Geniş konferans olarak sunduğum “Sıra Dışı Yaşam Becerileri” programlarında sıkça karşılaştığım bir soru vardır: “Hocam, herkes sıra dışı olursa, sıra dışı olmak sıradanlaşmaz mı?” Cevap: “Sıra dışı olmak yapılan işi farklılaştırmak için akıl katmak anlamına gelir. Herkesin yaptığı işe katacağı akıl da farklı olacağından sıra dışı olan sıradanlaşmaz. Ama herkes sıra dışı olursa yaşamda kullanılan akıl miktarı artar.
Ticaret lisesinde paranın tarihini anlatacak bir öğretmen, müzelerde çektiği para fotoğraflarıyla ders işliyor. Bir biyoloji öğretmeni Doğa Tarihi Müzesi’nde ders işliyor. Bir edebiyat öğretmeni çocuklara belirli dönemlerin özelliklerini anlatabilmek için farz edin ki şu dönemin şairisiniz, o dönemin şairi gibi şiir yazın diyor. Bir matematik öğretmeni sınıfa getirdiği bardak, kalem, toka gibi cisimlerin hacimlerini hesaplayalım diyor. Bir fizik öğretmeni madeni bir paranın yere düşmesinin yarattığı sesin desibelini nasıl ölçeriz diye sınıfta çocuklarla birlikte düşünüyor. Şimdi bu öğretmenlerin her biri kendi dersleriyle ilgili sıra dışı bir yöntem buluyor. Bunları ayrı ayrı buldukları bu yöntemler, bu insanları sırı dışı olmak adına sıradanlaştırıyor; ama buldukları toplum için katma değer oluşturuyor.
Şimdi sıra dışı bir öğretmen düşünelim. Sıra dışı bir ders işleme tekniği var. Aynı zamanda sıra dışı ödevler ve projeler veriyor. Okulda bir efsane. Bütün öğrenciler bu öğretmeni çok seviyor. Onun ismi bir törende söylenince öğrencilerden içten bir alkış kopuyor. Ne var ki, okuldaki diğer öğretmenler onun gibi değil. Bir gün geliyor, bu sıra dışı öğretmen başka bir okula geçiyor. Yerine de yeni bir öğretmen başlıyor. Sıradan mı sıradan. Çocuklar sıkılıyorlar derste, derse ilgileri yok oluyor. Öğretmenin gidişiyle sıra dışı dersler bitiyor. Okul bütünüyle sıradanlaşıyor.
Başka bir okul. Sıradan bir öğretmen. Müfredata katı bir şekilde bağlı. Çocuklara espri yapmak yerine, onlara bağıran, onları sert sözlerle idare etmeye çalışan bir insan. Öğrencilerin derse hiç ilgisi yok. Öğretmen sınıfa hakim olamıyor. Olmak istiyor; ama nasıl yapacağını bilmiyor. Çok şanslı iletişim de olduğu kişilerden biri, bu işi nasıl sıra dışı bir şekilde yapabileceğine ilişkin kitaplar veriyor. Ama öğretmen bu kitaplardan yararlanmıyor. Korkuyor. Müfettişler geldiğinde sıra dışı ders yapıp yapmadığını değil, müfredata (zorunlu eğitim içeriği) ne kadar uyup uymadığını kontrol edecekler. Raydan çıkmak istemiyor. Hem müfredata uyup hem de sıra dışı ders işleyecek beceriyi de sergileyemiyor. Sonuç çocuklar derste esniyorlar. Bu öğretmenin ödevlerini yapmak istemiyorlar.
