Etkili iletişim için bir numaralı aracı kullandığımız dildir. Ancak konuşurken bazen kolaya kaçar ve ağzımıza gelen bazı sözcükleri akıl filtresinden geçirmeden dışa vururuz. Bunun iki zararı vardır. Birincisi insanlar sizi dinlerken güvenleri kaybolur ikincisi ise dikkatleri kaybolur. Her durumda onları etkileyemezsiniz, konuşmanın hedefine varamazsınız.
1. Atıyorum (Sallıyorum ve Benzerleri)
Lütfen “ atmayın”! Eğer bir örnek vermek istiyorsanız mutlaka somut ve net bir ifade, sayı belirtin. Vereceğiniz örneğin tarafınızdan önceden düşünülmüş olması bunun için yeterlidir. Yok o sırada bir örnek gelmiyorsa aklınıza niye dinleyenlerinize sormuyorsunuz? Yaklaşık bir sayı vermek durumunda iseniz ve tam olarak konuşamıyorsanız bir aralık belirtin. (100 ila 200 gibi)
2. Aynen
Bugünkü kullanılma durumu maalesef geçiştirme sözcüğü gibi. Yani olur olmaz yerde ‘aynen’ kullanılıyor (çok kullanılınca şarkı bile yapıldı vallahi.) Söylenmek istenen “senin söylediğine katılıyorum” ise ne ala ama çoğunlukla “Sen sus da ben devam edeyim.” Ya da “benim verebilecek bir örneğim yok.” anlamına geliyor. Aslında “düşünmek ve detaylı konuşmak istemiyorum veya konuşamıyorum, çünkü kelime haznem çok dar” tam karşılığı. Ne mi yapalım? Bırakın karşınızdaki sonuna kadar konuşsun. Siz fikirlerinizi derleyin toplayın ve ne söyleyecekseniz kendi sözcüklerinizle söyleyin, “aynen “ demeyin.
3. Sıkıntı Yok
Nereden çıktı bu sözcük bilemem ama yine bir geçiştirme sözcüğü. Hem bir yorum hem de bir yargı ifade diyor. Öte yandan bazen de fazla bir şey ifade etmeden, konuyu geçiştirmeye veya “fazla derine inme!”, “karıştırma!” mesajı vermeye yönelik kullanılıyor. Doğrusu konunun tam olarak ne durumda olduğunu anlatmak, yorumu ve yargıyı soruyu sorana bırakmak.
4. Geliyor Olacağım ( ve Benzerleri)
Güzel Türkçe’mizde böyle bir kip yoktur. Yabancı dilden uyarlanmıştır. Söylenmek istenin basit ve açık karşılığı “geleceğim”dir. Emin değilseniz gelmeyi planlıyorum diyebilirsiniz.
5. Muhattap
Eski bir kelimedir, kullanılmaktadır ama yanlış kullanılmaktadır. Doğrusu muhatap’tır. Ek aldığı zaman “Muhatabımla görüştüm” denir. Çift t yok!
6. Termin
Bir işin son tarihi veya yapılma süresini belirtir. Hatta Almancada olduğu gibi kullanılırsa randevu (bu da ne Türkçe ya!) anlamına gelir. “Deadline” kelimesini kullananların ağzına zaten biber sürülüyor. Bunun yerine eski sözcük mühlet veya bitiş tarihi, sonlanma zamanı pek ala kullanılabilir.
7.Kol Kırılır Yen İçinde Kalır
Kalmaz. Daha doğrusu “kalır” yok. Doğrusu: Kol kırılır yen içinde. O kadar.
8. Filan
Örnekleri çoğaltamadığımız zaman falan filan diyoruz. Demeyelim. Bu sözcükler konuşmamızın etkisini azaltıyor. Önceden çalışalım, düşünelim. Hiç örnek gelmiyorsa “ve benzerleri, “ve bunun gibi” sözcüklerini kullanalım.
9.Şey
Aklımıza gelmeyen sözcükleri hatırlamak ve zaman kazanmak için şey sözcüğünü kullanıyoruz. Ayrıca adını koyamadığımız, tanımlayamadığımız kavramları “şey” diye nitelendiriyoruz. Ayrıca şey sözcüğü “anlatmak istediğimizi tam karşılamıyor ama kullanıyoruz işte” gibi bir anlam veriyor. Bu sözcük yerine; içinde bulunulan duruma uygun olarak aşağıdakilerden birini seçebilirsiniz: olay, olgu, söylem, nesne, endişe, eylem, durum.
10. Noktası
Nokta bir şeyin bittiğini veya durduğu yeri gösterir, işaret eder. Sıkça konu anlamına kullanıldığı görülmektedir. Yanlış veya doğru demeyeceğim ama noktası yerine “bu konuda”, “bu açıdan” bana daha sevimli geliyor.
11. Bakıldığında
Bu da hediye sözcük. Tek başına kullanıldığında hiçbir anlamı yok. Zaten bakmazsan göremezsin. Nereden bakıldığını söylemek gerekir.
Kaynak : offCourse