Sağlıklı beslenme konusunda adeta bilgi yağmuruna tutulmuş durumdayız. Her kaynaktan farklı bir açıklama geliyor. Üstelik bunların bir kısmı tamamen efsane. İşte sağlıklı beslenme efsaneleri ve gerçekler… Kilo vermeyi isteyenler farklı görüşler içinde boğulmak üzere. Boş vaatler, mucizevi sonuçlar, sağlığı bozan ürünler, diyetler, egzersizler kafamızı karıştırıyor. Haydi yanlış bilinen bazı sağlık efsanelerine bir göz atalım…

Efsane: Kaslar yağa dönüşüyor

Kas ve yağ iki farklı dokudur, birbirine dönüşemez. Egzersize başlarken yapılacak detaylı yağ, kas, kemik, mineral analizleriyle bireyin mevcut durumu değerlendirilir. Bireyin vücuduyla ilgili hedefleri öğrenilir ve buna göre oranın hacim olarak küçülmesi hedeflenebilir. Bireyin yağ oranı normal ama daha sıkı bir vücut istiyorsa o zaman kas hacminin büyümesi hedeflenir. Kas hücresinin hacim olarak artması metabolik hızı artırır ve yağ yakımına fayda sağlar. Ancak kas büyürken 1 gr. kas yaklaşık 3 katı su tutar ve bu dönemde birey “Yağım kasa dönüşüyor, kilom artıyor” diye endişelenir. Oysa endişelenmeye gerek yoktur, birey 3-4 hafta sabırlı olup düzenli egzersiz yaparak ve doğru beslenmeye devam ederse çok daha iyi bir vücudu olduğunu görecektir.

Efsane: Mekik çekmek karın yağlarınızı yakar

Sadece mekik çekmek yağlarınızdan kurtulmanızı sağlamıyor. Bölgesel zayıflama efsanesi de aslında bunu kapsar. Besinlere adres gösterip belirli bölgelerin zayıflamasına dışarıdan müdahale şansımız yoktur. Fazla yağlarınızdan kurtulmak, belirli kas gruplarını güçlendirmek için (daha sıkı bir karın gibi) tüm vücudunuzun toplam yağ oranını azaltmanız gerekiyor. Bu da kas çalışmasıyla destekli iyi bir kardiyo programı ve uygun beslenme planıyla mümkündür.

Efsane: Eğer gençken başlamadıysanız, bir egzersiz programına başlamak ve kas ağırlığınızı artırmak için çok geç

Araştırmalar gösteriyor ki egzersize başlamak için hiçbir zaman geç değildir. Herhangi bir yaşta da faydasını görebilirsiniz. Aslında biz yaşlandıkça, egzersiz kas ve kemik hastalıkları riskini azaltır, işlevselliğimizi artırır. Ancak yaştan ve tıbbi öyküden bağımsız olarak, herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmanız en doğrusudur.

Efsane: Ağırlık çalışması kadınları erkek gibi kaslı yapar

Erkek ve kadın vücudunun aynı görüntüde olması fizyolojik ve anatomik olarak mümkün değildir. Erkekler daha kaslıdır bunun sebebiyse testesteron hormonudur. Kadınlarsa östrojen hormonu yüzünden daha yağlıdır. 2-3 ay kas çalışarak iri kıyım bir vücudunuz ve kocaman kaslarınız olmaz. Kontrollü kas çalışması aslında sıkı bir vücut ve selülitlerden kurtulmak için en doğru yoldur. İlerleyen yaşlarda kas ve beraberinde su kaybıyla sarkmış bir vücuda sahip olmayı hiçbir kadın istemez. Eğer ağırlık çalışmasının sonucu olarak genişlediğinizi fark ederseniz, kardiyo çalışmanıza ek olarak yaptığınız tekrarlarda daha az ağırlığı daha fazla tekrarlarla yapın. Ayrıca vücudunuzun yağ oranını azaltmak için sağlıklı beslenin.

Efsane: Ne kadar terlersen o kadar iyi

Terlemek yağ kaybettiğinizin göstergesi olamaz. Su kaybına bağlı yöntemlerle kilo vermek kısa süreli olarak yüz güldürücü olabilir ama yağ kaybedildiği anlamına gelmez. Bu sebeple terlemeyi artırmak için egzersiz sırasında daha kalın şeyler giymek veya vücudunuza bantlar sarmak, terleten şortlar giymek gibi çabaların hepsi boş. Üstelik bu durum, vücudunuzu susuz bırakacağından ertesi sabah şiş uyanmanıza yani ödeme sebep olabilir. Yağ kaybı için en önemli şey, nabız ve tempodur. Ayrıca yaptığınız egzersiz ve süresi de fark yaratır.

Kaynak : Milliyet Gazetesi