Anasayfa / Başarı Yazıları / Üniversite sınavını ben kazandım! Siz nasıl kazanabilirsiniz?

Üniversite sınavını ben kazandım! Siz nasıl kazanabilirsiniz?

ÖSS. Sihirli 3 harften oluşan bir kısaltma. Öğrenci Seçme Sınavı…Türkiye’deki öğrencilerin hayatını şekillendiren en önemli sınav. 180 dakika 180 soru. İstatistikler insanın gözünü korkutan cinsten. Sınava giren here 5 kişiden 4ü kazanamıyor!!!

1. 5 milyona yakın kişinin girdiği ÖSS 2001’de Sayısal alanda Türkiye 1748. si Eşiğırlıkta Türkiye 1656. sı ve Sözel alanda Türkiye 1246. sı oldum. Bunu nasıl mı başardım? Lütfen okumaya devam edin.

ÖSS’ye girecek adaylar için dershane seçimi çok önemli. Belki de en önemlisi. 

Ben lise 3’te gideceğim dershaneyi lise 2 deyken seçtim. Bütün dershaneler öğrenciler lise 2 ‘de iken bir seviye tespit sınavı yaparlar. Bu sınavda başarılı olursanız siz lise 3 te iken o dershaneye indirimli hatta bedava bile gidebilirsiniz.

Bu sınavlara ben de girdim ama burada dikkat edilecek husus tek dershanenin sınavıyla kalmamak. Mümkünse bütün dershanelerin sınavlarına girmek gerekir. Soruların kalitesi az çok dershanenin kalitesini de belli eder. Ben dershane seçimimde 4 öğeye dikkat ettim.

Bunlar
• Öğretmen kadrosunun kalitesi
• Sene içinde yapacağı deneme sınavlarının sayısı
• Rehberlik servisinin kalitesi
• Daha önce o dershaneye giden abi ve ablalarımın görüşleri

Kaynak seçiminde öğrenciler sıkça çelişkiye düşmektedir. Çokdeğişik kaynaklar var piyasada. Benim tavsiyem tek bir yayının kaynaklarıyla kalmamak. Çok kaynaktan beslenen bir dere ile tek kaynağı olan bir derenin taşıdığı su miktarını düşünün lütfen.

Her yayın grubunun farklı soru hazırlama mantığı vardır. Hepsinin mantığını kavramak beyninizi değişik şekilde düşünmeye alıştıracaktır. Zamanla sorulara değişik açılardan yaklaşmaya başlayacaksınız ve bu da algılama kapasitenizi arttıracak. İnanın yararını göreceksiniz.

Yukarıdaki derecelerin sahibi ben ne yaptım?

Lise 3 başlamadan önce ben gideceğim dershaneyi seçerek,kaynaklarımı temin ederek yavaş yavaş hazırlığa başlamıştım. Aslında ortaokuldan beri bize ÖSS’ye hazırlandığımızı söylerlerdi ama biz o zamanlar “Leyla” olduğumuz için işin bilincinde değildik.
Ağustos 2001. Sınavın başlamasına 9-10 ay var. Abim her zaman bir işe başlamadan önce hedefimi belirlemem gerektiğini söylerdi. Ben de öyle yaptım. Önce hedefimi belirledim.

Bilgisayar Mühendisi olmak istiyordum. Okul olarak ODTÜ bana daha cazip geliyordu. Artık bir hedefim vardı. ODTÜ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ. Sıra hedefime ulaşmak için yapmam gerekenlerdeydi. ÖSS’ye girmeliydim ama bu ÖSS dedikleri şey neydi tam olarak bilmiyordum. O an yaptığım ilk şey ÖSS’nin ne oldugunu iyice anlamaktı. Kaç soru soruluyor,ne zaman,sınav kaç dakika,hangi dersten hangi konudan kaç soru geliyor;sınavı etkileyen AOÖBP’nı ne,nasıl hesaplanır,yüksek olması için ne yapılmalı gibi soruların cevaplarını netleştirdim.

Okul başlamadan önce okuduğum kitapların bana çok yararı dokundu. Bu kitaplar :Kesintisiz Öğrenme,Başarı Üniversitesi,Yol Aç.

Bunların dışında hangi derse nasıl çalışmak gerektiğini ve test çözme tekniklerini anlatan kitaplar da okudum.  Gerçi yukarıdaki kitaplarda da o konulara az çok değinilmişti.
Sezona başlamadan önce bütün konuları ne zaman bitirebileceğimi hesapladım. 4. 5-5 ay gibi bir zaman alacaktı tüm konuları bitirmem. Geri kalan kısmı da deneme ve test çözmeye ayırıp eksiklerimi giderecektim.

Okul başlamıştı. İlk hafta herkes çılgınlar gibi test çözüyordu. En ufak boşluğu test çözerek değerlendiriyordu herkes. 2.  hafta herkesin hızı bir anda kesiliverdi. Yavaş yavaş su koymaya başlamıştık. Türk usulü anlayacağınız.
Ders çalışırken konu eksiğimi kapatmaya ayrı bir özen gösteriyordum. İlk önce değişik kaynaklardan konu çalışırdım. Daha sonra çözümlü testleri önce kendim çözer,yapamadıklarım olursa çözümlere bakardım. Daha sonra cevaplı testlere geçerdim.

