TDK ya göre Başarı; Başarma işi, muvaffakiyet olarak tanımlanıyor. Evet bir sözlüğe bakarsanız bu kadar basit bir anlatımı var. Kendi verdiğim eğitimlerde katılımcılara yönelttiğim bir sorudur bu “Başarı sizce nedir?” Bu zamana kadar birçok katılımcıya yönelttiğim soruya Türk Dil Kurumununki gibi bir cevap hiç veren olmadı. Genelde kendilerine göre bir anlam katarak, kendi önemlerine göre bir cevap veriyorlar. Üçüncü bir kişi tarafından verilen bir hedefi tutturmayı, kendileri için koydukları bir hedefe ulaşmayı başarı olarak nitelendiriyorlar. Dikkat çekici olan kısmı ise her katılımcının kendine göre bir başarı tanımı olması. Ben buna başarı nedir felsefesi diyorum.
Başarı nedir felsefesi
Herkesin kendine göre bir başarı tanımı olmasından geçiyor. Şununla benzerlik gösteriyor. Dünyadaki inanç sahibi insan kadar Tanrı tanımı vardır derler. Kimi için kucaklayıcı kimi içinse cezalandırıcıdır. Ama herkesin kendince tanımladığı inanmak istediği bir tanım vardır. Bizler kendimize başarıyı tanımlarken aynen böyle yapıyoruz. Ama tanım biraz hatalı kalıyor. Çünkü bizler, eylemlerin sonucundaki duygulara değilde, eylemlere takılıp kalıyor ve onları başarı tamını olarak görüyoruz. Kimi için alacağı bir gayrimenkul başarı oluyor. Kimi için bir filimde oynamak. Kimi için bilinir olmak. Michelangelo Davut heykelini yaparken bu heykeli bitirmek onun başarı kriteri miydi sizce. Şu aralar büyük merakla okuduğum İlahi Komedya’yı yazmak Dante için bir başarı göstergesi miydi? Onların bu eserleri ortaya çıkardıktan sonraki düşüncelerini tam olarak hiçbirimiz bilemeyeceğiz.
Ama başarı için genel bir tanıma ihtiyacımız varsa bence başarı; mutlu olmaktır. Basit bir tanım ama beni mutlu eden şeyleri yapabiliyorsam ben başarılıyımdır. Düşünün yatalak bir hastasınız, yaşamsal tüm faaliyetleriniz için birilerinin yardımına ihtiyacınız var. Sizin için başarı tek başınıza, kimseye ihtiyaç duymadan yaşayabilmektir. Bu size mutluğu getirecektir.
Başarı Hikayeleri
Peki bu mutluluğu yakalamak için örnek alınacak bir başarı hikayesine ihtiyacınız var mı? Google başarı hikayeleri yazdığınızda birçok hikâye çıkacak karşınıza. İmkansızı yapanların hikayeleri. Anlatmaya da dinlemeye de bayılıyoruz. Hani şöyle ben bu işe başladığımda hiçbir şeyim yoktu şimdiyse gayrimenkullerimin sayısını bilmiyorum. Evet başarılı olabilmeniz için çok sayıda gayrimenkul sahibi olmanız gerekiyor. Belki de herkesten fazla kazanmanız, yada kim bilir kimsenin bulmadığı bir fikre ihtiyacınız var. Bunları yapamıyorsanız başarısızsınız veya yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. Buna kesinlikle katılmıyorum.
Milyonda bir geçekleşen başarı hikayelerini ballandıra ballandıra anlatıyoruz. Sizce kaç tane daha Steve JOBS gelecek? Güzel bir garajınız varsa belki de bir sonraki Steve siz olabilirsiniz. Peki kaç benzer deneme başarısızlıkla sonuçlandı. Günü yakalayamadığı için kaç şirket şimdi hatırlanmıyor bile. Aslında bu hikayelerde dikkatinizi vermeniz gereken yer, içlerindeki başarısızlıklar. Ama başarısızlık bizi pek çekmiyor. Geçtiğimiz ay Google da başarı ortalama 10 bin kez aranmışken başarısızlık bin aramada kalmış. Odaklanmamız gereken yer odası. Bu büyüleyici hikayelerdeki başarısız anlarına bakın. Kahramanlarının hayatlarında nasıl başarısızlıklar yaşadıklarına görün. Sonra nasıl yeniden kalktıklarına bakın. Kıymetli olan kısmı çabadır. Tekrar denemektir. Tekrar deneyin. Bu hikayelerden kendinize çıkaracağınız en güzel çıkarım yeniden başlamaktır. Ayağa kalkın ve yeniden yapın. Bunu yaparken Albert EINSTEIN’nın aptallık tanımına dikkat edin. Einstein’a göre “aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek.” aptallıktır. Bu yüzden her seferinde yerden her kalktığınızda yeni şeyler denemeye özen gösterin.
Sonuç olarak başarı göz kamaştıran bir şey, onu ortaya koyan, güzelliğini taçlandıran başarısızlıklardır. Tam bir paradokstur aslında, ama güzelin kıymeti çirkinde, iyinin kıymeti kötüde yatar. Başarının tanımına gelince. Başarı nedir? 7,5 Milyar mutluluk tanımı varken nerden başlayım. ?
Yazan : Onur Deniz YILDIZ, kendinigelistir.com