Daha önce kendimizi tanımak, güçlü ve iyileştirilebilecek yanlarımızı keşfetmek için bazı metotlar anlatmıştım. Ortaya kendimizle ilgili birçok bilgi çıktı. Bu bilgileri sınıflandırırsak daha kolay anlayabilir ve yönetebiliriz. Bu yazımda;
- Hedefimizin belirlenmesinden bahsedeceğiz.
- Sınıflandırma için SWOT analizini kullanacağız.
- Aksiyon planımızı hazırlayacağız.
- Kişisel gelişim için şart olan “öğrenme çevikliği” kavramı üzerinde düşüneceğiz.
Ne istiyorum? Hedefimizi belirleyelim:
Kendimize gerçekten en çok ne yapmayı sevdiğimizi, ne yaparken başarılı olduğumuzu ve hobilerimizi sormuştuk. Ayrıca kişilik envanterlerinde de kişiliğimizin hangi işlerle daha iyi uyuştuğunu belirten bir bölüm mutlaka bulunur. Bu iki değerlendirme, bize hayatımızı ne yapmakla geçirmemiz gerektiği konusunda daha iyi bir farkındalık kazandıracaktır.
Örneğin, insanlarla iletişimi çok seviyorsak buna uygun bir iş (satış, müşteri ilişkileri, insan kaynakları gibi), yeni bir şeyler ortaya çıkarmayı seviyorsak ona göre bir iş (Ar-Ge, sanatla ilgili işler, iş geliştirme gibi) seçmek hem bizi daha mutlu edecek, hem de daha kolay başarıya ulaştıracaktır.
“Turbo” adlı bir çizgi filmde motor sporlarına meraklı salyangozun hikayesinden bahsediliyor. Sevimli salyangoz çok hızlı gidebileceğine büyük bir inanç duyuyor ve “isterse başarabileceğini” düşünüyor. Ancak bir salyangozun doğasının buna uygun olmadığını çevresindekiler ona sürekli hatırlatıyor. Yine de olağanüstü olaylar sonucu hayallerinin peşinden koşan salyangozun hikayesi olumlu sonuçlanıyor. Gerçek hayat, çizgi filmlerden farklı; başımıza olağanüstü bir şey gelmediği sürece, işimizin seçiminde doğamız ve kişilik özelliklerimiz önemlidir.
Halkanın içine doğru gittikçe geliştirilmesi ve değiştirilmesi daha zor olan özellikler tanımlanıyordu. Yani kişilik özelliklerimizi bilerek ona göre seçimler yapmamız daha verimli ve etkin olur.
Eğer yaptığınız işin size uygun olmadığını, işinize karşı ilgi duymadığınızı hissediyor ve düşünüyorsanız, güvendiğiniz birkaç kişiye, örneğin yöneticinize danışın. Onlar da aynı şekilde düşünüyorsa fazla zaman kaybetmeden sevdiğiniz alana yönelmenizi tavsiye ederim.
Sınıflandırma yapalım:
SWOT analizinde basit bir ifadeyle güçlü ve zayıf yanlarımızı, çevremizde gördüğümüz tehdit ve fırsatları sıralıyoruz. Rahatlıkla anlaşılabilmesi için dörde bölerek güçlü ve iyileştirmesi gerekli yanları üst iki bölmeye, çevremizdeki fırsat ve tehditleri alt iki bölmeye yazabiliriz. Böylece tespitlerimizi sınıflandırmış olacağız.
Strenghts, Güçlü Yanlar: Bu alana güçlü olduğunuz konuları yazın (Bunlar, size ait özelliklerdir. Örneğin sonuç odaklı ve iş bitirici olma özelliği).
Weaknesses, Zayıflık Yanlar: Bu alana zayıf olduğunuz konuları yazın (Bunlar da size ait özelliklerdir. Örneğin zamanı iyi yönetememe).
Opportunities, Fırsatlar: Bu alana sizin dışınızda gördüğünüz fırsatları yazın (Bunlar sizin dışınızdadır. Örneğin işyerinizde sık sık eğitim programları açılması).
Threats, Tehditler: Bu alana sizin dışınızda gördüğünüz tehditleri yazın (Bunlar da sizin dışınızdadır. Örneğin ilgili alanda çalışanların birçoğunun yüksek lisans yapmış olması, fakat sizin yapmamış olmanız).
Aksiyon Planımızı Hazırlayalım.
SWOT analizinde niteliklerimizi, tehdit ve fırsatları ortaya koyduk. Aksiyon planımızda hangi niteliği geliştirmek istediğimiz, bunu nasıl yapmak istediğimiz ve atacağımız somut adımları belirtmeliyiz. Swot analizi sonrasında sınıflandırdıklarımızı TOWS aracılığıyla aksiyon planımıza aktarabiliriz. Planımıza terminler ekleyerek hedeflerimizi netleştirebilir ve sürekli takip edebiliriz.
TOWS Analizi yapın.
Güçlü yanlar / Fırsatlar: Güçlü yanlarımızı hangi fırsatlarla birleştirdiğimizde başarıya ulaşırız? Örneğin dil yeteneğim çok yüksek ve evime yakın birçok dil kursu var, böylece yeni bir lisan öğrenmeyi hedefleyebilirim.
Güçlü yanlar / tehditler: Her bir güçlü yanımızı düşündüğümüzde, tehditlerle başa çıkmada bize bu güçlü yanlar nasıl fayda sağlayabilir? Örneğin bizimle aynı pozisyondaki diğer çalışanların çok iyi İngilizce biliyor olmasını kariyerimiz için bir tehdit olarak düşünürsek; dil yeteneğimizin güçlü olmasının bunu geliştirmek için faydasından yararlanmalıyız.