Elimdeki kaynaklarda o konuyla ilgili olan soruları çözerdim. En son geçmiş yıllarda o konudan gelen sorulara bakardım. Buradaki amacım ÖSS’de soru hazırlayanların o soruyu hazırlarken öğrencinin hangi bilgiyi bilmesini istediğini saptamaktı. Aynı mantık çerçevesinde hazırlanmış birçok soru vardı ÖSS’de çıkmış. Bu da soruları hazırlayanlar değişse bile öğrenciden beklenenin aynı olduğu idi. Bu nokta gerçekten çok önemli bence.

Temel bilgilerde oluşacak eksiklikler ileride çok büyük sorunlara sebep olabilir. Bu yüzden konularla ilgili işinize yarayacağına inandığınız her şeyi bilmeye özen gösterin.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Bir de bakmışsınız sınava bir hafta kalmış. Zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir dönemdesiniz. O yüzden zamanınızı boşa harcamayın. ÖSS’ye hazırlanan öğrencileri kendine çeken en büyük tuzak televizyondur. Televizyona küsün 8 ay boyunca ya da çok az izlemeye özen gösterin.
Konu eksiğimi kapatmaya çalışırken bir yandan da okul dersleriyle uğraşıyordum. AOÖBP için yüksek ortalama şarttı ve lise 3 önemli bir yıldı bu ortalama için. Çoğu arkadaşım lise 3 ü pek sallamadığı için düşük puanlar aldılar AOÖBP’ndan. Benim lise 3 ortalamam 5. 00 dı.
Her hafta bir ÖSS denemesi çözüyordum. Son haftalar bu sayı 10a kadar çıkmıştı. Bunun çok yararını gördüm. Hem zamanlama konusunda bana yardımcı oldu hem de sınav heyecanımı azaltmak hususunda.

Her sene benim bildiğim 5 tane Türkiye geneli ÖSS deneme sınavı yapılır. Bunların 2si Güven-der,2si Öz-de-bir biri de Tümay tarafından yapılır. (Öztaş’ın da yaptığını duydum ama ben onun sınavlarına girmedim)Bu Türkiye geneli ÖSS deneme sınavları kendi durumunuzu değerlendirmeniz açısından çok önemli. O sınavlara 100binin üstünde aday giriyor . O adaylar içindeki yeriniz sizin hedefinize göre geride olup olmadığınızı belirtir. Benim bu 5 denemedeki yerim hedefimden geri olduğumu söylüyordu ve bu beni daha da hırslandırıyordu.

İyi Sayısal öğrencilerinin sayısal alanda çıkardıkları net sayısı birbirine yakındır. Sayısal öğrencileri birbirlerine farkı Sözel’den atarlar. Bunun tersi de doğrudur. O yüzden sözel derslere gereken önemi vermek gerekir. Ben dershanedeki sözel derslerden kaçmadım. çoğu öğrenci için sözel dersler geyik yapılan,işe yaramaz,girilse de girilmese de fark etmeyen derslerdir. Ama gerçekten çok önemlidir sözel dersler.
ÖSS’ye korkuyla giren çoğu arkadaşımın o sene sınavı kazanamadığına şahit oldum. ÖSS’yi gözde büyütmemek bence çok önemli. ÖSS’nin önemini kavradıktan ve kendinize güvendikten sonra ÖSS’yi istediğiniz kadar küçültebilirsiniz gözünüzde. Sen sınavdan korkacağına bırak sınav senden korksun.

Her sene sınavı TÜBİTAK’ın hazırladığı dedikodusu yayılır. Buna inanmayın. Sınavı TÜBİTAK hazırlarsa sorular zor olur gibi bir korkuya sakın kapılmayın.
Masanın karşısında ya da kolayca görebileceğin bir yerde sana hedefini hatırlatacak bir eşyan olsun. Benim bir posterim vardı. Üstünde ODTÜlü bir öğrenci “Gelecek Benim Ellerimde”diyordu. O poster beni hep gaza getirirdi.
Dershanelerin rehberlik servislerinden iyi yararlanın. Sadece tercih dönemi değil sene içinde de onlarla sık sık görüşün.

Yarış ortamı yaratın demek istiyorum ama siz yaratmasanız da çevrenizde böyle bir ortam yaratan birçok insan olacaktır. Bu noktada en çok dikkat edeceğiniz husus yarış ortamının sizi olumsuz yönde etkilemesine izin vermemek olmalı. Dershanede hocalarınız evde anne babanız sınıfta arkadaşlarınız eşiniz dostunuz herkes illaki sizi birileriyle kıyaslayacaktır. Bu kıyaslanmayı kendi lehinize çevirmeye çalışın aksi takdirde yarışanlar arasında yok olur gidersiniz.

