Anasayfa / Başarı Yazıları / Sizin İçinizde de Hiç Durmadan Seslenen Biri Var mı?

Sizin İçinizde de Hiç Durmadan Seslenen Biri Var mı?

“İçimde hiç susmayan biri var”
“İçimdeki ses böyle söylemiyor”
“Hayaller aleminde yaşıyorsun”
“Yapamazsın, ne kadar beceriksiz olduğunu çok iyi biliyorsun”
“Bir kere de eline yüzüne bulaştırmadan bir şey başarsan zaten”
“Boşuna uğraşma olmayacak”

Mırıl mırıl mırıl…

Bir yerden tanıdık geldiler mi? Evet, sizi sizden alan olumsuz iç sesiniz.

Herkesin kafasının içinde  böyle mırıl mırıl konuşan bir ses ve böyle dediği anlar vardır. Beklemediğiniz anda çıkagelen, nereden geldiğini bilemediğiniz, size müdahale etmesini istemediğiniz halde hiç susmayacakmış gibi konuşan, kafanızın içini kemiren, her seferinde susturmak için uğraştığınız hatta şikayet ettiğiniz işte o ses

Çoğu zaman, o kontrol dışı ses ile konuşurken bulursunuz kendinizi ve dersiniz ki “Biri beni duysa kesin kafayı yediğimi düşünür”. Dış sesinizin konuşmadığı anlarda, iç sesiniz bangır bangır bağırmaya devam eder.

Çenebaz olan bu ses hiç durmak bilmez, yastığa koyarsınız başınızı hemen başlar “Neden öyle yaptın, niye sustun, sen hep sus zaten hiç konuşma, işe yaramazsın, bir daha bu fırsat gelsin diye çok beklersin, kaçırdın treni, sen ne işe yararsın”… gibi bir sürü olumsuz şeyler söyler.

İyi haber yalnız değilsiniz ?

İç ses hemen hemen her insanda görülebilen bir durumdur. Esasında, zihnimizde var olan düşüncelerin birisi tarafından  seslendirilmesidir diyorum ben.  Hani bazı haber bültenlerini izlerken, alttan alt yazılar geçer, görsellerle desteklenir hatta odaklanmamızı istedikleri görüntüyü çember içine alıp bir de oklarla gösterirler ama seslendirmezler. Bazen de o alt yazılar bir spiker tarafından seslendirilir ya işte öyle bir şey.

Düşüncelerimizde benzer şekilde zihnimizden geçmektedir. Kimi zaman görseller olarak, kimi zaman ses verileri olarak, kimi zaman da his verileri olarak  geçerler.

Bu akışta var olan o seslerin seslendirilmesine “iç ses” diyoruz.

“İçimden bir ses diyor ki…” dediğiniz bu anlar, içinde bulunduğunuz durumu analiz ederken sezgilerinizin harekete geçtiği anlardır. Sezgisel karar alma, insanın “iç sesini” dinlediği ve susturamadığı andır.

İnsan sezgileriyle, verileri çok hızlı değerlendirip, içinde bulunduğu durumu analiz eder ve kararlar alır. Düşünün, yeni birisiyle tanıştığınızda, o insanla ilgili kararınızı beş on saniye içinde verirsiniz.

Psikologlara göre, bu karar, o insanla ilgili ömür boyu elde edilecek bütün bilgilerin en değerli kısmını oluşturur. İnsan pek az durumda, ilk izlenimin aksine bir sonuca ulaşır. Bu tamamen sezgisel bir karardır.

Sezgilerin insana en çok yardım ettiği durumlar, acil karar gerektiren, olağanüstü durumlardır. Çoğu insan, üzerinden zaman geçince, bu kadar isabetli bir kararı, bir anda nasıl vermiş olduğuna şaşırır.

Malcom Gladwell, yıllar boyunca biriktirdiği bilgileri, ihtiyaç duyduğunda yüzeye çıkartarak sezgisel olarak karar almasını, insanın sahip olduğu en önemli üstünlüklerinden biri olduğunu söyler. Az bilgiyle, doğru karar almak, insanın sezgisel gücü sayesindedir. Sezgi, “Düşünmeden düşünebilme yeteneğidir” der. (Düşünmeden Düşünebilmenin Gücü, Malcom Gladwell)

İnsanın sezgileri, çoğu zaman güvenilir bir rehberdir. Sezgilerimiz biz farkında bile olmadan çevremizde olup biteni ölçüp biçer; bizi tehlikelere karşı uyarır ve en uygun biçimde hareket etmemizi sağlar.

Bununla birlikte sezgilerin insanı yanılttığı durumlar da azımsanacak nitelikte değildir. Öyle durumlar vardır ki, mantık devreye girmezse, insan büyük hatalar yapabilir.

İç sesiniz ve sezgileriniz olumlu olduğunda düşünce gücünüzü kontrol edebilir, istediğiniz şekilde yönetebilirsiniz. Bununla beraber bilmelisiniz ki, Kendinize olan inancınızdan daha üstün olan, olumsuz iç sesinizin ikna gücüdür. Bu da hayat kalitenizi, başarınızı  engelleyecek en önemli unsurdur.

