Ne de güzel pohpohlarız eşlerimizi, sevgililerimizi değil mi? İşten eve canları sıkılmış gelirler, enerjilerini yükseltmek için elimizden gelen her şeyi yaparız. Aman sinirleri daha da bozulmasın diye. Aman çocuklarına sesini yükseltmesin diye.
Erkek egosunu beslemek için didinir dururuz. Kendimizi saklarız. Biz daha çok para kazanıyorsak, bunu ondan saklarız ki incinmesin diye. Çünkü bir erkek evine bakmalıdır, karısı ondan çok kazanmamalıdır. Niye? İşte. Cinsellikte, tatmin olmuyorsak bile, orgazm taklidi yaparız ki, erkeklik gururu incinmesin diye. Birçok kadının bu konuda taklit yeteneği çok gelişmiştir. Bazılarınızı duyar gibiyim. Zaten sürekli kendi aldığı haz ve doyumuyla ilgili erkek de, kadının taklit yaptığını anlamayacak kadar kendisiyle meşguldur. Kadın daha zekidir, ama bunu saklar ki erkek kendini güçlü zannetsin. Kadın daha çok işe koşar da, erkek eve para getirip baktığı için evin direğidir, kadının bütün gün evde ne iş yapıp da yorulduğunu bir türlü anlamaz zaten. Bütün gün oturup nasıl yorulabiliyordur ki kadın?
Ataerkil toplumun önümüze koyduğu “erkek daha güçlüdür”’ fikrine biz kadınlardan destek istiyor toplumumuz. Kendinizi saklayın, erkeklerinizi pohpohlayın, erkeğinizi mutlu edin diyor. Eğer bir erkek eşini aldattıysa, bunun suçunu kadına atıyor toplum, erkeğine sahip çıkmadı, kendisini cinsel olarak sunmadı diye. Erkeğini elinde tutamadı diye. Çocuğu olmayan bir çiftte, erkek egosu zedelenmesin diye tedavi bile olmaya yeltenmeyen erkek, kadının kendi yüzünden çocuğunun olmamasını üzerine almasına izin veriyor. Kadın da kocasına laf gelmesin diye bunu kabulleniyor. Erkeklerin egosunu pohpohlamak uğruna, bu kışkırtılmış, balondan yapılmış erkeklik egolarına biz de katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Çünkü bu toplum, bize her kadının yanında bir erkek bulunmalıdır’ı aşılıyor. Erkektir, evimin direğidir, döver de, söver de diyoruz, kabulleniyoruz. Çükü başka yol bilmiyoruz. Kadınlar olarak aslında bu düzene çok güzel ayak uyduruyoruz. Becerebiliyoruz. Çünkü aslında biz, geçmişten gelen o kalıpları kırmayıp, anneler olarak, kendi oğullarımıza da bunu bu şekilde aşılamaya devam ediyoruz. Hadi koçum, hadi aslanım. Pipisine kurban olduklarım…
Yazan : Esra Paça / Mobius Danışmanlık
