Bu yazıyı okuyorsanız tüm ezberlerinizi bozmaya hazır olun. Size tüm isteklerinizi gerçekleştirebileceğiniz söylense tepkiniz ne olur? “Hadi canım sen de” dediğinizi duyar gibiyim. Rica ediyorum kararınızı yazıyı okuduktan sonra verin. “Eğer şu ana kadar isteklerimiz gerçekleşmediyse, en şiddetli arzularımıza ulaşamadıysak, eğer hayatımıza hiç istemediğimiz şeyler girdiyse, eğer mutsuzsak ve yenilgiye uğradıysak, bütün bunların sebebini Rezonans Kanununda bulabiliriz” diyor Pierre Frankch.
Araştırmalar en az yerçekimi kanunu kadar gerçek bir kanunu Rezonans Kanununu ortaya çıkarmıştır. İsteklerimize nasıl ulaşacağımızı açıklayan kanunu…
Rezonans Kanunu evrendeki canlı cansız bütün varlıkların çevrelerine yaydıkları titreşimler sayesinde birbirleriyle iletişime geçtiğini söyler. Diğer bir ifadeyle bütün varlıkların kendilerine özgü bir titreşimleri vardır. Ve bu titreşimler birbirleriyle iletişime geçer. Titreşimlerin birbirleriyle iletişime geçmeleri için tek bir şart vardır: Benzer olmak… Evet, yanlış duymadınız. “Benzerler birbirini çeker” Daha açık bir ifadeyle söyleyecek olursak; biz bizimle benzer rezonans alanına sahip canlıları, olayları ve nesneleri kendimize çekeriz.
Okuduklarınız sizi şaşırttı mı? Lütfen okumaya devam edin.
1993 yılında Dünya çapında saygınlığı bulunan Hearthmath Enstitüsü duyguların vücudumuzu nasıl etkilediğini araştırmaya başlamış ve bunun içinde duyguların merkezi olarak kabul ettiğimiz kalbimize odaklanmıştır. Araştırma sonuçları şaşırtıcıdır. Kalp etrafında büyük bir enerji alanı tespit edilmiştir. Bu enerji alanının çapı yaklaşık olarak 2,5 metredir. Diğer bir deyişle kalbin elektrik akımı, beyinde oluşan elektrik akımından 60 kat daha kuvvetlidir. Kalbin manyetik alanı ise beynin manyetik alanının 5 bin katıdır.
Bilim adamları bu konudaki araştırmalarını derinleştirdikçe, kalbin manyetik alanını sadece duygularımızın oluşturmadığını, bu manyetik alanın gücünü inançlarımız, düşüncelerimiz ve korkularımızdan aldığını keşfettiler. Yani kalbimiz sahip olduğumuz inançları, korkuları, düşünceleri ve duyguları titreşimler halinde çevresine yayar. Bu titreşim dalgaları vücudumuzu etkisi altına almakla kalmayıp, bizi kuşatan her şeyle iletişim kurar.
Peki, bu durumun isteklerimizin gerçekleşmesiyle ne alakası var?
Eğer isteğimizin gerçekleşeceğine gerçekten inanmazsak ya da sadece hayal kurarsak beyin elektromanyetik dalgalar yayarken, kalbimiz arzumuza yönelik sahip olduğumuz korku, tereddüt gibi asıl inançlarımızı beynimizden 5 bin kat daha güçlü bir şekilde yayar. Sonuç olarak diyebiliriz ki istediğimiz her şeyi sadece kalbimizin gerçekleşeceğine inandığı şey gerçekleşecektir.
Bu konuyla ilgili bir diğer araştırma ise 1995 yılında Rus Bilim Akademisi’nde yapıldı. Aynı araştırma Amerika’da da yapılmış ve sonuçlar yine aynı…
Araştırmanın amacı fotonlar (ışık parçacıkları) aracılığıyla DNA’nın tutumunu incelemek… Bu araştırmaya göre bir boru vakumlandı. Boruda özel aletlerle ölçülen fotonların düzensiz bir şekilde dağıldı gözlendi. Daha sonraki adımda boruya insan DNA’sı eklendi. Ve sonuç şaşırtıcı… DNA’nın varlığı fotonların düzenli bir şekilde dağılmasını sağladı. DNA borudan çıkartıldı. Fakat fotonlar DNA hala oradaymış gibi düzenli sıralarında kalmaya devam etti. Kuantum fiziği bu durumu” DNA ve fotonların kuantum alanı aracılığıyla birbirlerine bağlandığı” şeklinde açıklar. Bu deney sonucunda bilim adamları şu yorumu yaptı. “İnsanın DNA’sı fiziksel dünyaya etki ediyor.”
