Staj konusunda hep bir eziklik hissetmişimdir. İş hayatına başlamadan önce iki şirketin işe alım sürecine dahil oldum. İlki dönemin, ki doksanların ilk yarısından bahsediyorum, en önemli uluslararası denetim firması, Arthur Andersen, diğeri de iş hayatına başladığım, Yapı Kredi…
İlk firmanın upuzun sürecinin sonuna erişmiştim; stajı sordular; kem küm ettim ama yine de umutluydum sonuçtan… Bu umudun da verdiği özgüvenle, ikincinin son mülakatında gelen staj sorusuna, yaslanıp da arkama “ilkokuldan bugüne her fırsatta bizim bakkaldan hallice ufak markette aldım soluğu” deyiverdim.
Kısa bir sessizliğin ardından, karşımdaki yöneticilerden biri “daha ne olsun, bundan iyi staj mı olur?” deyip, sıkıştırmaya başladı. Kırklareli meydanında durup, o yıllarda en önemli gelir kaynaklarımızdan biri olan, Bulgaristan, Romanya seferindeki otobüs yolcularını nasıl bize çektiğimden, yaptığım satışlara kadar bir çok hikayeyi paylaşıverdim doğaçlama…
[highlight]Aynı soruya bir defasında ezik davranıp, diğerinde hikayeleştirince, çok istediğim uluslararası denetim şirketi olmadı ama banka denetim işine girmiş oldum. [/highlight]Yıllar sonra, bu defa masanın diğer tarafına geçip, üniversite öğrencileri ile iş görüşmesi için oturduğumda da en çok bu konu üzerinde duruyorum; okulun dışında ne yaptıkları?…
Bir de kabul etmek lazım, yapılabilecekler bizim zamanımıza göre çok çeşitlendi. Bilgi edinmek artık o kadar kolay ki! [highlight]Efsane tenisçi Andre Agassi Udemy online eğitim platformunda video üzerinden tenis dersi veriyor![/highlight] Donanım da artık okulun dışında!
Buradan hareketle stajları soruyorum; sadece gezmek için dahi olabilir ama uluslararası temas/deneyimleri, hedefleri, hayalleri neler ve ahh keşke hayal kırıklıkları olsa mesela ve bu kırgınlık ile nasıl baş ettiklerini anlatsalar diye heyecanlanıyorum.
Son günlerde üniversite öğrencileri ile çok sık bir araya geldim. En çok karşılaştığım soru, [highlight]yeni mezunlar için hangi özellikleri aradığımız[/highlight] oluyor ve her fırsatta aynı yanıtı veriyorum:
Hikaye!
Sizin, yeni mezun olarak, tam da o anda ve orada olmanızın arkasındaki hikaye ne kadar sağlam? Yoksa diğer başvurularınızın arasında geçiyordunuz da uğradınız mı? Biz, Deniz’de, en azından bu tarz geçerken uğrayan kişilerin zamanını karşılıklı olarak en iyi şekilde yönetebilmek için, verdiğimiz iş ilanlarını olabildiğince azaltmaya çalışıyoruz; umarım bir süre sonra tamamen ortadan kaldırabiliriz.
Böylelikle daha öğrenci iken bizimle etkileşimde olan, DenizAşırı staj platformunda eğitim almış, görevleri yerine getirmiş, sınavlara katılmış, ardından Deniz’in İncisi olarak kısa / uzun dönem staj yapmış arkadaşlarımıza iş teklifi yapmak istiyoruz.
Yaklaşık çeyrek asır önce, benim bakkallık hikayeme inananlara minnettarım. Bizim de kapımız hikayesini bizimle paylaşmak isteyenlere ardına kadar açık! Bir hikayesi olanları, yepyeni hikayeleri Deniz’de yazmak isteyenleri bekliyoruz.
iyiYE
Yazan : Yavuz Elkin | Executive Vice President – HR & Deniz Academy at DenizBank