İşte bu nedenle; olumsuz iş sesinizi eğitmek, kontrol altına almak hatta susturmak için ne yapmanız gerektiğini bilmeniz önemlidir.

İyi bir haber daha ? Olumsuz iç sesinizi, olumlu iç sese çevirerek zihninizdeki eleştirel, size düşmanca davranan, her defasında kendisiyle kavga etmek zorunda kaldığınız sesi susturabilirsiniz.

Nasıl mı?

İşte yapılması gerekenler:

Sesiniz Sizin

Öncelikle sesinizin tamamen size ait olduğunu, sizin davranışlarınızdan kaynaklandığını bilmeniz önemli, kendisine yabancı gibi davranmayın. Aksi taktirde tanımadığınız sesi susturmanız, yok etmeniz mümkün olmayacaktır.

Kendinizi Duyun

Olumsuz sesler; orada takılıp kalmak için değil, dibe vurduğunuzu hatırlatmak ve toparlanmanız için uyarmak işlevine sahiptir. Halının altına süpürmek, derinlerde saklamak ya da üzerini örtmeye çalıştığınız duygularınızdan korkularınızdan başka bir şey olmadığı gerçeğini görmelisiniz.

iç ses

“Eğer içinizden “sen resim çizemezsin” diyen bir ses duyarsanız, her şeye rağmen çizin. O ses susacaktır.” Vincent van Gogh

Kafanızdan Geçenleri Yazın!

Alın kağıdı kalemi eline ve bir yazar olduğunuzu hayal edin. Olumsuz iç sesinizden kurtulmak için, kafanızdan geçenleri tek tek yazın. Yazarken onları serbest bırakacaksınız, mırıl mırıl konuşan o susturamadığınız iç sesinizin, size ne söylemek istediğini daha net anlayacaksınız. Aksi takdirde iç sesinizi ne kadar görmezden gelirseniz, sesini daha çok yükseltecek çığlık atacak, bangır bangır bağırmaya devam edecektir. Kısacası fark edilmek için çalışacaktır.

Kilitleyip kaldırdığınız, o derinlerde sakladığınız yer var ya, çıkarın oradan ve her şey için bir çözüm yolu olduğunu hatırlayın.

Sessiz Kalma Cevap Ver Kurtul!

Varsayalım ki, iç sesiniz size;

Yapamazsın, ne kadar beceriksizsin, tebrikler yine yaptın yapacağını, bir kere de eline yüzüne bulaştırmadan bir şey yap be kardeşim, boşuna kürek çekiyorsun olmayacak, hayaller aleminde yaşıyorsun, istediğin o iş var ya asla senin olmayacak, yine kabul etmeyecekler, başarılı olamayacaksın” diyor.

Ona cevap verin, “Ey iç sesim, benim için endişelendiğini farkındayım, seni anlıyorum. Bununla birlikte neden böyle düşündüğünü bilmek istiyorum? Başarılı olamamamın önündeki engelin ne olduğunu hissediyorsun? Hangi yönde eksikliğimin olduğunu düşünüyorsun? Nerede hata yapıyorum? Diyelim ki ilk adımı attım, sence başıma gelecek en kötü şey ne olabilir?

Böylelikle belki kendinize bile itiraf edemediğiniz korkularınızın, duygularınızın farkına vararak, eleştirel iç sesinizin neden olumsuz olduğunu anlayacaksınız. Yapmanız gereken değişikliklerin farkına varacak, zihninizin içindeki o negatif sese, sürekli sorular sorarak gerçeklerin daha net   görebileceksiniz.

Etrafına Bak ve Etkileşimi Fark Et!

Olumsuz iç sesinizi susturmak için size söyledikleriyle alakası olmayan farklı bir işle uğraşmayı deneyebilirsiniz. Mesela, bulunduğunuz ortamdan uzaklaşın,  çıkıp dışarı biraz hava alın, kaldırın kafanızı gökyüzüne o eşsiz derinliğe bakın, doğayı seyredin.

Etrafınızdaki insanları düşünün ve onların hayat hikayelerini hatırlamaya çalışın. Bilmiyor musunuz? Siz yazarsınız ya, hemen bir senaryo yazıverin, nasıl bir hayatı var, nerede çalışıyor, hangi imkanlara sahip kurun hemen. Ya da çok sevdiğiniz bir şarkı açın, eşlik edin içinizden geldiği gibi söyleyin iyi gelecektir. (Sıklıkla yaparım) Yeter ki, onu susturmak için size uygun olan en iyi yöntemi bulana kadar deneyin.

Meditasyon Yapın!

Pek çok kişi meditasyon yapabilmek için bu konuda detaylı bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyor. İnanın çok detaya ihtiyacınız yok, istediğiniz yerde, istediğiniz zaman meditasyon yapabilirsiniz.

