmelerine ragmen bu sonuca ulasiyor.Bence calismak gerekli de olsa sonucu asil etkileyen bu degil.O kadar cok dissal etken varki buna sans ,kismet,nasip deniyor…Bu sebeble ne kaybedenler cok uzulsun ki bu ellerinde degil(elinde olsa kimse kaybetmez)ne de kazananlar sanmasinki bu kendi ellerinin emeginin sonucudur.saygilarimla…

  6. blank
    ahmet kaç - -

    beş aydır benimde işlerim ters gidiyor.altı ay önce ev alıp taşındım o zamandan beri direkten dönen işleri yapabilseydim ikinci evide alırdım..ama yıkılmadım ayaktayım ve eskiden olduğu gibi yine açılacak.diyorum…

  7. blank
    Sahin - -

    Çok güzel ve doğru bir yazı . Ancak kimin yaşamındaki kova taşmadı ya da taşmaya yüz tutmadı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.