Yapılan pek çok deney her şeyi birbirine bağlayan bir kuantum alanı olduğunu destekler niteliktedir. Yani aslında biz farkında olsak da olmasak da enerji yüklü bir alan bizim çevremizle iletişim halinde olmamızı sağlar. Ve benzer enerji alanları birbirini çeker.
Meryem BAHAR – kendinigelistir.com
Uzman Koç – NLP Uzmanı ve Eğitimci
Certified Coach – NLP Master Practitioner – Educator
heartmathbenelux.com / Rezonans Kanunu Pierre Franckh
Çok ilginç kalbin yaydığı manyetik alanın beyinden 5bin kat daha büyük olması.Ama rezorans tam olarak titreşimle alakalı bir durum değilmiydi.
kendini geliştir.com’dan güzel bir yazı daha,,the secret’da anlatılmaya çalışılan buydu sanrım çekim gücü.. o halde ne yapıyorum? güzel düşünüyoruz ve güzel şeyleri kendimize çekiyoruz,:)
Gerçekten dikkate değer bir çalışma ve sonuç…
Rezonans kanununun olması biraz düşündürücü fakat bizler biraz etrafımızı inceleyerek ve özellikle kendimizden yola çıkarsak böyle bir şeyin olduğu açık bir şekilde ortadır.
Serdar bey eğer sorunuzu doğru anladıysam cevabı sanıyorum 2. paragrafta…
Rezonans kanunu çok geniş bir konu. Bundan sonraki yazılarımla bu konu hakkındaki bilgilerimi sizinle paylaşmaya devam edeceğim.
Cansız varlıkların yaydıkları titreşim…..canlılar tamam,ya cansızlar?
ramazan ayında iftar zamanı trt de iftar programı var
topkapı sarayında yapılan
oradan öğrendim
Hz.Peygamber (sav) yeni bir elbise kullanacağı zaman
eskisinden helallik istermiş.
yani eskisini kullandı işi bitti yeni elbise kullanılacak.çok ilginç
insan insandan helallik ister,yedik içtik hakkımız geçti diye.elbiseden den hellalik istemesi cansız varlıklarında yaydığı enerji,titreşim…..parçaları birleştiriyorum yani
Güzel bir tespit…Verdiğiniz örneklerin benzerlerini maneviyat büyüklerinde de görüyoruz.
Cansız varlıkların yaydığı enerji ve titreşime gelince
Kimya ve Fizik ilmi bütün varlıkların atomlardan oluştuğunu, ve bu atomların belli bir titreşime sahip olduğunu, hatta bu titreşim hızının saniyede 400m ye yakın olduğunu ve bu hızın çeşitli dış etkilerle arttığını ya da azaldığını kabul eder.
Einstein in E=mc2 formülünden yola çıkan bilim adamları maddenin yoğunlaşmış enerji olduğunu da ifade etmektedir. Tabi bu kabullerin hepsinin bilimsel araştırmalarla desteklendiğini unutmamak lazım.
Ve ek olarak sadece cansız varlıklar değil canlı varlıklarda atomlardan oluşur. Biyoloji ilmi canlıların hücrelerden, hücrelerin ise atomlardan oluştuğunu tespit etmiştir.
Cansızların hangi kalbi etrafında manyetik alan oluşuyor?
Kainattaki tüm varlıklar insan dahil atomlardan oluşur.Atomların titreşim hareketi yaptığı ve çevrelerinde oluşturdukları alan ise fizik ve kimya bilimleri tarafından açıklanmıştır. Detaylı bilgi için google da küçük bir araştırma yapmanız yeterli…
e=m.ckare ise, madde yoğunlaşmış enerji ise, bir bardak buzlu suyun ne hale geldiğini tasavvur edelim hep beraber…. buz, buz ama su, su ama h2o, h2o ama enerji, enerji ama kuark,(bilim buraya kadar gelmiş) kuark ama esir, esir ama daire-i hayat ve daire-ilim,nur-u muhammed, zat-ı akdes. Zatının dışında herşey Allah’ın esmalarıdır. Biz herşeyi suyun buz halinde görüyoruz. (materyalist felsefenin aşıladığı) Dna nın işlevliği de çözüldüğünden bu sapık felsefede yıkılmıştır.