Hemen başlayın, evet evet şu an; Şimdi her şeyi bir kenara bırakın ve derin bir nefes alın, gerçekten aldığınız her bir nefese odaklanın. Tüm sorunların üstesinden gelebileceğinizin farkına varın. Şu anı anlamlandıran sizsiniz unutmayın! Aynı hareketleri tekrar ettikçe ruhunuzun dinginliğe ulaştığını görecek ve olumsuz iç sesinizde kurtulacaksınız.

Önemli olan iki şey var: Şu An ve SEN

Negatif  Kelime Kalıplarından Kurtulun!

Olumsuz iç ses yüzünden problem yaşayanların negatif bakış açısına sahip olduğunu biliyoruz. Olumsuz cümleler ve kelime kalıpları yerine olumlu olanları kullanarak bakış açınızı değiştirebilirsiniz. Ağzınızdan çıkan kelimelerin zihniniz üzerinde ne kadar etkili olduğunu hissedeceksiniz. Örneğin; “hasta değilim” yerine “sağlıklıyım” ya da “başarısız olmayacağım” yerine “başarılı olacağım” demek gibi. Pozitif düşüncelere sahip oldukça, hayatınız pozitif aksiyonlarla dolacak.

İyi Hisleri Kalbinize Yakın Tutun!

Gerekli gereksiz her şeye kafa yormak yerine, sadece önemli olan şeyleri düşünün. Hep daha fazlasına, daha güzeline, daha özeline sahip olmak yerine olanla yetinin. Paylaşmayı tercih edin, edin ki çoğalarak geri gelsin, bereketlensin, çoğalsın. Asla küflenmesine izin vermeyin ekmeğinizin, hayatınızın çekilmez hal almasını beklemeyin, sevginize, gülümsemenize ihtiyacı olan güzel insanları düşünün paylaşın ki bulaşsın. Her ne olursa olsun, İyi hisleri kalbinize yakın tutun.

Öfkeyi sevgiyle, kötülüğü iyilikle yenin…

İnsanlara Yardım Edin!

Asla hiçbir beklenti içinde olmadan insanlara yardım edin, sosyal sorumluluk projelerinde yer alın, derneklere, yardım kuruluşlarına, size ihtiyacı olan insanlara ulaşın. O devamlı mırıldanan, kafanızın içini kemiren çenebaz sesten kurtulacağınızdan eminim.

Yardım etmek, içinizin huzurla dolmasını sağlayacak, kötü düşüncelerden uzaklaşmanıza ve faydalı bir şeyler yapıyor olmanın size verdiği dinginlikle yaşamanıza yardımcı olacaktır. (Tecrübeyle sabit)

Sevdiğiniz Birinin Sesini Duyun!

İlaç gibi gelecek olan son yöntem, sevdiğiniz birinin sesini duyun…

Olumsuz iç sesinizi susturmak için, yazma önerim kadar hatta daha fazla işe yarayacağını düşündüğüm çok kıymetli bir yöntemdir. Güvendiğiniz, değer verdiğiniz, sevdiğiniz birini aramalısınız. Ona zihninizdeki olumsuz düşünceden bahsedebilir, aklınızdan geçen her düşünceyi dürüstçe anlatabilirsiniz. Karşınızdaki kişi size, düşüncelerinizin ne kadar gereksiz ve saçma olduğunu söyleyecek. Yeri gelecek size ne kadar güçlü olduğunuzu hatırlatacak, belki sadece bunu duymaya ihtiyacınız bile olabilir.  Yazdığınızda tek başınıza yaptığınız şeyi bu kez sevdiğiniz birinin desteğini alarak yapmış olacaksınız. İnanın bana bu size hiç düşünmediğiniz kadar iyi gelecek.

Sevgili insan güzeli, Zihninize alan açmanın yarattığı etkileri fark etmeniz umuduyla.

Yazıyı yazarken en sevdiğim şairim geldi aklıma bakın neler demiş;

“Kahkaha kesin bir sınırdır senin sesin için; geçmezsin kahkahaya. Bu da gülümsemeyi senin tapulu malın yapar. Gülmek sende gülümsemenin bir noktada taşkınlığı oluyor daha çok. Bu bakımdan gülümsemenin bütün öğelerini de birlikte getiriyor. İş bu kadar da değil, yeni bir takım öğeler de getiriyor. Ilıktır senin sesin. Güvenli olmaktan çok güven uyandırıcıdır. Konuşurken kimseyi dinlememene ne diyeceğiz peki? Buna karşılık sözcükleri sakıngan sakıngan kullanman var, ona ne diyeceğiz? Alırken suçsuz, verirken duyarlı bir ses.

Söz bitince senin sesin de biter; oysa sözü tüketen sesler vardır; Söz tükendikten sonra başlayan sesler vardır. Senin sesin sözle özdeş. Çığlık değil, düşünce senin sesin…”

Cemal Süreya / Sesin Senin.

Yazan : Eda Hakan Yılmaz | Eğitmen, Profesyonel Koç, ACC

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.