Gerek özel okullar için, gerekse devlet okulları için ihtiyaç duyduğumuz şey, bir öğretmenin sıra dışı olması değil, sıra dışı ders işlemeyi standart hale getirmek. Çünkü sıra dışı ders işleme ve sıra dışı ödevler çocukların ilgisini derse veriyor. Ne var ki, bunu tek başına bir öğretmenin yapması yeterli gelmiyor. Bazı öğretmenler, müfredatı yaratıcı ve sıra dışı bir şekilde işleyecek yöntemler geliştiriyor. Ama her öğretmen böyle yöntem geliştiremiyor. Öyle olmayınca da okullar sıradanlaşıyor ve öğrencilerin ilgisini çekmiyor.
Bir öğretmen “Ben dersimi müfredata uygun ama nasıl sıra dışı işleyebilirim?” sorusuna odaklanabilir. Bir okul müdürü, “Okuldaki bütün derslerin müfredata uygun ama nasıl sıra dışı işlenebilir?” sorusuna odaklanabilir. Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki ilgili uzmanlar “Tüm dersleri sıra dışı işlenecek halde nasıl standartlaştırabiliriz?” sorusuna odaklanabilirler. Bir öğrenci, “Ben nasıl sıra dışı bir şekilde etkili ve verimli ders çalışabilirim?” sorusuna odaklanabilir.
Yazan : Melih ARAT
emeginize sağlık cok güzel bir yazı olmuş.
sıra dışı çok önemli…türkiye de gelecek vaad eden insanlar bir yere gelemiyor…bilimsel araştırmaya önem vermek yerine 21,yy da ezberci eğitim devam ettiriliyor.bence tüm insanlar sıra dışı olmalı…
sıra dışı demişken ben kendimöden bahsedeyim ben öyleyim.herkesin aynı giydiği bi elbiseyi moda dır diye ben almam giymem çünkü öyle olmuş ki artık ilk gördüğüm birşeye çok güzel derim ama başkasında görsem aynı elbiseyi okadar sıkılırım ki bu nasıl elbiseye ya herkes alıyor hiçgüzel değil derim.bazende tvde gördükleri birşeti hemen normal hayatta da kullanıyorlar insanlar ya bunedir? ben hiç böyle olamıyorum yani başkasının bi sözünü basit görüyorum artık sıradışı olmak yanii önemli bencede değer önemli.
bence de sıra dışı olmak önemli ama doğa arkadaşımızın dediği gibi değil. Çünkü kendi dediği gibi güzel bulduğu bişi sırf herkes kullanıyor diye kötü bulmak doğru olmaz. Yani tamam toplumun doğru yaptığı kesin doğru değildir ama kesin yanlış da değildir. Yani sırf herkes beğeniyor diye birşeyden vazgeçilmez
yazınız çok güzel. ben de bir öğretmenim ve sıradışı eğitim yapmaya çalışıyorum. ancak şunu da belirtmeliyim ki sıradışı eğitim yapmak iyi bir hazırlık gerktiriyor, çaba ve emek gerktiriyor. okul dışındayken konsantrenin kaybolmamamsı anlamına da geliyor.
ama buna rağmen insan coğu zaman tıkanıyor.bunun için nasıl bir yol izlenmeli tam olarak bilemiyorum.
Ben siradişi eğitmenin iyi bi örneğiyim çaliştiğim okulda.lakin sonucu öğrencilerden olumlu tepki idareden olumsuz tepki… tecrübeyle sayisiz kere sabit olundu.
Sıradışı öğretmen maalesef bu devirde yokkkk
Ben de sıradışı bir çalışma tekniğiyle çalışıyorum derslere ve başarıyorum gerçekten de.
önce okuduğum şeyi çiziyorum, arkadaşlarım oluyor yanımda onlara da çizdiriyorum ve önümüzde birden fazla çizim oluyor, örneğin talebi etkileyen faktörleri çiziyoruz.
kim daha basit çizer ve daha basit anlatırsa yani hangisini daha çabuk anlayabilirsek onu seçiyoruz ve herkes kendisi bi kere daha çiziyor ve çalışıyor, bütün konularda yapmıyoruz tabi ki bunu belli başlı konularda…