Zayıf yanlar / fırsatlar: Her bir zayıf yanımız dışarıdaki fırsatlarla nasıl elimine edilebilir 8? Örneğin İngilizce bilmiyoruz, ancak çok rahatlıkla ulaşabileceğimiz dil kursları var, böylece kolaylıkla bu kurslara katılarak bu zayıf yönümüzü fırsatlarla ortadan kaldırma şansımız var.
Zayıf yanlar ve tehditler: Hem zayıf olduğumuz hem de bizim için tehdit oluşturan konularda “savunma” niteliğinde aksiyonlar alabiliriz. Bu alandaki stratejiler başarı için kullanılamayacaktır, yalnız bize minimum zarar sağlayacak şekilde aksiyona dönüştürülebilir (Tabi zamanla çözüme destek olacak ilerlemeler kaydedebiliriz. Öncelikle yukarıdaki yöntemlerden birisi ile zayıf yanımızı geliştirmeye odaklanabiliriz).
TOWS analizi ile birlikte aşağıdaki yöntemleri de değerlendirmemiz yararlı olur. Aşağıda zayıf yanlarımız üzerinde çalışırken farklı 3 yaklaşımdan bahsediliyor
1. Geliştirme stratejisi
İyileştirilmesi gerekli yanımızı geliştirmeye çalışabiliriz. Güçlü olduğumuz veya ortalama düzeyde öne çıkan bir yanımızı daha da güçlendirmeye çabalayabiliriz.
Örneğin sunum yapma yeteneğimizi zayıf görüyorsak bu konuda eğitimler alabilir, daha fazla pratik yaparak bunu geliştirebiliriz.
2. Yerine koyma stratejisi
Güçlü olduğumuz bir yanımızı zayıflığımızı nötralize edecek veya daha az öne çıkmasını sağlayacak şekilde kullanabiliriz.
Örneğin sunum yapma yeteneğimiz zayıf ise sunum materyallerimize espri yeteneğimizi kullanabilir veya karikatürler ekleyerek ilginç hale getirebiliriz.
3. Etrafından dolaşma stratejisi
Kişilerden yararlanarak etrafından dolaşabiliriz: İlgili yeteneği güçlü olan bir kişinin yardımını alarak zayıf noktamızın iş sonuçlarına yansımasını engelleyebiliriz. Görevin etrafından dolaşabiliriz: İşi başka bir kişi ile paylaşma veya işi değiştirme gibi yöntemler uygulayabiliriz.
Örneğin sunumu başkasına yaptırıp, arada kendimiz eklemeler yaparak sunumu zenginleştirebiliriz. Sunum işini başka bir birimin yapmasını isteyebiliriz. Sunumun dokümanını biz hazırlayabilir, sunum yapma işini başka bir kişiye bırakabiliriz.
Her konuda iyi olmak zorunda değiliz; zaten bu mümkün değildir. Başarılı insanların en temel güçlü yanlarının 4 ile 6 konuda olduğu belirtiliyor. Ayrıca aksiyonların hepsine aynı anda başlayamayız, en kritik olduğunu düşündüğünüz 3 alandan başlamanızı öneririm.
Sonuçta 3 aksiyon türü ortaya çıkacaktır: Neleri yapmayı durduracağız, neleri yapmaya devam edeceğiz, neleri geliştireceğiz.
Bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim: Bazen iyileştirmesi gerekli yanlarımız, güçlü bir yönümüzün çok fazla kullanımıyla ortaya çıkabilir. Örneğin çok fazla sonuç odaklı isek, başkalarını dinlemek ve başka insanlarla ilgilenmek konularında zayıflıklarımız ortaya çıkabilir. Aksiyon planımızı hazırlarken zayıf yanımızın hangi sebeplerle ortaya çıktığına da dikkat etmeliyiz.
Öncelikle “Öğrenme Çevikliği” Kazanmalıyız.
İngilizce’den çevirince öğrenme çevikliği (Learning Agility) diye ifade edilebilen bir kavramdan bahsetmek istiyorum. Öğrenme çevikliği, birçok başarılı insanın en temel niteliklerinden biri. Aktif olarak yapılan işten ve kişisel deneyimlerinden öğrenme ve buna hayat boyu başka bilgiler de ekleyerek bunu geliştirme yeteneği olarak açıklanabilir. Bu özelliğe sahip kişiler, bilmediği veya deneyimlemediği konulara daha açık oluyorlar. Yalnız bilgi ve becerilerini geliştirmek değil, değer, düşünce biçimi ve davranışlarını da değiştirmeye açık oluyorlar. Aktif şekilde öğrenen ve kendini geliştiren kişiler bu çevikliğe sahip oluyor.
Kişisel hedeflerimizi ve sonucunda elde edeceğimiz başarılarımızı planlamak, kendimize yeni şeyler öğrenme hedefleri koymak ve bunları iyi şekilde takip etmek suretiyle öğrenme çevikliğimizi güçlendirebiliriz. Kendi deneyimlerime göre, öğrenmeyi sürekli hale getirdikçe bu iç motivasyon daha da gelişiyor.
Yazan : Serap Özçalıcı
Kişisel gelişim alanında harika bir site ile karşılaştığım için çok mutluyum. Emek veren herkese çok teşekkür ederim. Bu sitenin devamlı takipçisi olacağım. Selam ve saygılarımı sunuyorum.