Anasayfa / Kitap Özetleri / Kişisel Gelişim Kitapları / Hayatınıza kim ya da ne yön veriyor?

Hayatınıza kim ya da ne yön veriyor?

Hayatınıza kim ya da ne yön veriyor? Diğer insanların sizden beklentileri mi? Başka birine kendinizi ispat ediyor olmanız mı? Ailenizi mutlu etmek mi? Başkaları tarafından  onaylanmak mı? Yoksa kendinizi kendinize kanıtlamak mı?

Bu bölüm yaşamımızı bizzat yönlendirmemiz için yapmamız gereken daha derin bir çalışmayı ele alıyor. Burada iş ortamı, ilişkiler, aile, sosyal çevre, hatta tüm toplum açısından yaşamımızın bütün alanlarını yönlendirmekten söz ediyoruz aslında. Warren Bennis iç dünyasını irdelediği An Invented Life kitabının ilk sayfalarında bu fikri işliyor.

“Ben kendini yaratmaya inanıyorum, inanmak zorundayım. Sahicilik kelimenin tam anlamıyla kendi kaderinizi yazmak, . . . doğuştan gelen enerjilerinizi ve arzularınızı keşfetmek, sonra da onlara göre davranma yollarını bulmak . . . demektir.’’

Bennis’in kullandığı ‘doğuştan gelen enerjiler ve arzular’ ibaresi kişinin en iyi yanlarının özünü ifade ediyor. Yaşamımızı bunların çevresinde örersek, yaşantımızın her yönü dönüşüme uğrar.

Burada önümüze bir yol ayrımı geliyor: Ya her zamanki gibi devam edeceğiz ya da kendimizi yeni baştan yaratacağız. Çoğu insan ‘zarları önceden atılmış’ bir yaşam sürer—çeşitli durumlara sürüklenip dururuz ve hiçbir zaman dizginler elimizde olmaz.

Bu kendini yaratma sınavını kabul ettiğimizde, hiç tanımadığımız bir yolda buluruz kendimizi. Bizim için geçmişte önem taşıyan şeylerin yönlendirmesinden çıktığımızı, taahhüt ettiğimiz, savunduğumuz şeylere, vizyonumuza doğru ‘yol almaya’ başladığımızı fark ederiz. Çeşitli ortamlarda insanların gözüne karizmatik, bilge, kendinden emin ve kendisiyle barışık görünmeye başlarız. İlişkilerimizde, içinde yer aldığımız grup, örgüt, sosyal çevre ve hatta toplumda liderlik rolüne hazır hale geliriz.

hayatınıza kim ya da ne yön veriyor

Bu bölümde kendimizi yeniden yaratmanın ve bizim için önem taşıyan alanlarda yaşamımızı yönlendirmenin yolu ele alınıyor. Bunun için gereken çalışma, yaşamımızın pek de hoş olmayan manzaralarına göz atmayı kapsıyor. Böyle bir yoklama gözümüzden kaçan ya da en azından üzerine gitmekten kaçındığımız konuları gün yüzüne çıkaracaktır.

Kitabımızda yer alan bir fikri yineleyecek olursak, çoğu kişinin kafasında ‘günün birinde’ yanılsaması çok inatçıdır, avutucudur, hatta yatıştırıcıdır. Ama yaşam bu yanılsamaya uymaz: Günlük gazeteler işe giderken trafik kazasında ölen kişilerin haberleriyle dolu. O insanlar sabah kalktıklarında akıllarından böyle bir şey geçmiyordu. Her zamanki gibi sıradan bir işgünü diye düşünüyorlardı. Gerçek hayat sürprizleriyle çok acı olabilir; umutlarımıza ve düşlerimize karıştığında çirkinleşebilir. Talih kuşu her zaman birilerinin başına konarak lotoyu kazandırmaya devam etse de, bizim başımıza konması çok zor görünür.

Düşlerimizin, umutlarımızın ve isteklerimizin görüntülerini ‘günün birinde’ kategorisine atarak, kendimizi içinde bulunduğumuz anı yaşamaktan alıkoyarız. O gün asla gelmez. Yalnız bugün vardır.

Bir liderin ne kadar devasa işler yaptığını düşünün. İşinin bütün yönlerini gözünüzde canlandırmaya çalışın. Bu bölümün konusu, ‘gerçek’ benliğimiz çevresinde liderliğimizi inşa etmek. Ancak bunu başardıktan sonra başkalarını, örgütleri, hatta toplumu yeni yerlere taşıyacak bir liderlik yapmaya hazır olabiliriz.

Kaynak : Steve Zaffron, Dave Logan, İş Hayatında Performansın Üç Yasası, s.169, Optimist

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.