Karar almak tüm yöneticilerden beklenen rutin ve en riskli işlerin başında gelir. Alınan kararlar bazen kariyere bazen de şirkete telafisi olmayan zararlar doğurabilir. Her karar zarar vermeyebilir ancak zarar verme riski her zaman vardır.
Yapılan araştırmalar verilen hatalı kararlar konusunda çoğu zaman “zihin tuzaklarına” yakalandığımızı göstermektedir. Karar almanın karmaşıklığı ile başa çıkarken yararlandığımız rutinler bizi tuzağa sürükleyebilir. Çoğu zaman rutinlerimiz işe yararken zihinsel varsayımlarımız (sadece kendi algımızı dikkate almamız) sebebiyle kendimizi tehlikenin ortasında bulabiliriz.
John S. Hammond, Ralph L. Keeney ve Howard Raiffa (1) iş için karar alma tarzımızı etkileyebilecek sekiz psikolojik tuzağın varlığından bahsetmektedir.
- Çıpa Tuzağı: İlk edindiğimiz bilgiye hak ettiğinden fazla ağırlık vermemize neden olur.
- Statüko Tuzağı: Mevcut durumu (daha iyi alternatifler olduğunda bile) sürdürme hatasına sürüklemektedir.
- Batık Maliyet Tuzağı: Alınan kararda sabit kalarak, geçmişteki hataları sürdürmeye zorlamaktadır.
- Teyit Edici Karar Tuzağı: Mevcut bir tercihi destekleyici bilgiyi aramamıza ve karşıt bilginin değerini küçümsememize sebep olmaktadır.
- Çerçevelendirme Tuzağı: Bir sorunu tüm karar alma sürecine zarar verecek şekilde formüle ettiğimizde ortaya çıkar.
- Kendine Fazla Güvenme Tuzağı: Öngörlerimizin gerçekleşme sıklığını abartmamıza sebebiyet verir.
- İhtiyatlılık Tuzağı: Belirsizlik içeren olaylara ilişkin tahminlerimiz konusunda aşırı dikkatli olmamıza sebep olur.
- Anımsama Tuzağı: Kısa süre önce yaşadığımız dramatik olaylara fazla ağırlık vermemize sebep olur.
Herhangi bir konu hakkında karar verirken geniş çerçeveden bakmamız konusunda bizi uyaran bu tuzaklara siz de yorum bölümünde katkıda bulunabilirsiniz.
Kaynak : Metin Akkaya | İş ve Yönetim, HBR