Sizi bir başkasıyla karşılaştırdıklarında sakın karşınızdakini gözünüzde büyütmeyin. Bizim okulun 2. sinin annesi ve benim annem aynı okuldaydı. Lafla dile getirilmese bile arada çocuklar konusunda bir rekabet vardı. Okul 2. si her dersten özel ders alıyordu. Babası biyoloji öğretmeniydi.

Denemelerde 1 yanlış 2 yanlış falan bırakırdı. Okuldan da en yüksek puanı alacak 2.  öğrenci o olacaktı. Diğer taraftan ben ne okuldan onun kadar yüksek bir puan alabilecektim ne de çevremde beni onun kadar destekleyen kimseler vardı. Özel ders de almıyordum hani. Tek desteğim ailem ve kendime olan inancımdı. Maça 1-0 yenik başlıyordum anlayacağınız. bütün bunlar beni hırslandırdı. Annemin yüzünde o mutlu ifadeyi görmeyi arzuluyordum hep. İnancımı hiç yitirmedim ve sonunda istediğim olmuştu. Okul 2. sini geçmiştim. Herkes ondan Türkiye’de ilk 100e girecek diye bahsederken o ilk 2000’e bile girememişti.

Sınava hazırlık döneminde bazen can sıkıntısı çok aşırı düzeylere ulaşır. Bu anlarda kendimi tamamen eğlenceye verirdim. Televizyon izler,sahilde dolaşır,halı sahada maç yapar,sinemaya giderdim. Can sıkıntım geçince de eskisinden daha hırslı şekilde derslerimin başına geçerdim.
Bazı arkadaşlarımın günde 500 soru,günde 750 soru hatta 1000 soru çözmeden yatmıyorum dediklerini duyuyordum. Sakın böyle bir hal almayın. Önemli olan kaç soru çözdüğünüz değil olayın mantığını anlayıp anlamadığınızdır. Bu tür şeyler söyleyen insanlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim.

İlk dönem bittiğinde sömestır tatilinde kendime 3 günlük bir kafa tatili vermiştim. Daha sonra yine başladım ders çalışmaya. yaptığım planlara göre 1 ay sonra tüm konuları bitirmem gerekiyordu ve öyle de oldu. Son 3 ay ise sadece test ve deneme çözdüm. Günde 2 deneme çözdüğüm günler de oldu. Bu denemelerde yaptığım yanlışlar bana nerelerde eksik olduğumu gösterdi.

Son 1 ay geçmiş dönemlerde çıkmış ÖSS sorularını adeta hatmettim. Amacım soruların hazırlanış mantığını birkez daha gözden geçirmekti.

Sınava 3-4 gün kala ders çalışmayı kestim ve sınava tamamiyle konsantre olmaya başladım. Sınav günü tek düşündüğüm hedefime ulaşmaktı. iyi bir kahvaltı yaptım ve okula gittim. Gözetmenlerden birisi çok sakin görünüyordu ama sınav esnasında pencerelerden birinin çarpmasını önlemek için koşması beni çok heyecanlandırmıştı.

O anki heyecanla en kolay soruyu yanlış yaptım. Sınavdan çıktığımda moralim çok bozuktu çünkü çok gergindim. Sanki hiçbirşey yapamamıştım sınavda ve kitapçık türünü işaretlemeyi unutmuştum. Neyseki daha sonra soruların cevaplarını görünce rahatladım.

Puanlar açıklandığında çok sevinemedim. En kötü derecem Türkiye 1748. liğiydi ama bu puan beni hedefime ulaştırmıyordu. Kazandığım okulu öğrenince iyice şok olmuştum çünkü beklemiyordum. Tercihlerimi Bilgisayar Mühendisliği olarak yapmıştım ama Marmara Üniversitesi’ni beklemiyordum. Neyse olan oldu.

Sağlık olsun.

ÖZETLE:
• İyi bir dershane seç
• Çeşitli kaynaklardan beslen
• Yüksek bir hedef belirle
• Sınavın içeriğini öğren
• Neyi nasıl çalışacağını öğren
• Konu eksiğini en kısa zamanda kapat
• Her hafta en az bir deneme çöz
• Türkiye geneli sınavları kaçırma
• ÖSS’yi gözde çok büyütme
• Sayısalcı ise sözel derslere gereken önemi ver
• Eğlenmeye vakit ayır
• Geçmiş yılların ÖSS sorularını defalarca çöz ve soruları hazırlayanların hangi mantıkla soruya yaklaştıklarını anla
• Sınavı TÜBİTAK hazırlayacak söylentisini kale alma
• Hedefini canlı tutacak,sana hedefini hatırlatacak bir eşyaya sahip ol
• Dershanelerin rehberlik servisinden iyi yararlan
• Son birkaç gün ders çalışma
• Başkalarıyla karşılaştırılsa bile kendine olan güvenini ve inancını yitirme
• TV den olabildiğince uzak dur
• Arkadaş tekliflerinin hepsine evet deme
• Not ortalamasını yüksek tut
• Bir yarış ortamı hazırla
• Ne yapıyorsan kendin için yaptığını unutma
Saygılarımla

YAZAN : ÖNAL ÖREN
Marmara üniv. Bilgisayar müh.
1. sınıf öğrencisi

Hakkında Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.