Anne olmak ne kadar önemli bir kadın için. Cennet annelerin ayakları altındadır.. Ana gibi yar olmaz.. Anne koşulsuz sever.. Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.. Annelerimizin, anne olmanın ne kadar kutsal olduğunu öğrenerek büyüdük hepimiz. Hepimizin annesi en önemli.. En sevilmesi gerekeni.. En özeli.. Çoğu kadının tek hayali anne olmak.. En adi küfürler bile anneler üzerinden ediliyor ki, karşıdakinin canını daha fazla yaksın.. Annelerimiz hepimiz için kutsal varlıklar.. Hepimizin annesi birtane.. Hepimiz annemizi çok seviyoruz.. Şüphesiz ki doğrudur bu. Dilimiz anadil, vatanımız anavatan, doğa bile toprak ana..
Annemizin karnındayken, 9 ay boyunca annemizle bir olarak yaşıyor, annemiz ne hissederse onu hissediyor, ondan besleniyoruz.. Sonra, genelde soğuk bir hastane odasında gözlerimizi açıyor ve annemizin kucağına veriliyoruz.. O dakikadan itibaren, göbek bağımız somut olarak kesilse bile, kendimizi annemizle bir görmeye devam ediyoruz.. Anne karnına düştüğümüz andan itibaren annemiz neyse, biz de oyuz artık.. Annemizin hissettiğini hissederiz, onun beden dilini okuyabiliriz, konuşmasını anlamasak da ne dediğini biliriz, duygularıyla.. O ve biz tekizdir.. Bir ve tek.. Bizi annelerimiz şekillendirir aslında.. Annemiz bizim için Tanrı gibidir.. O ne derse doğrudur.. O ne yapıyorsa doğru yapıyordur.. Annemize baka baka da şekilleniriz işte..
Annemiz nasıl bir kadınsa, biz de öyle bir kadın oluruz.. Annemiz babamıza nasıl davranıyorsa, biz de öyle davranacağızdır ilişkilerimizde.. İleriki yaşlarımızda, biraz daha derinden bir bakınca, görürüz ki, annemiz gibi kadınlar olmuşuzdur ve büyük ihtimal babamız gibi adamlara tutulmuşuzdur.. Ya da babamızın tam tersi olan adamlardadır gönlümüz..
Her anne, eskiden bir genç kız evladıydı..
Annelerimizin böyle bir etkisi var üzerimizde.. Onlar da nasıl gördülerse annelerinden, bizi öyle yetiştiriyorlar.. Her anne elinden gelenin en iyisini yapıyor.. Her anne kendine göre en iyi bildiği yoldan çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyor.. Ama işte, çoğu anne, daha kendini tanımadan, kendi ne istediğini bilmeden, sorgulamadan, belki sormaya bile korktuğundan, kendine verilenlerden belki biraz daha iyisini kendi çocuğuna veriyor.. Kendi büyümeden, yeni bir çocuk büyütüyor.. Çocuk “sahibi” olmak istediği için, hatta belki çocuk sahibi olması gerektiğini düşündüğü için anne oluyor, gelecek nesli yaratıyorum diye düşünmeden.. Kendi duygularını doyurmadan, yeni bir birey yaratmaya çalışıyor, bildiği en iyi yolla.. Yani aslında annelerimiz de birer yaralı çocuk, aynı bizim gibi.
Yazan : Esra Paça / Mobius Danışmanlık