“Kim olmak” ve “sahip olmak” arasında kısırlaşan ama iki farklı yol ayrımı olduğunu düşünüyorum. Geleceğinizi düşündüğünüzde öncelikle nelere “sahip olmak” istediğinizin hayallerini kuruyorsanız büyük hata yapıyor olabilirsiniz.
Hem kişisel deneyimlerim, hem de araştırmalar, “sahip olmanın” mutluluk getirmediğini, olsa olsa kısa ve geçici tatminler sağladığını gösteriyor.
Üstelik önce nelere sahip olmak istediğinizi hayal etmek sizi yanlış bir hayata da yönlendirebilir.
Lüks tüketim ya da güzel bir ev için yıllarca hiç sevmedikleri, kişiliklerini hiç yansıtmayan işlerde ömür çürüten, hayatlarından, inançlarından, fikirlerinden ve değerlerinden taviz vere vere kişiliğini yitiren çok insan gördüm ben.
Kim Olmak yerine Sahip Olmak
Sahip olmak istediğiniz şeyler uğruna, uzun vadede sizi hiç tatmin etmeyecek bir kariyerin cenderesine kaptırmış bulabilirsiniz kendinizi.
Geleceğinizi düşündüğünüzde “kim olmak istiyorum” sorusuna yanıt aramanız daha iyi, anlamlı, tatmin edici ve kendinizle barışık bir hayat kurmanın ilk adımı bana kalırsa.
Kim Olmak istiyorum?
Kim olmak istediğiniz konusunda kararlarınız netse, nelere sahip olmak istediğiniz konusundaki kararlarınız da netleşecektir. Bu da sonuçta kariyer, girişim ve kişisel gelişim kararlarınızı kökten etkileyecektir.
Tabii gelecekte kim olmak istediğinize karar vermek çok da kolay bir süreç değil.
“Gelecekteki” Siz soruları
Belki aşağıdaki sorular “gelecekteki sizi” tanımlamanız konusunda size yardımcı olabilirler.
- Nasıl bir iş yaparak, kimlere nasıl bir katkıda bulunacağım, bu katkılarımın bana geri dönüşü maddi ve manevi olarak nasıl gerçekleşecek?
- Fiziksel görünümümle, yani vücudumla ve giyim tarzımla kendime ve dünyaya verdiğim mesaj ne olacak? Aynada kendime bakınca ne göreceğim?
- Nasıl insanlardan oluşan bir çevre edineceğim kendime, onlarla neler paylaşacak, onlarla birlikte neler yapacağım?
- Albümümde nasıl deneyimlerden oluşan fotoğraflar birikecek, yaşlanıp geriye baktığımda albümümde nasıl fotoğraflar göreceğim?
- Başkaları benim hakkımda neler söyleyecekler? Neler söylemelerini istiyorum? Bazı yönlerimi olumsuz bulsalar da, olumlu bulup yüceltecekleri yönlerim neler olacak?
- Hayattaki temel rollerimi (ebeveynlik, profesyonellik, vatandaşlık, girişimcilik vb.) nasıl oynayacağım, geride nasıl bir iz bırakmak istiyorum.
Bu soruların yanıtları kafanızda netleştikçe hayatınızın tüm alanındaki strateji, karar ve davranışlarınız da daha doğru bir şekilde oluşacaktır.
Kendimden bir örnek vereyim.
Ben başkalarının beni aşırı açık sözlü bulduklarını biliyorum.
Zaman zaman sosyal medyada bile bu dobralığım yüzünden başım derde giriyor, insanlar hoşlarına gitmeyen görüşlerimden dolayı beni çok ağır eleştiriyor, hatta bazen linç bile edebiliyorlar.
Hiç umurumda değil!
Çünkü bu benim olmak istediğim insan zaten.
Tavizsiz, kendi düşüncesini açıkça ifade eden, toplum tarafından kabul görmeyen fikirlerin de bile haklılığımdan eminse sonuna kadar savunan bir insan olmak istiyorum ben.
İnsanlar beni severler ya da sevmezler, ama eminim ki çoğu bu dürüstlüğümün farkındalar.
Tabii böyle bir kararı verince iş hayatınızı ve dolayısıyla harcamalarınızı da buna göre yönetmeniz gerekiyor.
Aşırı dürüst ve dobra insanların işlerini büyütürken gidebilecekleri yer sınırlı, sonuçta çoğu insan kendisi gibi düşünen, kendisi gibi davrananlarla iş yapmak istiyor. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye boşuna söylememiş atalarımız.
Ama minimalist yaşam şeklim, işimi çok iyi yaptığım sürece kimseye taviz vermeye gerek kalmadan geçinemi sağlıyor. Ayrıca yatırımcılık sayesinde de başkalarına ihtiyaç duymadan para kazanabiliyorum.
Yani kim olmak istiyorsam o olabiliyorum. Geri kalan her şeyi bu çerçevenin içinde çözüyorum.
Ne dersiniz, kafanıza yattı mı anlattıklarım?
Siz de kim olmak istediğinizi biraz daha sorgulayacak mısınız?
Yazan : Bora Özkent, boraozkent blogu